Akalazya Hastalığı Nedir?

Akalazya Hastalığı Nedir?

Akalazya Hastalığı Nedir?

Bizi Takip Et


Marmara Üniveriste Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Fevzi Batırel,  Atv Avrupa ekranlarında yayımlanan  “Esra Kazancıbaşı ile Sağlığım İçin Herşey” programına katıldı. Yemek borusu hareket bozukluğu sorunu nedir? Bir tür yemek borusu hareket bozukluğu hastalığı olan Akalazya’nın nedenleri nelerdir? Akalazya hastalığının belirtileri nelerdir, ne tür şikâyetler ortaya çıkıyor? Tanıyı nasıl koyuyorsunuz?

Akalazya’dan şüphelendiğinizde ne tür tetkikler istiyorsunuz?  Akalazya hangi hastalıklarla karıştırılıyor? Akalazya hastalığının tedavi yöntemleri nelerdir? Ameliyat ne kadar sürüyor? Genel anestezi mi uyguluyorsunuz, hastanede ne kadar süre kalınıyor? Ameliyat ne kadar sürüyor? Genel anestezi mi uyguluyorsunuz, hastanede ne kadar süre kalınıyor? Her hastada kapalı ameliyatı uygulayabiliyor musunuz? Açık ameliyat gerektiren vakalar da oluyor mu? Ameliyatın riski nedir? Akalazya tedavisinde botoks uygulamasının sakıncaları nelerdir? Balon tedavisi nasıl uygulanıyor?

Prof. Dr. Hasan Fevzi Batırel, Esra Kazancıbaş’ının sorularını yanıtladı.

.  Yemek borusu hareket bozukluğu sorunu nedir?
“Hekimlerin çok aşina olmadığı ancak branş hekimlerinin genellikle bildiği zor teşhis edilen hastalıklardandır. Yemek borusu hareketliliği aslında basit bir mekanizma. Bir kişi ağzına yemek alıp yuttuğu zaman 6 ila 10 saniye içerisinde midesine ulaşıyor. Bu hareketlilik çok ciddi bir koordinasyon gerektiriyor. Yemeği çiğnedikten sonra yuttuğumuz anda hızlı bir şekilde yemekler aşağıya doğru itiliyor. Altta kapakçık dediğimiz kalın bir kas dokusu var. Burası koordineli bir şekilde açılıyor. Yemek borumuzun içerisindeki gıdalar midemize düşüyor.

Yemek borusu hareket bozukluğu dediğimiz zaman, yemek borusunun uyumlu hareketinin bozulmasını kastediyoruz.  Yemek borusu yaklaşık 25-30 cm’lik bir tüp dolayısıyla çok koordine gitmediği durumda yani üst taraf kasılıp alt taraf rahatlamadığı durumda hareket bozukluğundan söz edebiliyoruz.”

. Bir tür yemek borusu hareket bozukluğu hastalığı olan Akalazya’nın nedenleri nelerdir?
“ Marmara Üniversitesi Göğüs Cerrahisi Ve Gastoentroloji Bölümü’rde çok fazla Akalazya vakasıyla karşılaşıyoruz çünkü bu konuda referans kliniklerden biriyiz.  Bunun nedeni de Akalazya hastalığının nadir teşhis edilebilinen bir hastalık olmasıdır.

Akalazya hastalığı milyonda dört görülen yani yılda Türkiye’de 300 kişinin yakalandığı bir hastalıktır ve kötü bir hastalık değildir. Yemek borusunun alt ucunda kalınlaşmış bir kas dokusu var. Bu kas dokusunu da besleyen sinir dokusu var.  Bu sinir dokusu, kasın çok uygun bir şekilde açılmasını sağlıyor. Eğer burası devamlı açık kalırsa reflü dediğimiz hastalık oluşuyor.

Akalazya,  ‘reflü hastalığının tam tersi’ olarak da tarif edilebilir. Reflüde alt kapak hiç çalışmıyor hep açık duruyor dolayısıyla gıdalar yukarı kaçıyor. Akalazya hastalığında ise kapakçık kasılı durumda ve yemekler aşağıya doğru midemize inmiyor. Bunun nedeni ise çok net bilinmemekle beraber viral bir takım enfeksiyonlar. Bu enfeksiyonların da büyük bir üzüntünün, stresin sonrasında geliştiğini görüyoruz.  Muhtemelen otoimmün dediğimiz vücudun kendi bağışıklık mekanizmasının kendi sinir dokusunun yabancılaşması ve orayı harap etmesiyle gelişen bir hastalıktır.

