Fobiler Tedavi Edilebilir Mi?

Fobiler Tedavi Edilebilir Mi?

Fobiler Tedavi Edilebilir Mi?

Bizi Takip Et


Herkes için tehdit ve tehlike yaratacak bir durum, kişide korkuya sebep olur. Fakat önemli bir tehlike kaynağı olmayan bir nesne veya bir durum karşısında sıkıntı duygusunun ortaya çıkması fobidir.

Toplumda fobinin yüzde 15 civarında görüldüğünü kaydeden Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Prof. Dr. Doğan, fobilerde genetik yatkınlığın söz konusu olduğunu fakat fobilerin kader olarak yaşanmaması gerektiğini çünkü tedavilerinin mümkün olduğunu söyledi. 

Fobiler hakkında detaylı bilgiler veren Prof. Dr. Orhan Doğan, fobi nedir, nedenleri nelerdir, fobilerin tedavisinde ne gibi yöntemler uygulanır sve benzeri soruları yanıtladı.

. Fobi yani halk arasında bilinen korku nedir?
“İnsanın belli durumlarda korku duygusunu yaşaması bir sağlıklılık göstergesidir. Fobi karşılığı olarak korkuyu kullanıyoruz ancak anlam açısından yanlış bir kullanımdır. Biz belli olmayan bir tehdit algıladığımız zaman sıkıntı hissederiz nedeni belli değildir ama bir iç sıkıntısı hissederiz buna genel olarak anksiyete denilebilir ve bundan kaçamayız çünkü içimizden gelir. 

Bir başka konu ise korkudur. Herkes için bir tehdit ve tehlike yaratacak durumlar varsa orada duyduğumuz duygu korkudur. Örneğin, yer sarsıntısı oldu, bu durumda herkesin hissettiği şey korku olur. Veya karşımızda salyası akarak gelen bir köpek var, bu gerçek korkudur çünkü benim için de başkası için de bir tehdit oluşturmaktadır. 

Fobi denilince biraz daha farklı bir durum karşımıza çıkar, fobi insanın kendisinin kaçamayacağı durumlar, nesneler veya bütün gözlerin üzerinde olduğu gibi bir durum söz konusu olduğunda yaşadığı olumsuz duygular yani anksiyete ve korku duyguları ve bunun arkasından gelen kaçınma davranışlarıdır.”

“FOBİLERİN BİR KISMI GÜNLÜK YAŞAMI ETKİLEMEZ”

. Fobiyi korkudan ayıran özellikler nelerdir?
“Korkuda durum herkes için bir tehdit oluşturur oysa benim fare korkum varsa bu bana özgü bir korkudur ve fobidir çünkü aşırı sıkıntı, anksiyete yaşıyorsam, fare görmekten kaçınıyorsam, fareyi görme olasılığından bile kaçıyorsam bu bir fare fobisidir. Oysa fare, herkes için bir tehdit oluşturmaz. 

Bir başka örnek mesela hepimiz asansöre biniyoruz, eğer asansör fobim varsa eğer binanın 15’inci katına çıkacaksam asansöre binmem, binmekten kaçınırım, yürüyerek çıkarım, işte bu asansör fobisidir.

Bazı fobiler bizim günlük yaşamımızı çok etkilemeyebilir. Ama bazılarının günlük yaşantımıza bir zararı yoktur; Örneğin, aslan fobim var diyelim, İstanbul’da aslanı nerede görebilirim ki… yalnızca hayvanat bahçesinde görebilirim, oraya da gitmediğim sürece aslanı görme ve onunla karşılaşma olasılığım sıfırdır. Bunun için günlük yaşamda korkularımız olsa bile yaşamımızı etkilemeyebilir. 

Agora, eski yunanlılarda açık alan, pazar yeri anlamına gelirdi. Agorafobi açık alanlara çıkma korkusudur. Özellikle insanların tehlike anında kaçamayacağı, kendilerini çaresiz hissedeceği durumlardan ve yerlerden kaçma ya da bu yerlerle ilgili fobidir.” 

. Türk insanına özgü fobiler nelerdir; bununla ilgili bir araştırma var mı?
“Ben ve arkadaşlarım da bununla ilgili araştırma yaptık. Bizim toplumumuzda basit fobi dediğimiz hayvan, nesne fobileri yüksek orandadır; bu oran yüzde 10’u bile geçebiliyor. Agorafobi, yüzde 4-5 civarında görülebiliyor. Sosyal fobi çok üzerinde durulmayan bir bozukluk ama bizim araştırmamızda yüzde 3.2 civarında çıktı ve bu hiç de az değil. 

Toplumda çok bilinen örneğin şizofreni hastalığını düşünelim, şizofreniyi hemen herkes duymuştur ama yaşam boyu görülme oranını söylersem aradaki fark anlaşılır. Şizofreninin yaşam boyu görülme oranı yüzde 1’dir. Oysa fobilerin hepsini bir arada düşündüğümüzde yüzde 15 civarındadır.”

