Delinmiş Ülser Tedavisinde Laparoskopi

Delinmiş Ülser Tedavisinde Laparoskopi

Delinmiş Ülser Tedavisinde Laparoskopi

Bizi Takip Et


Bazı ülser hastalarında ülserin midenin tüm tabakalarını eriterek midede bir delik oluşturması durumuna ülserin delinmesi deniyor. Bu delik vaktinde kapanmaz ise bu delikten mide içeriği ve hastanın yedikleri karın boşluğu içine boşalır. Bu durum kısa bir süre içinde giderilmez ise hasta kaybedilir. Gastro Cerrahi Grup uzmanları delinmiş ülser tedavisinde Laparoskopi (Laparoskopik Duodenografi) hakkında bilgi verdiler.

Delinen ülserlerde tedavi nasıl yapılır?
Geçmişte ülser hastalarının çoğunda ameliyat gerekirdi. Günümüzde yeni çıkan ilaçlar sayesinde ülser hastalığının tedavisi için çok az hastada ameliyat gerekmektedir. Bu durumlar ülserin kanaması, delinmesi veya mide çıkışını tamamen tıkamasıdır. Ülser midenin tüm tabakalarını eriterek mideyi deldiği zaman bazen bu delik midenin etrafındaki diğer organlar tarafından kapatılır. Eğer bu kapama işlemi vücut tarafından yapılamaz ise ameliyatla bu deliğin kapatılması gerekir. Klasik açık ameliyatlarda bu işlemi yapabilmek için uzunluğu 15-25 cm arasında değişen bir kesi yapılır.

Neden kapalı ameliyat tercih edilmeli?

1. Hasta daha az ağrı çeker, hastanede daha kısa süre yatar ve normal yaşantısına hızla döner.
Kapalı ameliyat sonrası hastanede geçen ilk günler:
 Klasik açık ameliyatlar sonrası ilk günlerde hastaların ençok sıkıntı duyduğu şey ameliyat yerindeki ağrı ve kısıtlamalar nedeni ile yataktan çıkamamaktır. Kapalı ameliyatta ise hasta takip eden ilk 48 saat içinde beslenmeye başlanır, ağrısı az olduğu için kendisini çok daha iyi hisseder ve doktorca kısıtlama getirilmeyeceği için günlük hareketlerine başlar (oda içinde dolaşabilir, ziyaretçilerini koltuğunda oturarak karşılayabilir gibi).

Hastanede yatış süresi ve nekahat dönemi: Klasik açık cerrahide hastalar ameliyat sonrası ciddi bir ağrı duyar, hastanın uzun bir süre ağrı kesici kullanması gerekir, hastanede daha uzun süreli yatmaları gerekir ve normal günlük yaşantılarına dönmeleri genellikle birkaç haftayı bulur. Kapalı ameliyatlarda ise hasta 3-4 gün içinde hastaneden taburcu edilir. Ameliyattan sonraki 7-10. günler arasında kontrole çağrılır. Çoğu hasta bu sürenin sonunda normal yaşantısına ve işine dönebilir.

2. Günlük yaşamla ilgili kısıtlamalar yoktur.
Laparoskopik ameliyatların önemli avantajlarından biri de hastaya herhangi bir kısıtlanma
konmamasıdır. Klasik açık cerrahide ameliyat sonrası ilk günlerde daha da çok olmak üzere hastaya hareketlerini kontrol altına almasını sağlayacak bir takım kısıtlamalar getirilir. Ağır kaldırmama, çok merdiven çıkmama, yataktan dikkatli kalkma gibi. Bu tür kısıtlamalardaki amaç fıtığın yeniden tekrarlaması gibi istenmeyen durumlardan kaçınabilmektir. Hastanın işi  güç gerektiriyor ise ( sporcu, işçi gibi) bu süre birkaç aya kadar uzatılır.
Kapalı ameliyattan sonra ise daha ilk günden başlanarak hasta istediği ve tolere edebildiği her şeyi yapabilir. İşine dönebilir, çocuğunu veya torununu kucaklayıp kaldırabilir, spor yapabilir, normal cinsel yaşantısına dönebilir gibi.