Özetlersek: Akalazya hastalığı yemek borunun alt ucundaki kas dokusunu besleyen sinirlerin ölmesi sonucu ortaya çıkar. En önemli belirtisi yutma güçlüğü nadir bir hastalık olduğu için tanısının konulması çok kolay olmayabiliyor. Hastalarımız özellikle yutma güçlüğü olduğunda bir gastroenterologa mutlaka başvursunlar endoskopileri normal gelirse o zaman Akalazya olma ihtimalini zaten düşünecektir hekim ileri tetkikler için daha tecrübeli merkezlere yönlendirecekleridir.”

.  Akalazya hastalığının belirtileri nelerdir? Ne tür şikâyetler ortaya çıkıyor?
“ Genellikle ilk belirtiler hafif bir yutma güçlüğü olarak ortaya çıkıyor. Çoğu hasta iki yıl süreyle tanı konulana kadar doktor doktor geziyorlar. Bazı kişilerde ağrılı yutma da olabiliyor çünkü yemek borusunun alt ucu kasılınca yemek borusunun geri kalan kısmı o kasılı yeri açmak için çok şiddetli kasılarak yemekleri geri itmeye çalışıyor. Ciddi ağrı hissi olabiliyor.”

“AKALAZYA, YEMEK BORUSU KANSERİYLE KARIŞTIRILABİLİYOR”

. Akalazya hangi hastalıklarla karıştırılıyor?
“En çok karıştırılan hastalık yemek borusu kanseri çünkü o da yutma güçlüğüyle kendini belli ediyor. Yemek borusu kanserine eş, bazı belirtileri olabilir. Halsizlik gibi şikayetler çok daha hızlı ortaya çıkabiliyor. Akalazya daha genç hastalarda da görülüyor. Uzun zamandır şikâyeti olanlarda endoskopi yapılıyor bir bulguya rastlanmıyor ama bir şekilde yutma güçlüğü devam ediyor. Yutma güçlüğü o kadar şiddetlenebiliyor ki hasta tükürüğünü dahi yutamaz hale geliyor. Bununla birlikte çok hızlı kilo verebiliyor. 6 ay 1 yıl içerisinde 15-20 kilo verebiliyorlar. Bazı hastalar yemeklerin inmediğini hissediyorlar ayağa kalkıp zıplıyorlar çünkü zıpladıkları zaman yer çekimin basıncıyla alttaki kapakçık açılabiliyor. İndiğini hissedince oturup tekrar yemek yiyorlar.”

. Tanıyı nasıl koyuyorsunuz? Akalazya’dan şüphelendiğinizde ne tür tetkikler istiyorsunuz? 
“Bu konuda teşhisi gastroenteroloji hekimlerimiz koyuyor. Marmara Üniversitesi Gastroenteroloji Bölümü, Türkiye’de sayılı merkezlerden birisi. Hastanemizde yemek borusunun basınç analizlerini yapılabiliyor, buna manometri diyoruz. Yemek borusunda kas ne kadar kasılıyor ne kadar şiddetli kasılıyor. Bunu ölçmek için çok ince borular var. Bunlar yemek borusuna indiriliyor ve yemek borusundaki kasılma basınçları ölçülüyor ve bu basınçların derecesine göre hastalığın adı kesin olarak konuluyor.

İkinci bir yöntem ise şöyle, hastaya ilaçlı bir su içirilerek film çektiriyoruz. Filmde yemek borusunun alt ucunda çok tipik bir görüntü görüyoruz. Buna biz kuş gagası görüntüsü diyoruz. Beyaz bir kolon geliyor ve ucunda incecik çizgi oluyor. O çizgi, yemek borusunun boşalmadığını, altında incecik bir geçiş yeri olduğunu gösteriyor. Bu iki tetkikte Akalazya hastalığının adını koymuş oluyoruz.”

. Akalazya hastalığının tedavi yöntemleri nelerdir?
“ Bu hastalık daha çok genç insanlarda görülüyor ama çok yaşlı kişilerde de görülüyor. En yaşlı hastam 86 yaşındaydı. Dolayısıyla 15 yaşından 86 yaşına kadar hatta bazen küçük çocuklarda da görülebiliyor. Bununla çocuk cerrahları daha çok ilgileniyor. En sık uygulanan tedavilerden bir tanesi gastroenterolog meslektaşlarımızın uyguladığı balonla oradaki kasılmış kas dokusunu yırtmak yöntemidir.

Diğer yöntem, laparaskopik yöntem dediğimiz 3 veya 4 delikten girerek o kas dokusunu kesmektir. Ancak, kas dokusunu kesince bu hastalar bu sefer de reflü oluyor. O yüzden midenin bir bölümünü, yemek borusunun üzerine bir zarf kapağı kapatır gibi kapatıyoruz ki reflü daha az olsun diye.

