Kanser Olduğum Nasıl Anlaşılır?

İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Bilim Komisyonu Üyesi Dr. Ziya Köseoğlu, Dünya Kanser Günü dolayısıyla kanserle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Kanser Olduğum Nasıl Anlaşılır?

Bizi Takip Et


İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Bilim Komisyonu Üyesi Dr. Ziya Köseoğlu, kansere bağlı ölümlerin tüm dünyada meydana gelen ölümlerin en sık ikinci nedeni olduğunu belirterek, “Dünya geleninde her 6 kişiden biri kanser nedeniyle hayatını kaybederken; Türkiye’de her 5 kişiden birinin kanser nedeniyle vefat ettiği bildirilmiştir. Türkiye’de kansere bağlı ölümlerin daha sık olmasında; tütün kullanımının (sigara, nargile..) ve obezitenin diğer ülkelere oranla ülkemizde daha yaygın olması suçlanmaktadır. Sağlıklı bir beslenme ve kansere neden olacak risk faktörlerinden uzaklaşmakla toplumda neredeyse %50 oranında kanser vakalarının azaltılabileceği bilinmektedir” dedi.

KANSERDEN KORUNMAK İÇİN NE YAPILMALI?

Özellikle sigara ve tütün kullanımı, fazla kilolu olmak, fiziksel hareketin az olması, sebze ve meyveden fakir beslenme, aşırı alkol kullanımı ve hava kirliliği kanser hastalıkları için en önemli risk faktörleri olduğuna dikkat çeken Köseoğlu, “Tütün kullanımı tek başına kansere bağlı ölümlerin %22’sini oluşturmaktadır. Bu bağımlılıktan tek başına kurtulamayan bireyler için hastanelerin ‘’Sigara Bıraktırma Poliklinikleri’’ hizmet vermekte ve buralardan randevu alınabilmektedir. Doktor ile uyumlu bir birliktelikte, hastaların yaklaşık yarısından fazlası sigarayı bırakabilmektedir. Obez bireylerin kilo vermesi, her gün en azından 30-40 dakika postacı yürüyüşü hızında egzersiz yapmak, mevsime uygun taze sebze-meyve ağırlıklı besinlerin tüketilmesi, plastiğin kullanımının azaltılması, yoğun güneş ışığından korunmak ve aşırı alkol alımından kaçınmak da kanser riskini önlemede oldukça faydalıdır” diye belirtti.

KANSER OLDUĞUM NASIL ANLAŞILIR?

Dr. Ziya Köseoğlu, özellikle son 6 ay içerisinde diyet ve egzersiz yapılmadan kendiliğinde 10 kilo ve üzeri kaybeden bireyler, haftalarca sürebilen yüksek ateşi olanlar, her zamankinden fazla halsizliği ve yorgunluğu bulunanlar ve vücutta giderek büyüyen yeni şişliklerin görülmesinin kanser açısından şüpheli durumlar olduğunu, böyle durumlarda uygun doktora randevu alıp muayene olmak gerektiğini söyledi.

AİLE HEKİMİ KANSERİ ERKEN FARKETTİ

Erken tanının olası kanser türlerini henüz hastalık çok yayılmadan tespit edip, uygun tedavi yöntemiyle hastaları muhtemel ölüm ve sakat kalma sonuçlarından korumakta olduğunu ifade eden Köseoğlu, “TC Sağlık Bakanlığı, Ulusal Kanser Kontrol Koruma Programı ile; bazı kanser türlerinin erken tanısı için ücretsiz uygulamalar geliştirmiştir. Her ilde bulunan Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) ile; meme, rahim ağzı ve kalın bağırsak kanserleri taranması ücretsiz yapılmaktadır. Ayrıca Aile Sağlığı Merkezleri’nde de yeterli malzeme olduğunda rahim ağzı ve kalın bağırsak kanserleri taranabilmekte ve şüpheli durumlarda uygun branş uzmanına yönlendirilebilmektedir. Fakat malzeme tedariki ile ilgili eksiklikler kanser ile savaşta aksaklıklara neden olmaktadır. İstanbul Esenler Nene Hatun Aile Sağlığı Merkezi’nde çalışan Uzm. Dr. Murat Öztürk; 67 yaşındaki erkek hastasından kalın bağırsak taraması sonucu hastasının büyük abdestinde kan olduğunu farketti. Uygun yönlendirmeleri yapan Öztürk, hastasının ameliyat olmasını sağlayarak kanserin yayılmadan tedavi edilmesini sağlamış oldu. Bu şekilde erken tanı ile hastanın hayatı kurtulmuş oldu. Aynı şekilde kadınlardan smear testi alınarak rahim ağzı kanseri için erken tanıya ulaşmak mümkündür” dedi.

ULUSAL KANSER TARAMA PROGRAMI ÖNERİLERİ

Kanser taramalarının önemine dikkat çeken Köseoğlu, şöyle devam etti: “Meme kanseri taraması; 40-69 yaş arasındaki kadınlara yılda bir kez klinik meme muayenesi yapılmalı, 2 yılda bir mamografi çekilmelidir. Rahim ağzı kanseri taraması; 30-65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir HPV-DNA ve smear testi ile yapılmalıdır. Kalın bağırsak kanseri taraması; 50- 70 yaş arasındaki kadın ve erkeklere 2 yılda bir Gaitada Gizli Kan Testi (GGK) yapılmalı, 10 yılda bir de kolonoskopi önerilmektedir”.


İçeriği Paylaşın