Atardamarlar Tıkanırsa

Atardamarlar Tıkanırsa

Atardamarlar Tıkanırsa

Bizi Takip Et


Görülme sıklığı Batı ülkelerinde her yıl için 1 milyon nüfus başına 500 – 1000 yeni olgu saptanmaktadır. Ülkemizde her yıl için 35-40.000 yeni damar tıkanıklığı hastasının ortaya çıktığı tahmin edilmektedir. Ne yazık ki bu hastalarda ayak parmakları veya ayağın kesilme oranı yüzde 10 gibi yüksek seviyelere ulaşmaktadır.

NEDENLER
1. Sigara: Sigara pek çok damar tıkanıklığında en önemli etmendir. Batı ülkelerinde sigara alışkanlığının son yıllarda azalmasına karşın ülkemizde artmaktadır. 1992-2002 yılları arasında Türkiye’de nüfus artış oranı %18.3 olmasına karşın sigara kullanımı %36.2 oranında artmıştır.
2. Yüksek kolesterol: Damar sertliğinin başlamasında ve ilerlemesinde çok önemli rol oynar
3. Şeker hastalığı: Şeker hastalarında damar tıkanıklığı görülme oranı aynı yaştaki diğer bireylere oranla daha fazladır.
4. Bağ dokusu hastalıkları
5. Kalpten pıhtı atması

ATARDAMAR TIKANIKLIĞI TÜRLERİ
1. Damar sertliği (ateroskleroz) nedeniyle oluşan tıkanıklıklar: Dünyada en sık ölüm nedeni vücudun çeşitli organlarını besleyen damarların tıkanmasıdır. Aynı süreç özellikle beyne giden şahdamarını ve bacaklara kan götüren damarları sık olarak tutar. Bu hastalar genelde orta-ileri yaşlardadır. Kadınlarda menopoz sonrası damar tıkanıklığı gelişme olasılığı hızla artar. Şeker hastalarında da damar tıkanıklığı olasılığı yüksektir.
2. Buerger hastalığı: Bu ilginç hastalık İpek Yolu üzerindeki ülkelerde sık görülmektedir. Türkiye’den başlayıp Japonya’ya kadar uzanan coğrafyada sıktır. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerinde nadir görülür. Hastalık doğrudan sigara ile ilişkilidir. Bu hastalar hemen daima genç ve erkek hastalardır.
3. Bağ dokusu hastalıkları (Romatoid artrit, skleroderma, Takayasu vb): Bunlar nedeni bilinmeyen bir grup hastalıktır. Bu hastalarda vücudun çeşitli bölgelerinde damar tıkanıklığı görülebilir.
4. Kalpten pıhtı atması ile oluşan ani damar tıkanıklıkları: Özellikle kalbin sol kulakçığında pıhtı olan hastalarda buradan çıkan parçalar dolaşıma karışarak beyin, kol, bacaklar ve vücudun diğer alanlarında pıhtı gelişimine yol açabilir. Burada hastaların yakınmaları ani ve şiddetlidir. Kol veya bacakta şiddetli ağrı ortaya çıkar. Kısa süre içinde sinirlerin kansız kalması nedeniyle uyuşma ve felç ortaya çıkabilir. Hızla tedavi edilmezse gangren gelişme olasılığı çok yüksektir.

Prof. Dr. Kürsat Bozkurt

Prof. Dr. Kürsat Bozkurt


TANI

Beyine giden damarlarda daralma: Hastalarda kol ve bacaklarda geçici uyuşma, geçici körlük ve felç gibi yakınmalar ortaya çıkabilir. Tanıda ilk yapılması gereken dikkatli bir muayene ve ardından Doppler ultrasondur. Bu ucuz, hastaya iğne yapılması gerekmeyen bir yöntemdir. Bazı durumlarda ilaçlı film (anjio) yapılması gerekebilir.
Bacak damarlarının tıkanması: Hastada erken dönemde ilk bulgu yol yürüme ile baldır, uyluk veya kalçada oluşan keskin bir ağrıdır. Bu ağrının nedeni damarlarda darlık veya tıkanıklık nedeniyle kaslarda enerji gereksinmesinin karşılanamaması ve asit maddelerin birikmesidir. Birey tipik olarak bir süre yürüdükten sonra ağrı nedeniyle durur ve kısa süre dinlendikten sonra yürümeye devam eder (kesik topallama). İleri olgularda hastada istirahat sırasında bile ağrı oluşur. Son aşama ayaklarda yaralar oluşması ve gangrendir. Tanı muayene, doppler ultrason ve ilaçlı damar filmi (anjio) ile konur.