Bir üçüncü yöntemimiz ise Japonya’da keşfedilen bir yöntemdir. Ağızdan endoskopla giriliyor, yemek borusunun içine bir delik açılıyor ve oradan girilip kas kesiliyor. Bu yöntem Türkiye’de de bazı merkezlerde uygulandı. Yöntem yaygınlaştığında, vücutta hiçbir kesi olmadan ağızdan girip direkt hastanın tedavisi mümkün olacak.”

. Ameliyat ne kadar sürüyor? Genel anestezi mi uyguluyorsunuz, hastanede ne kadar süre kalınıyor?
“Akalazya nedeniyle 150 hastamız ameliyat oldu.  Ortalama hastanede kalış süresi 2 gün civarında; ameliyat, 1 – 1,5 saat sürüyor. Ameliyatın riski çok değil ama muhakkak ki ameliyat sırasında özellikle sadece kas dokusunu kesmek içerdeki zarı korumak önemli, zarın delinmediğini ameliyat sırasında kontrol ediyoruz.

Akalazya hastaları genellikle mutsuz hastalar çünkü yemek yiyemiyorlar. Yemek yiyememek sadece fizyolojik değil sosyal bir problem o yüzden yemek yemeğe başladıkları anda gayet mutlu oluyorlar.”

. Her hastada kapalı ameliyatı uygulayabiliyor musunuz? Açık ameliyat gerektiren vakalar da oluyor mu?
“ Çok nadir 150’ye yakın hasta tecrübemizde, açık ameliyat yaptığımız 5 hastamız olmuştur

. Ameliyatın riski nedir?
“Bu ameliyatlar çok yüksek riskli değildir. Karnın şişirilmesine bağlı genel riskleri var. Gaz embolisi dediğimiz on binde bir görülen bir risk. En önemli riski yemek borusu içindeki zarın yırtılması veya kesilmesi onu da ameliyat sırasında defaatle tecrübe ediyoruz.”

. Akalazya tedavisinde botoks uygulamasının sakıncaları nelerdir?
“Botoks enjeksiyonu bir dönem yapıldı. Şimdi gittikçe azalıyor çünkü 1 veya 2 yıl önce bir çalışma yayınlandı. Balon yönteminin ya da ameliyatın en etkili iki yöntem olduğu ortaya çıktı. Botoks yapıldığında kasın içerisine botoks enjekte ediliyor. Kas hafif felç oluyor. Bu botoks yöntemini sorunu şu; botoks etkili olmadığı zaman ameliyat yapmak zorlaşıyor çünkü botoks, dokuyu bozuyor. Ameliyat sırasında yemek borusunun zarını açma ihtimali daha yüksektir. Botoks uygulaması sonrasında ameliyat edilen hastaların ameliyatları biraz daha uzun sürüyor ve biraz daha zahmetli oluyor; çok daha dikkat gerektiriyor. Yemek borusunun iç zarı çok kolay yırtılabiliyor.”

. Balon tedavisi nasıl uygulanıyor?
“Balon uygulamasıyla ameliyat uzun dönem için birbirine yakın sonuçlara sahip ama ameliyat biraz daha hızlı sonuç verebiliyor. Balon tedavisinde de ağızdan bir ince boruyla giriliyor. Yemek borusunun alt ucunda kas dokusunun olduğu yerde hızla balon şişiriliyor. Bu bazen kademeli olarak şişiriliyor. Bu kademeli şişirmeyle kas dokusu yırtılıyor ama kas dokusu yırtılırken yemek borusunun iç zarının yırtılma ihtimali yüzde 4 civarındadır. Balon sırasında yemek borusunun zarının yırtılması durumunda ameliyat gerekiyor. O zaman hızlı bir şekilde hastayı ameliyata almanız gerekiyor.”

. Ameliyat sonrasında hastalığın tekrarlama riski var mı?
“ Aslında biz hastalığı tedavi etmiyoruz çünkü biz oradaki sinir hücrelerini yerine koymuyoruz. Sadece hastalığın belirtisini tedavi ediyoruz. Yutma güçlüğünü geçirmemiz gerekiyor. Bu hastalarda yemek borusunun alt kapakçığının çalışmamasının ötesinde yemek borusundaki kasılma fonksiyonu da bozuk. O nedenle ufak tefek yutma güçlükleri devam edebiliyor. Haftada bir kere olanları çok önemsemiyoruz. Yüzde on civarında hastamızda şikayetler biraz artabiliyor. Tekrardan buji dediğimiz dilatasyonlar yapmak gerekebiliyor ama yüzde 90 oranında başarılı diyebilirim.”


İçeriği Paylaşın