Meme Kanserinde Multidisipliner Tedavi

Meme Kanserinde Multidisipliner Tedavi

Meme Kanserinde Multidisipliner Tedavi

Bizi Takip Et


Meme cerrahisindeki son gelişmeler sayesinde kadınlar göğsünü kaybetme korkusundan kurtuluyorlar. Amerika’nın en köklü üniversite hastanesi Johns Hopkins Medicine’nin stratejik ortaklığı ile 12 Şubat 2005 tarihinde hizmete açılan Anadolu Sağlık Merkezi’nde uygulanan ışın tedavisi gibi gelişmiş tedavi yöntemleri ve multidisipliner tedavi yaklaşımı ile meme kanserine karşı hastalar artık çaresiz değiller.

10-15 sene öncesine kadar meme kanseri söz konusu olduğunda mutlaka göğsün tamamının alındığını söyleyen Anadolu Saglık Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Selçuk Kihtir, kanserli dokusu alınıp ardından ısın tedavisi gören hastaların, memesinin tamamı alınan hastalarla aynı ömür süresine sahip olabildiğini belirtiyor. Ayrıca Op. Dr. Selçuk Kihtir, meme kanseri tedavisinde değişik uzmanlık dallarından hekimlerin katıldığı multidisipliner tedavi yaklaşımının hastaların sağlığına kavuşmasında büyük önem taşıdığını vurguluyor.

Ekip tedavisi belirsizliği ortadan kaldırıyor
Multidisipliner tedavide, cerrah, radyasyon onkologu, kemoterapi onkologu, plastik ve rekonstrüktif cerrah ve gerekli durumlarda psikolojik danışman ve diyetisyenden oluşan bir ekip çalısıyor. Bu ekip tedavi öncesi toplanıp tedaviyi planlanlıyor ve düşünülen yöntemi ve seçeneklerini hastaya ayrıntısıyla anlatıyor. Bu tedavi yönteminde hastaya bilgi vermenin çok
önemli oldugunu vurgulayan Kihtir, “Eger bu gerçeklestirilemezse hastada bir takım soru işaretleri oluşuyor ve tedavinin kalitesi de düşebiliyor. Bunu başardıgımızda, hem hasta hem de ekip için çok daha kaliteli ve iyi bir tedavi yürütmek mümkün olabiliyor. Ekip oluşturarak gerçekleştirilen bu tedavide belirsizliği ortadan kaldırabiliyorsunuz ve hasta kendisini çok daha bilgilendirilmiş ve güvenli hissedebiliyor” dedi. Op. Dr. Selçuk Kihtir, kanser tedavisinde amacın sadece hayatı uzatmak olmadığını, hedefin hayatı kurtarmak ve kaliteli şekilde uzatabilmek olduğunu da sözlerine ekledi.

Yıllık takipleri önemseyin
Anadolu Saglık Merkezi’nde uygulanan gelişmiş tedavi yöntemleri ve multidisipliner tedavi yaklaşımının yanı sıra meme kanserinde erken teşhisin önemine değinen Op. Dr. Selçuk Kihtir; “Meme kanseri, mamografi gibi memeye özgün radyolojik yöntemlerle ve düzenli
yıllık takiplerle erken safhada ortaya çıkarılabilir. Memeye özgün radyolojik yöntem ile doktorun elle fark edemeyeceği küçük kitleler bile erken teşhis edilebilmektedir. Yılık kontrol mamografisi memede kanser riskini artırmaz ve erken teşhise neden olduğu için
kaçınılmaması gerekir” dedi.

Meme kanserinin erken tanısında önemli diğer bir hususun da kadınların kendilerini muayene etmesi olduğunu söyleyen Op. Dr. Selçuk Kihtir, kadınlara bu muayeneyi öğrenmelerini ve bunu ayda bir kez düzenli olarak yapmalarını öneriyor.

Ailesinde meme kanseri olmayan ve herhangi bir şikayeti bulunmayan kişilerin, yıllık mamografi ve düzenli hekim muayenelerine 40 yaşında başlayabileceğini belirten Op. Dr. Selçuk Kihtir, ancak bu kişilerin de 40 yaşından önce kendi aylık muayenelerini yapmalarının
yararlı olduğunu söylüyor. Ailesinde meme kanseri öyküsü olan kişilerin ise bu konuda özellikle dikkatli olmaları ve tetkiklere erken yaşta başlamaları gerektiğini vurguluyor.

Kaynak: Anadolu Sağlık Merkezi web sitesi
(www.anadolusaglik.org)


İçeriği Paylaşın