TEDAVİ
Beyine giden damarlarda daralma: Hastanın yakınmalarına ve darlığın derecesine göre değişir. Daralma ciddi değilse kanı sulandırıcı ilaçlar kullanılır. Ciddi daralmalarda “karotis endarterektomisi” adı verilen bir operasyon ile darlık giderilir.
Bacak damarlarının tıkanması: Hastanın yaşına, genel durumuna, birlikte bulunan hastalıklara (kalp hastalığı, kanser vb.) bağlı olarak değişir. Yakınmaları ciddi olmayan, istirahat ağrısı olmayan, ayakta yara olmayan hastalar ilaç tedavisi ile izlenebilir. Sigaranın bırakılması, kolesterol düşürücü diyet uygulanması, yürüyüş egzersizleri kesin olarak yapılmalıdır. Aspirin mide sorunu olmayan hastalar tarafından kullanılmalıdır.


Cerrahide hemen daima bypass (köprüleme) denilen bir operasyon uygulanmaktadır. Burada vücudda yedek olarak değerlendirilen bir toplardamar kullanılabileceği gibi suni damarlar da kullanılabilir.

SONUÇLAR

Bu operasyonlar sırasında ve sonrasında ölüm olasılığı yüzde 1-2 gibi çok düşük düzeylerdedir. Hastaların önemli bir kısmında yürüme ile oluşan ağrılar ve istirahat ağrısı hemen düzelir. Yaralar hızla düzelir. Şeker hastalarında bypass operasyonu öncesi ayak parmaklarında var olan yaraların iyileşmesi uzun zaman alabilir.

ATARDAMARLARIN BALONLAŞMASI (ANEVRİZMA)
Normal bir damar çapının 2 katına ulaşması olarak tanımlanır. İki önemli soruna yol açar: -damarın yırtılması ve iç kanama ile hastanın kaybedilmesi -balonlaşma içinde oluşan pıhtının daha altta yer alan damarları tıkaması
Atardamar balonlaşması en sık kalpten çıkan en büyük damar olan aort damarını etkilemektedir. Bu damar kalpten çıktıktan sonra göğüs kafesi içinde seyretmekte, karına ulaşmakta, ve burada bacaklara kan götüren 2 damara ayrılmaktadır. Balonlaşma aort damarının göğüs kafesinin ve karnın içinde seyreden her kesiminde görülebilir.



TANI
Hastaların çoğunda yakınma yoktur ve rastlantı sonucu çekilen bir akciğer grafisi veya karın muayenesinde saptanırlar. Bazı hastalar karınlarında kalp atımı ile şişen bir kitle olduğunu fark edebilirler. Hastaların önemli bir kısmı balonlaşmanın patlaması ile bulgu verirler. Hastada şiddetli bir ağrı oluşur ve kan kaybına bağlı olarak tansiyon düşüklüğü, soğuk terleme ve çarpıntı oluşur. Tanıda bilgisayarlı tomografi en sık kullanılan araçtır.

TEDAVİ
Balonlaşma patlamadan yakalanan olgularda eğer damarın çapı 5-6 cm düzeyine ulaşmış ise tedavi gereklidir. Operasyonda bu alana bir suni greft yerleştirilmektedir. Son yıllarda stent-greft denen bir girişimi girişimsel radyologlar ile birlikte uygulayarak bu anevrizmaları tedavi etmekteyiz. Balonlaşma yırtılması ile gelen olgularda durum ciddidir. Bu olgular acilen ameliyat edilmelidirler. Bu acil operasyonun riski %50 düzeylerine ulaşmaktadır.

Prof. Dr. A. Kürşat Bozkurt,

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Kalp Göğüs ve Damar Cerrahisi
www.kursatbozkurt.com


İçeriği Paylaşın