“GENETİK, FOBİLERDE ETKİLİ”

. Fobilerin kalıtımla ilgisi var mı? Ailesinde fobik biri olan kişiler fobilere karşı daha mı eğilimli oluyorlar? 
“Eğer ailede fobik bir kişi varsa onun birinci derece yakınlarında da o fobi türünün görülme riski toplumda görülme riskinden daha fazla oluyor. Bu en çok sosyal fobilerde görülmüştür, sosyal fobi de en çok işlev bozukluğuna neden olduğu için bunun üzerine daha çok çalışılmıştır.” 

. Fobiye eşlik eden başka ruhsal hastalıklar da oluyor mu? Örneğin, panikatak veya depresyon; fobisi olanlarda yaygın mıdır?
“Bunlar doğru örnekler, fobik bir kişide bir başka fobinin görülme olasılığı daha yüksektir. Bahsettiğiniz gibi panik bozukluk, agorafobide daha yaygındır. Birden çok anksiyete bozukluğu ilk başta daha sık görülür panik bozukluğu, zorlantı, obsesif kompulsif bozukluk, daha genel anlamda ve günlük dilde titizlik hastalığı denilen hastalığın görülme riski daha yüksektir. Hatta fobik bozuklukla obsesif kompulsif bozukluk öyle iç içe geçebilir ki ilk görüşte hangi tanıyı koyacağımız güçleşebilir ve fobi mi diyelim yoksa obsesif kompulsif bozukluk mu diyelim karar veremeyiz fakat bunu izleyerek ayırabiliyoruz. 

Fobiye bağlı olarak işlev bozukluğunun, günlük yaşamı olumsuz etkilemesi uzun süre devam ederse üzerine depresyon da eklenebiliyor.”

“FOBİLERE ÖZGÜ BİR İLAÇ YOK”

. Fobilerle yaşamak bir kader midir, ne gibi tedavileri vardır?  
“Fobilerle yaşamak kader değil çünkü fobilerin nedenlerine değinirsek; genetik yatkınlık olabilir ve yanlış öğrenmeyle ilgili olabilir. 

Ben farenin tehlikeli olabileceği gibi yanlış bir algıya ve düşünce yapısına sahip oluyorum, bu yanlış öğrenmedir. Öğrenme kuramları ve onların üzerine geliştirilen psikoterapi teknikleri yanlış öğrenmeyi yine öğrenme kuramlarını kullanarak düzeltiyor. 

Tedavide, bazı fobik bozukluklarda anksiyeteyi gidermek için sıkıntı giderici ilaçlar verilebilir ama fobilere özgü bir ilaç yok. Özellikle psikoterapi çok geniş bir çerçeve sunar bize, bunun için en çok kullanılan, bilişsel davranış tekniklerdir.”

. Kedi, köpek ya da herhangi bir ulaşım aracına karşı fobisi olan kişiye nasıl bir tedavi uyguluyorsunuz?
“Durumun, o aracın, o ortamın gerçekten tehlikeli olmadığı yönünde zihinsel olarak düşünme biçimini değiştirme tekniği vardır; o teknik uygulanır. Ama daha çok özellikle basit fobi gibi yani asansör fobisi, enjeksiyon fobisi gibi durumlarda davranışçı teknikler daha uygundur. Bunda da değişik yöntemler vardır, örneğin duyarsızlaştırma. Kişi enjeksiyon yapılmasından korkuyorsa, enjeksiyon kelimesi bile rahatsız ediyorsa tedavi, önce kişinin o kelimeyi yazmasıyla başlayabilir. Hemen ardından enjektör fotoğrafı gösterilebilir, onun yarattığı sıkıntı yatıştırılıncaya dek görme işlemi devam ettirilir. Daha sonra enjektörün kendisini somut olarak göstermek, kişinin ona dokunmasını sağlamak, ardından enjeksiyon yapılan birinin filmini ya da fotoğrafını göstermek, daha sonra bunu gerçek olarak izletmek, kişinin eline enjektör almasını sağlamak ve onu bir nesneye örneğin portakala enjekte ettirmek gerekir ve bunun ardından son olarak kişinin kendisine enjeksiyon yapılması gibi, aşama aşama evreleri vardır.” 

. Fobisi olan kişilere ne yapmalarını önerirsiniz?
“Fobik bozukluklar oldukça yaygın bir gruptur. İşlev bozukluğuna da yol açar ama bazen bizi eve kapatan agorafobi dediğimiz kişileri evden çıkamayacak hale getiren fobiler olabilir. Sosyal fobi, kişinin sosyal anlamda başarısını düşürüp kişiyi işlevsiz hale getirebilir. Fobi ile yaşamak kader değildir, tedavisi vardır.”


İçeriği Paylaşın