Az Su Tüketmek Fıtığı Tetikliyor! İşte Omurga Sağlığını Bozan Faktörler

Omurga sağlığını bozan faktörler neler? Omurga sağlığımız için nelere dikkat etmeliyiz?, Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Fatih Kırar sorularımızı yanıtladı.

Az Su Tüketmek Fıtığı Tetikliyor! İşte Omurga Sağlığını Bozan Faktörler

Bizi Takip Et


Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Fatih Kırar, omurga sağlığı ve omurga estetiği hakkında merak edilenleri Sağlığım İçin Herşey'e anlattı.

Fatih_Kırar

OMURGA SAĞLIĞINI BOZAN FAKTÖRLER

. Omurga estetiğimizi ve sağlığımızı bozan faktörler nelerdir?

‘‘Omurga, damar sistemi olmadığı için kendine ait beslenmesi olmayan bir yapıdır. Kıkırdak
dokuları, eklemleri vücuttan su alarak beslenirler. Bu nedenle su içmek zorundayız. Su, buraların kanlanmasını belli seviyelerde tutar. Az idrara çıkan az su içiyordur; az su içen fıtık hastası olur. Eklemler kurur. Beraberinde çok yağlı ve hayvansal gıdalardan fazlaca tüketmek, düzensiz uyku, stres de omurga sağlığını etkileyen temel faktörlerdir.

Hastalarımızın yüzde 50-60’ı psikolojik sorunlarla beraber geliyor. Çünkü o psikolojik sorun omurganın stresini arttırıyor. Omurgayı ayakta tutan kasların depresyona girmesine neden oluyor. Gücünü zayıflatıyor. Dolayısıyla estetiği ciddi anlamda rahatsız etmiş oluyor. O nedenle hasta olmadan önce omurgay check-upı yaptırılmalıdır.

20 yaş altı kişiler mutlaka bir defa görünmelidir. 20-40 yaş arası beş yılda bir, 40 yaşın üzerindekiler en azından üç yılda bir omurgalarına baktırmalıdır. İkinci olarak omurgayla ilgili herhangi bir ağrı hissedildiğinde mutlaka teşhisi koydurulmalıdır. Üçüncüsü, günlük yaşantıda omurga üzerinde yapılacak hareketlerde başka eklemeler kullanılmalıdır. Çünkü omurga yaşam biçimi içerisinde sağa sola öne arkaya 30 derece içerisinde yaşamalıdır. Mutfak dolaplarına belden eğilme 90 derecedir. 90 derece belin değil, dizlerin hareketidir. 30 derecenin üzerine çıktığı an boyun fıtığı oluşur.

OMURGA SAĞLIĞINIZ İÇİN BİR SAATTEN FAZLA OTURMAYIN!

Ayrıca bir saatten fazla oturulmamalıdır. Çünkü bütün mekanizma çalışmak üzerine dizayn
edilmiştir. Uzun oturmak gerekiyorsa da bel boşta olmamalı, destek alınmalıdır. Yanı sıra gün
içerisinde en az bir km yürümek gerekir. Bu hem omurga sağlığı hem de kalp, beden ve ruh sağlığı içindir. Beraberinde, omurganın üzerine binen kilo yükü azaltılmalıdır. Hastalarımızın çoğu şişman ve evde oturan, gün içerisinde hareket etmeyen hastalardır. Bir diğeri, omurganın kas gücünü arttırmak için spor yapmaktır. Yüzme, fitness ve pilates omurganın kas günü arttıran sporlardır. Üçünden biri tercih edilmeli ve düzenli yapılmalıdır. Omurga sağlığı için erkekler beş kilodan kadınlar üç kilodan fazla yük taşımamalıdır. Tabii bel fıtığı, boyun fıtığı, kanal daralması gibi sorunlarla karşılaşan hastalarımız artık çaresiz değiller. Çok daha kolay, etkili ve çok daha konforlu ameliyatsız hatta regresyon tedavileri gibi robotik yöntemlerle hastalar kısa zamanda günlük, sosyal ve iş hayatlarına dönebiliyorlar.’’

