Meme Kanseri

Meme Kanseri

Meme Kanseri

Bizi Takip Et


Kanser, çağımızın en ciddi ölüm nedeni olan ve büyük bir hızla artan hastalığıdır. Başta nükleer atıklar, besinlerdeki katkılar, hormonlara ve ilaçlara bağlı genetik yapısı değiştirilmiş gıdalar, stres gibi önemli faktörler olmak üzere birçok neden bu artışta rol oynamaktadır.

Dünyada her yıl 10 milyon insan,  kanserin bir çeşidine yakalanmaktadır.  5 milyon insan ise kanser nedeniyle yaşamını yitirmektedir.  Bilim çevresinde kanserin, 2025 yılından itibaren hem dünyada hem de Türkiye’de ölüm nedenleri arasında ilk sıraya yükseleceği düşünülmektedir. Bu kanserler arasında, kadınlarda en sık görülen ve ölüm nedeni olan kanser “meme kanseridir”. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, bu yıl içerisinde yaklaşık bir milyon 500 bin kadına meme kanseri teşhisi konulacağı ve 500 bin kadının da meme kanserinden öleceği tahmin edilmektedir.

Türkiye’de durum gelişmiş ülkelerdeki kanser sıklığına yaklaşmaktadır. Özellikle batı illerimizdeki yaşam koşullarının batıya benzemesi (Geç doğurma (>30 yaş), hiç doğurmama, bebeğe süt verememe, erken adet görmeye başlama(<12 yaş), menopoza geç girme, kadının çalışmak zorunda kalması, stres, beslenme alışkanlığında değişiklikler ve genetiği değiştirilmiş gıdalarla beslenme özellikle kadınlarda meme kanseri sıklığını son 20 yılda 2 kattan fazla artırmıştır.

Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi verilerine göre, Türkiye’de her yıl 150 bin kişi kansere yakalanmakta, yaklaşık 400 bin insanımız kanser ile mücadele etmektedir. Yine ülkemizde 2007 yılında toplam 44.000 meme kanserli kadın olduğu hesaplanmıştır. Ülkemiz kadınlarında en çok görülen kanser türü olan meme kanseri, Türkiye’de kadınlarda görülen tüm kanser vakalarının yaklaşık dörtte birini oluşturmaktadır.

Ülkemizde, meme kanseri sıklığı büyük hızla artarken, toplum tabanlı organize tarama programlarının oluşturulup, uygulanamaması ve meme kanseri farkındalılığının oluşturulamaması; meme kanserinin geç teşhis edilmesine, kadınların memelerinin alınmasına ve ölümlere neden olmaktadır. Oysa ki, meme kanserinde çok erken tanı, kadınların sağlıklı yaşamalarını ve memelerinin korunmasını sağlamaktadır. Bu nedenle, toplum tabanlı mamografi ile tarama programlarının hazırlanması ve uygulanması, toplumun meme kanseri konusunda aydınlatılması amacı ile 2007 Eylül ayında; Meme kanseri ile uğraşan bilim adamları, meme kanseri tanısı ile tedavi görmüş kadınlarımız ve bunların yakınları ile Meme Sağlığı Derneği’ni (MEMEDER) kurduk.

Meme Sağlığı Derneği, bilimsel yanı ağırlıkta olan, hiçbir zaman siyasi olmayan ve kar amacı gütmeyen bir dernektir. Derneğin alt yapısını yukarıda belirttiğim gibi; İstanbul Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Haseki ve Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastaneleri gibi Türkiye’nin önde gelen bilim ve eğitim yuvalarında görevli olan, ulusal ve uluslar arası alanlarda meme sağlığına hizmet veren bilim adamlarımız, meme kanseri tedavisi görmüş kadınlarımız ve gönüllülerimiz oluşturmaktadır.

Dernek olarak, 2008 yılında hazırladığımız “Bahçeşehir Meme Kanseri Bilgi Ölçüm Anket Projemiz”, Merkezi Seattle, Washington, USA’da olan The Breast Health Global Initiative (BHGI) tarafından en başarılı proje olarak kabul edilmiş ve 25.000 USD ödülle ödüllendirilmiştir. Projemiz, tamamlanarak ulusal ve uluslar arası bilimsel toplantılarda sunulmuş ve dünyanın saygıdeğer dergilerinden birinde yayımlanmak üzere hazırlanmaktadır. Bu çalışmada, televizyon ve gazeteler kadınların meme kanseri konusunda bilinçlendirilmesi için en önemli unsurlar olarak bulunmuştur. Demek ki, yazılı ve görsel medyada yer alacak meme kanseri konusundaki bilgilendirmeler, bu hastalığın erken tanısında çok önemli bir araç olacaktır.

Yine Aralık 2008’de Türkiye’nin belli başlı bölgelerine yayılmadan önce pilot bölge olarak seçtiğimiz Başakşehir İlçesi Bahçeşehir Belde’sinde başlatmış olduğumuz “ Meme Kanseri Erken Tanı ve Tarama Projesi” ni, Başakşehir Belediyesi’nin de desteği ile sürdürmekteyiz. Projenin en önemli amacı, meme ile ilgili herhangi bir yakınması olmayan 40-69 yaş arasındaki kadınlarımızı merkezimize davet ederek, ücretsiz muayene etmek, full dijital mamografi ve ultrason yaparak, meme kanserini çok erken yakalayabilmektir.

Projemizin vizyonu ise Bahçeşehir’de oluşturulan Meme Sağlığı Merkezi Modelini Türkiye’nin belli başlı bölgelerine yaymaktır. Merkez’e gelen kadınlarda olası bir kanser şüphesi varlığında, onları yalnız bırakmıyoruz. Onların ücretsiz olarak biyopsilerini yaptırarak kesin tanıyı koyup, tedavilerini yaptırmaları için yönlendiriyoruz. Böylece erken tanı sayesinde kadınlarımız, memeleri korunmuş olarak, sağlıklı bir şekilde yaşayabileceklerdir. Bu projemiz, İstanbul Tıp Fakültesi Etik Kurulu ve Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi tarafından da onaylanmış ve desteklenmektedir.

Tamamen ücretsiz olan “Bahçeşehir Meme Kanseri Erken Tanı ve Tarama Projesi” kapsamında 2009 yılı içerisinde, 1.600 kadınımıza dijital mamografi, 1.000 kadınımıza doppler ultrasonografi, 30 kadınımıza vakumlu biyopsi yapılmış olup, 5 kadınımızda erken meme kanseri tanısı konularak, tedavileri yapılmıştır. Geçtiğimiz yıl içerisinde, 2.300 kadınımıza ulaşmayı hedeflemişken, maalesef bunların 1.600’üne(%69.5) ulaşılabilmiştir. Bu yıl içerisinde hedefimiz; 3.000 kadını tarama programı içerisine alabilmektedir.

Bahçeşehir’de gerçekleştirdiğimiz bu projemiz, tüm Türkiye’mize bir örnek olacak ve yaygınlaştırılacaktır. Bu proje, bizim gibi gelişmekte olan ülkeler ve geri kalmış ülkeler için de bir örnek oluşturacaktır.

Prof. Dr. Vahit Özmen
İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Türkiye Meme Dernekleri Federasyonu Başkanı
MEMEDER Projeler Koordinatörü


İçeriği Paylaşın