Ekonomik Kriz Ve Ruh Sağlığı

Ekonomik Kriz Ve Ruh Sağlığı

Ekonomik Kriz Ve Ruh Sağlığı

Bizi Takip Et


Son aylarda dünyayı etkisi altına alan ekonomik kriz, patronundan işçisine tüm kesimleri olumsuz yönde etkiliyor. İşten çıkarılanlar işsizliğin yarattığı sorunlarla savaşırken hala bir işe sahip olanlar ise her gün “İşten çıkartılacak mıyım?” korkusu yaşıyor. Peki bu süreç duygusal olarak nasıl atlatılacak? Krizle savaşılamasa da bireysel çabalarla bu olumsuz havadan uzaklaşmak mümkün. Anadolu Sağlık Merkezi’nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Zafer Atasoy, kriz döneminin yarattığı duygusal sonuçları ve çözüm yollarını anlattı.

Ekonomik kriz, herkesi sosyo-ekonomik durumuna göre farklı etkilemektedir. Bir yöneticiyle işçi,  krizden çok farklı biçimde etkilenir. Hatta kriz kimileri için bir fırsat dahi olabilir. Mesela birikmiş parasıyla uzun zamandır araba almak isteyen bir kişi, kriz döneminde fiyatların düşmesiyle istediği arabaya sahip olabilir. Kriz, bu kişi için bir fırsat yaratmıştır. Yani krizin yarattığı sonuç nerede durup, nasıl baktığımıza göre değişir.

Maaşla çalışan kişiler için ise kriz döneminde akla gelen tek şey işten çıkarmalardır. Çalışan kişinin zihni sürekli olarak “Bugün işten çıkartılacak mıyım?”, “İşimi kaybetmemek için neler yapmalıyım?” sorularıyla savaşır. Dolayısıyla o işe, işinden kazandığı paraya ihtiyacı olan kişi için kriz, felaket anlamına gelir. Stres faktörlerinin arasında işini kaybetmek çok önemli bir yer tutar.  İşini kaybeden kişinin aile içerisindeki işlevi de bozulmuş oluyor. Bu da ruhsal olarak oldukça ağır bir durum.

Erkekler daha fazla etkileniyor
Ekonomik kriz, toplumda genel olarak isyan duygusu yaratır. Özellikle de kriz nedeniyle işini kaybedenler arasında büyük bir tepki oluşur. Bu kişilerde “Niçin beni buldu?” duygusu hakimdir. Ve hatta saldırganlık da olabilir. Bütün bunların altında herkese karşı yoğun bir öfke yatar. Daha sonra bu öfke yerini sakinliğe bırakır ve kişi bu kez çözüm yolları bulmaya çalışır.

Toplumun bakış açısı hala “Erkek çalışmak zorundadır, kadın çalışmasa da olabilir” yönünde olduğu için erkekler kriz döneminden daha fazla etkilenirler. Ama işten çıkarılanlar da genellikle öncelikle kadınlar olur. Kadının işsiz kalması sıradan bir durummuş gibi karşılanır. Topluma göre erkeğin, ailesinin karnını doyurma, onlara bakma misyonu vardır.

Bireysel çabalarla kriz sıkıntısından uzaklaşın!
Kriz öyle bir dalgadır ki herkesi etkisi altına alır. Çalışanlar bu dönemde küçüldüğünü ve değersizleştiğini hisseder. Çünkü işsiz olmak sadece parasız kalmak meselesi değildir.

Peki bu dönemde kişinin bireysel dengesini korumak için ne yapması gerekir? Bu dönemde kişinin yapabileceği en önemli şey –eğer işsiz kaldıysa- kendini eve kapatmadan, bir şeylerin peşinde koşmaya devam etmektir. Bir şeylerin peşinden koşmak gerekir ki yaşamını bir anlamı olsun. Ayrıca kişi, kendisini meşgul edecek bir hobiyle uğraşabilir. Bu hobiler, yüklü paralar harcanarak yapılan uğraşlar olmak zorunda değildir. Günlük hayatta hep es geçilen, yapmak istenip de vakit bulunamayan işlerle uğraşmak, krizin yarattığı olumsuz havadan ve işsizliği verdiği sıkıntıdan uzaklaştırabilir. Kişi bu süreçte, sahip olduğu tüm güçle başka alanlara kanalize olmalıdır.

İşini kaybetmediği halde krizin yarattığı olumsuz havadan etkilenen kişilerin de endişeli düşüncelerden uzaklaşıp devam etmeleri gerekir. Bunun en iyi yolu da iş sonrası farklı konularla uğraşmaktır. Sürekli krizin yaratabileceği sonuçları düşünmek yerine yaşam enerjimizi artıracak ilgi alanlarına yönelmek bu karamsar ortamdan uzaklaşmayı da sağlayabilir.

Kaynak: Anadolu Sağlık Merkezi web sitesi
(www.anadolusaglik.org)


İçeriği Paylaşın