OMURGA ESTETİĞİ NE DEMEK?

. Omurga estetiği kavramı neyi ifade ediyor?

‘‘Omurga hastalıklarının erken teşhis edilmesi omurganın öncü sorunlarını ortadan kaldırmak
açısından çok önemlidir. Bu bize estetik dışı durumlarla karşı karşıya kaldığımızda müdahale şansı verir. Omurga bizi ayakta tutar, diğer canlılardan ayırır. Bütün omurgalı canlılar içerisinde
omurgasını dikey olarak kullanan tek varlık insandır. Diğer bütün varlıklar omurgalarını yatay
kullandıkları için fıtık olmazlar. Çünkü yer çekim gücü aşağıya doğrudur. Omurgayı bir bütün
olarak tutan kıkırdak dokulardır, eklemlerdir. Eklem de bir kıkırdak dokudur. Beraberinde bağ
dokularıdır. Bir ağırlığı pazumuzla kaldırırız. Kemik kaldıraçtır, kaldıran kastır. Omurganın
etrafında omurgayı ayakta tutan, kemik yığınlarını dik hale getiren ana kalıplar vardır. Bunlar bağ ve kas dokularıdır. Onun için omurganın duruşu bir bütündür. Kas gücünden bağ dokusu kalitesine, eklem gücünden kanalın çapına kadar hepsinin bir bütünlük arz etmesi ve hepsinin dinamik olmasıyla meydana gelir. Omurgayı bir kaleye benzetirsek kaleleri birbirine bağlayan kemerlerden oluşmuş bir mimaridir. Ve yukarıdan bağ dokusuyla aşağıya, kalçaya kadar bir bütün halinde seyreden yekpare bir bağ dokusu yapısıyla birbirlerine tutturulmuştur.

Hayatın yükünü özellikle bel bölgesi vücudun ana ağırlık noktası olarak taşır. Bağ dokuları birbirine sıkıca bağlanmazsa, omurganın her bir yapısı birbirine sıkı sıkı tutunmazsa yer çekimi, hayatın yükü, stres gibi sebeplerle yıpranmaya mahkum olacaktır. Onun için omurga ameliyatı yapmadan önce bin kere düşünmek gerekir. Çünkü tek bir yere gereksiz bir müdahale buradaki dinamik yapıyı bozmaya yeterlidir. Omurga estetiği işte bu bütünlüğün, bu matematiğin devam etmesidir. Matematiği bozulan bir omurga gelecekte bel fıtığı, boyun fıtığı, kanal daralmaları, kaymalar gibi çok sorunlu hastalıklarla karşı karşıya kalınmasına yol açacaktır.’’

‘‘OMURGA İLE İLGİLİ TEMEL ŞİKAYET AĞRIDIR’’

. Omurgadaki hangi şikayetler kişinin bir uzmana danışmasını gerektirir?

‘‘Ağrı bizim açımızdan temel şikayettir. Bel ağrısı, boyun ağrısı, sırt ağrısı varsa estetiğin,
matematiğin, mimarinin bozulduğu durumlar oluşuyor demektir. Yılda iki defa çekilen ağrılar artık üç-beş defaya çıkıyorsa, hatta her ay ağrı çekmeye başlanıyor ve git gide bu ağrılar kola, bacağa yayılmaya başlıyorsa bu, sorunun giderek büyüdüğü anlamına gelir. Ağrının dışında bilmediğimiz başka sorunlar da olabilir. Mesela bel fıtığı cinsel hayatı bozar ve kabızlık yapar. Oysa bu tür şikayetler genellikle başka şeylerde aranır. Dolayısıyla kişinin ağrısı varsa kesinlikle ihmal etmeyip teşhisi için uzmana başvurmalıdır. Çünkü erken yakalanırsa basit tedavi yöntemleriyle büyük bir şans yakalamış olursunuz.’’


İçeriği Paylaşın