Diyabet Tedavisinde Ameliyatın Yeri Nedir?

Diyabet Tedavisinde Ameliyatın Yeri Nedir?

Diyabet Tedavisinde Ameliyatın Yeri Nedir?

Bizi Takip Et


Türk Diyabet Vakfı, son günlerde bazı cerrahi tekniklerle diyabetin tamamen sonlandırıldığı yönünde yapılan sansasyonel medya açıklamaları nedeniyle basın açıklaması yaptı.

“Basında art arda yer alan bu açıklamaları, ülkemizde milyonlarca diyabetli hastanın önemli bir bölümü tarafından hastalığın kesin tedavi yöntemi ve tek umut ışığı olarak algılanmaktadır. Bu durum hasta sağlığı üzerinden maalesef yeni bir rant alanı yaratmaktadır. Vakfımıza her gün yüzlerce hasta ameliyat ile diyabet sona erecek mi diye başvurmaktadır” denildi.

Bu nedenle Türkiye Diyabet Vakfı olarak diyabetli hastaları bilgilendirmek amacıyla aşağıdaki hususlarda açıklama yapma zorunluluğu duyulmuştur.

“İLERİ DERECEDE MORBİT OBEZİTEDE UYGULANAN BİR TEKNİK”

Medyada yer alan bu cerrahi yöntemler bazı ileri derecede (BMI: 40 Kg/m2 ve üzeri) (morbid) obez hastalarda yapılan mide ve ince bağırsakların cerrahi olarak bir bölümünün devre dışı bırakılması ve/veya anostomoz yapılması tekniğine dayalı bir uygulamadır.

Bu tür cerrahi yöntemlerin bağırsak hormonları ve inkretin üzerine etki yoluyla diyabet tedavisinde kullanılabileceği yönünde yapılan çalışma sonuçları da literatürde tartışmalıdır. Uzun dönemli insan organizması üzerine olan etkileri henüz bilinmemektedir.

Cerrahi yöntemlerle kilo kaybeden hastalarda aşırı şişmanlığın neden olduğu hipertansiyon, kan yağları yüksekliği ya da diyabet semptomlarının gerilediğine dair yayınlar vardır. Bununla birlikte cerrahi yöntem olmaksızın tıbbi beslenme tedavisi ve egzersizle zayıflatılan hastaların diyabet semptomlarının düzeldiği ve diyabet ilaçlarının azaltılabildiği ve insülin tedavisinin bırakılabildiği ile ilgili de birçok araştırma sonuçları bulunmaktadır.

“YÖNTEMİN DİYABETLİ HASTALARDA UYGULANMASI SAKINCALI”

Uzun bir süreden beri dünyada ve ülkemizde de uygulanan bu tür cerrahi teknikler, risk ve komplikasyon oranlarının yüksekliği, insan metabolizması üzerine uzun dönemdeki etkilerinin bilinmemesi nedeniyle obezite tedavisindeki yeri halen tartışmalıdır. Ancak uzun dönemde kalıcı vitamin eksiklikleri, kemik dokuda zayıflamalar, kas dokusunda zafiyetler vs. görülebileceği konusunda çalışmalar vardır.

Bariatrik Cerrahi olarak isimlendirilen ameliyat yöntemlerinin vücudunda insülin olmayan Tip 1 (insüline bağımlı) diyabetlilerde tedavi yöntemi olarak kullanılması tıbben sakıncalı olup hasta açısından telafisi mümkün olmayan ciddi sağlık problemleri oluşturabilir.

Tip 2 (insüline bağımlı olmayan) diyabetli hasta grubu için bu tür cerrahi yöntemlerin yan etkileri, ölüm oranları ve uzun süreli komplikasyonları tam olarak bilinmemektedir. Tip 2 diyabetin de müzmin ve ilerleyici bir hastalık olduğu bilinmektedir. Bu tip ameliyatlarla geçici bir düzelme olsa bile ileriki yıllarda yine ortaya çıkabilir. Bu nedenle tip 2 diyabetli hastaların buna benzer operasyonları olmadan önce mutlaka uzman endokrinolog görüşü almaları, yapılacak cerrahi işlemlerin hastaya vereceği kısa süreli ve uzun süreli etkileri konusunda, ayrıca da psikolojik sorunlar konusunda bilgi sahibi olmaları önerilir.

“BİLİMSEL ETİK KURUL OLUŞTURULSUN”

Bilimsel olarak etkinliği kesin olarak kanıtlanmamış yeni tedavi metotlarının değerlendirilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığı bünyesinde toplumu bilgilendirecek “Bilimsel Etik Kurul” oluşturulma gerekliliği doğmuştur. Bu kurul Bariatrik Cerrahi’nin hangi obez hastalarda ve hangi diyabetli hastalarda uygulanabileceği konusunda bilimsel kriterleri net olarak belirlemeli ve kurallar oluşturmalıdır.

Ölüm oranları kesin olmayan yeni tedavi yöntemleri konusunda bu etik kurulların nihai kararları dikkate alınmalıdır. Medya da ancak etik kurulun onayı alındıktan sonra açıklanmalı ve uygulamaya konulmalıdır.


İçeriği Paylaşın