Covid’in Yeni İşaretleri ve Belirtisiz Taşıyıcılık Durumuna Dikkat!

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs hızla yayılmaya devam ediyor. Yapılan araştırmalar, pandemi sürecinde asemptomatik yani herhangi bir belirti göstermeyen kişilerin bu tabloda kilit rol oynadığını ortaya koyuyor. Covid’in Yeni İşaretleri ve Belirtisiz Taşıyıcılık Durumuna Dikkat!

Covid’in Yeni İşaretleri ve Belirtisiz Taşıyıcılık Durumuna Dikkat!

Bizi Takip Et


COVID’İN YENİ İŞARETLERİ VE BELİRTİSİZ TAŞIYICILIK DURUMUNA DİKKAT!

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs hızla yayılmaya devam ediyor. Yapılan araştırmalar, pandemi sürecinde asemptomatik yani herhangi bir belirti göstermeyen kişilerin bu tabloda kilit rol oynadığını ortaya koyuyor. Asemptomatik bireyler, geç belirti gösteren presemptomatikler ve ateş-halsizlikten çok bel-boyun ağrısı şikayetleri bulunan ancak Covid pozitif olduğunun farkında olmayan kişiler bulaş riskini yüksek oranda artırıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Aslan Çelebi, koronavirüste yeni semptomlar ve asemptomatik hastalar hakkında önemli bilgiler verdi.

ASEMPTOMATİK HASTALAR TÜM BULAŞ ORANLARININ YARISINI OLUŞTURUYOR

Covid-19 hastaları içinde asemptomatik olanların yüzde 30 civarında olduğu söylenmektedir. Ancak sadece hafif kırgınlık, halsizlik, sadece koku duyusunda azalma veya kaybolma ya da sadece hafif ağrılar genellikle dikkate alınmayan semptomlar olduğu için bu grup hastalar asemptomatik kategorisinde sayılmaktadır. Hafif belirti gösteren bu hastalar çıkarıldığında asemptomatik hastaların oranı yüzde 17-20’lere düşmektedir. Ancak sadece bu yüzde 17’lik grup bile farkında olmadan şu andaki bulaşın yüzde 50’sine yol açmaktadır. Çocuklardaysa asemptomatiklik yüzde 30’un üzerindedir. Semptom gösterenlerde de hastalık hafif seyretmektedir. Ancak bulaşıcılık oranı yüksektir. Çocuklar hiçbir belirti yaşamadan ailelerine koronavirüsü bulaştırabilmektedir.

HAFİF BELİRTİLERDE DİĞER ŞİKAYETLER BEKLENMEDEN HASTANEYE BAŞVURULMALI

Asemptomatik hastaların belirlenmesi pandemi sürecinde oldukça önem taşımaktadır. Hafif belirtiler de olsa yani hafif kırgınlık, koku almada azalma, hafif sırt ağrısı gibi belirtilerde ateşin yükselmesini, durumun ağırlaşmasını beklemeden, tabloya farklı şikayetlerin eklenmesini beklemeden hastaneye başvurmak gerekmektedir. Şu anda covid-19 hastalarının yüzde 20’si hastaneye yatmaktadır. Genel popülasyonun ise yüzde 5’i yoğun bakıma yatmaktadır. Bu veriler bize hastalığın ilerlemesi beklendiğinde durumun ağırlaşma ihtimalini göstermektedir. Bu nedenle şikayetler çok hafif de olsa mutlaka hastaneye başvurulması önerilmektedir. Yoğun bakımlardaki mortalite oranı düşmektedir. Ancak yine de halen önemli bir yaşam kaybı oranının olduğu unutulmamadır. Mutlaka en ufak şüphede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

KAYBEDİLEN ZAMANDA VİRÜS AKCİĞERE İNEBİLİR

Hafif semptomlar önemlidir çünkü emin olmak için diğer semptomlar beklenirken kaybedilen zamanda virüs akciğere inebilir, komplikasyon gelişebilir ve/veya yoğun bakım oranları artabilir. Toplumda ilaçların yan etkilerinden korkularak hastalığın kendi kendine geçeceği düşüncesiyle hastaneye başvurmayan vaka örnekleri de görülmektedir. Bu tür örneklerde hastalık ilerlemekte, pulmoner emboli adı verilen akciğerde pıhtı atması yaşanmakta ve ağırlaşmış tablolarla hastaneye başvurulabilmektedir. Akciğerde pıhtı atması, dünyadaki ölüm nedenleri arasında kalp damar hastalıklarından sonra 2. sıradadır. Bunların yanında ensefalit adı verilen ciddi derecede baş ağrıları yapan beyin İltihabı durumu gerçekleşebilmektedir. Evde kendi kendine geçmesini beklemek demek, tüm bu riskleri göze almak demektir. Sadece hafif halsizlik, ya da sadece baş ağrısı, sadece boyun ağrısı gibi belirtilerde sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

ORTOPEDİK SORUN SANILAN ŞİKAYETLER COVİD-19 ÇIKABİLİYOR

Örneğin birkaç gün yaşadığı hafif kırgınlığı önemsemeyip, daha sonra bel ağrısı, boyun ağrısı gibi şikayetleri ortopedik bir sorun zannederek Ortopedi Bölümü’ne başvuran oysa Covid-19 hastası olan vakalara rastlanmaktadır. Bu nedenle hafif kırgınlıklar bile mutlaka önemsenmelidir.

ASEMPTOMATİK KİŞİLERDE BULAŞ RİSKİ DAHA MI YÜKSEK?

Asemptomatik kişiler sosyal mesafe, maske kullanımı gibi korunma tedbirlerde esnek davrandıkları için bulaştırma yüzdeleri daha yüksek olmaktadır. Hasta olduğundan şüphelenilen kişiden herkes kendini korumakta ancak asemptomatik kişilerde kuralları ihlal edilmektedir, dolayısıyla bulaşıcılık oranı yükselir.

BULAŞMA RİSKİNİN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİYLE İLGİSİ YOK

Korunma tedbirlerini sıkı sıkıya yerine getiren ve örneğin mesleği icabı da olsa kalabalık yerlere girmeyen kişilere bile bazen çok kolay bulaşırken, kalabalık ortamlarda çalışan, uzun süreler riskli ortamlara girmek durumunda bulunan kişilere bulaşmayabilir. Bazen aynı evin içinde yaşayan kişilere de bulaşmayabilir. Bunun virüse maruz kalan kişinin bağışıklık sisteminin güçlü olup olmadığıyla ilgisi bulunmamaktadır. Bu durum tamamen yüksek riskli temasın gerçekleşip gerçekleşmediğiyle ilgidir.

Özellikle son dönemlerde mutasyona uğramış virüs söz konusuyken, tüm bu bilgiler ışığında kişisel korunma tedbirlerine mutlaka dikkat edilmeli, maske mesafe ve hijyen kurallarına mutlaka uyulmalıdır.


İçeriği Paylaşın