3. Estetik görünüm mükemmeldir.
Klasik açık ameliyatlardan sonra hastanın karnında 15-25 cm arasında değişen bir ameliyat izi kalır.  Kapalı ameliyat sonrası ise hastanın karnının görünümü fazla değişmez. Karnın görünümü estetik olarak mükemmeldir.

4. Yeniden fıtık oluşma riski çok azdır. Yapışıklık riski daha azdır.
Klasik açık cerrahide hastaların bir kısmında bir süre sonra ameliyat yerinde fıtık oluşur ve hasta bu nedenle ikinci bir ameliyat olmak zorunda kalır. Kapalı ameliyatlardan sonra fıtık oluşma riski çok azdır. Açık ameliyatlar sonrası bir diğer sorun karın içinde oluşan yapışıklıklardır. Bu yapışıklıklar bazı hastalarda barsak tıkanıklığına yol açar ve hastanın bu nedenle ameliyat edilmesi gerekir. Kapalı ameliyat sonrası yapışıklık riski çok daha azdır.

5. Tanı erkenden ve doğru olarak konulur.
Kapalı ameliyatların en önemli avantajlarından biri de tanının erkenden ve doğru olarak konulabilmesini sağlamasıdır. Bu özellikle yaşlı hastalarda çok önemlidir. Çünkü yaşlı hastalarda tanı gecikmesi bazen çok ciddi sonuçlara yol açar.

Ülser delinmesinin şikayet ve belirtileri bir çok diğer hastalıkla karışabilir. Bu sorun acil ünitesine karın ağrısı yakınması ile başvuran hastaların önemli bir kısmında yaşanır. Delinme düşünülerek ameliyata alınan hastaların bir kısmında sorunun başka bir hastalıktan kaynaklandığı saptanır (Apendisit, iç fıtık boğulması, barsak gangreni, kadınlarda genital organların iltihabı gibi) . Delinmeden şüphelenilen bir hastada göbekten yapılan 1 cm’lik kesiden sokulan kamera ile karın içine bakılır. Hastanın probleminin ne olduğu en kısa zamanda doğru olarak saptanır. Açık ameliyatta ise aynı şeyleri görebilmek için büyük bir kesi yapılması gereklidir.

Kapalı ameliyat nasıl yapılır?
Kapalı ameliyatında göbekten 1 cm.lik ve karnın üst bölümünden 0.5 ve 1 cm.lik iki küçük kesi yapılır. Buralardan sokulan borucukların içinden kullanılan aletlerle delinen ülser dikilerek kapatılır.

Açık ameliyata geçiş?
Nadir olarak laparoskopik olarak başlanan ameliyatta açık ameliyatta dönmek gerekebilir.
Bunun ana nedenleri kapalı ameliyatla tedavi edilemeyecek başka bir sorun saptanması, deliğin belirlenememesi veya dikişle kapatma işleminin cerrah tarafından güvenli bulunmamasıdır.

Kapalı ameliyatın riskleri nelerdir?
Kapalı ameliyatlarda da klasik açık ameliyatlara benzer şekilde  kanama, bazı yapıların yaralanması ve enfeksiyon gibi değişik sorunlar oluşabilir. Kapalı ameliyat sonrası oluşan problemler açık ameliyatlara benzer veya daha azdır. Açık ameliyat sonrası can sıkıcı sorunlardan biri hastanın yara yerlerin iltihaplanmasıdır. Hastanın yarası akmaya başlar ve bazen bu sorunun çözümü haftaları gerektirir. Yara yerinde iltihaplanma  kapalı ameliyatlar sonrası açık ameliyatlara göre çok daha az görülür.

Maliyet artışı önemli bir dezavantaj mıdır?
Maliyet: Laparoskopik ameliyatlar klasik açık ameliyatlarla karşılaştırıldığında da daha pahalıya malolmaktadır. Sadece ameliyatta kullanılan malzemeler ve hastane ücreti göz önünde tutulduğunda  laparoskopik ameliyatlar açık ameliyatlardan daha pahalıdır. Ancak maliyet hesaplanır iken hastanın normal yaşantısına daha erken döneceği ve ikinci bir ameliyat olasılığının daha az olduğu göz önünde tutulur ise kapalı ameliyatlar daha ucuz  bile kabul edilebilir.

Kaynak: GastroCerrahiGrup web sitesi
(www.gastrocerrahi.com)


İçeriği Paylaşın