Mutluluğun Sırrı 3-A Formülünde Saklı!

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, mutluluğun reçetesini verdi. Mutlulukta 3A Formülü yani ‘Anlam, Amaç, Arkadaş’ın önemini vurgulayan Tarhan, mantıksal, duygusal ve sosyal zekanın mutlulukta dengeli kullanılması gerektiğini söyledi.

Mutluluğun Sırrı 3-A Formülünde Saklı!

Bizi Takip Et


TRT Radyo1’de yayınlanan Ailece programına katılan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, hastalıkların tedavisindeki gibi mutluluğun da bir reçetesi olduğunu söyledi. 'Mutlu olmak için ne yapmalıyım?, Çok mutsuzum nasıl mutlu olabilirim, Mutluluğun sırrı ne?' diyenler için Tarhan, mutlulukta 3A formülünü açıkladı. 

ANLAM PEŞİNDE KOŞMAK ASIL MUTLULUK

Aristoteles’in mutluluğu ikiye ayırdığını, birincisinin hedonist mutluluk yani haz peşinde koşmak, hazları eylem halinde yaşayabilmek olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aristoteles, bu mutluluğu geçici mutluluk olarak görüyor. Asıl insanı mutlu eden mutluluğun Eudaimonia mutluluk olduğunu söylüyor. Eudaimonia mutluluğun bir anlam peşinde, ideal peşinde koşmak olduğunu söylüyor. Eudaimonia mutluluk, anlamlı ideallere bağlı eylemlerin toplamı olarak geçiyor. Bu insanda kalıcı mutluluk yapıyor, diğeri geçici mutluluk sağlıyor.” diye konuştu.

MUTLULUK BİR SÜREÇTİR…

Geçici mutluluklarda kişinin bir süre sonra onu mutlu eden şeyin bitmesiyle hüzne kapıldığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Güzel günler geçince, onun bitişi bile insana hüzün verir. Hüznün bitmesi ise insana haz verir. Mutluluk durumsal değil, mutluluk bir süreçtir. Bu süreci yönetmek gerekiyor. Mutlulukta süreç yönetimini doğru yapabilmek önemlidir.” diye konuştu. 

POPÜLER KÜLTÜR, ALDATICI MUTLULUĞU TEŞVİK EDİYOR

Mutlulukta süreç yönetiminin doğru yapılması için mutlulukla ilgili bir yaşam felsefesine sahip olunması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Mutluluk, amansız yaşamak, canının her istediğini yapmak, duvarları yıkmak, zincirleri kırmak, kafana göre yaşamak değildir. Bu aldatıcı mutluluktur.

Kapitalist sistem ve popüler kültür, tüketimi artırmak için bu mutluluğu teşvik ediyor. Kazan tüket çarkı içerisinde yaşamaya zorluyor. ‘Kazan, harca, eğlen, 5 gün çalış 2 gün eğlen’ diyor. Şu an ABD’de ortalama insanın hayatındaki yaşam felsefesi bu. Hafta sonu eğlenemezse, çocuğu hasta olursa ya da olumsuz bir şey olursa çok kötü hissediyor kendini.” dedi. 

KALİFORNİYA SENDROMU MUTSUZ EDİYOR

Hedonist mutluluğun insanı mutlu etmediğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Hatta bu mutluluğu amaçlayıp da edinemeyenler için bir sendromdan bahsediliyor. Adı Kaliforniya sendromu. Kaliforniya Sendromu Kaliforniya’da çok yaygın olduğu için orada mutluluk araştırmaları da çok yapılıyor. Bizim için Antalya neyse, ABD için de Kaliforniya öyle, eğlence açısından. Oradaki insanlar birçok şeye sahipler, eğleniyorlar, çok hızlı yaşıyorlar. Bütün bunlar var ama insanlar yine mutlu değiller.” dedi.

BENCİLLİĞİN KRALLIĞINDA MUTLU OLAMAZSINIZ

Mutlu olmayan insanlarda ikinci bir özellik olduğunu, bunun da egosantrizm olarak isimlendirildiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bencilliğin krallığındaki mutluluk sahte oluyor. Bencilce bir mutluluk arayışı, sahte bir mutluluk arayışı oluyor. Bencilliğin krallığında yaşıyorsanız mutlu olamazsınız. O an mutlu olursunuz ama sürdüremediğiniz ve kontrol edemediğiniz için elinizden kayıp gittiği zaman daha kötü olursunuz. Ünlü bir Amerikalı aktör var, açıklama yaptı, ‘Bu yaşlılık çok berbat bir şey, ötenazi istiyorum.’ dedi. Ötenazi Kanada’da serbest. Ötenazi için doktora başvuruyorsun. Bir çeşit intihar. Kişi hızlı yaşamış ama yaş ilerledikten sonra aynı şeyi devam ettiremiyor. Halbuki onun mutluluk felsefesi doğru olsa…” dedi.

HER MEVSİM BİR BAHÇEN OLACAK…

Her yaşın mutluluğu yakalayacak boyutu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “18-20 yaşında gibi yaşamak istiyorsanız bu gerçekçi değil, mümkün değil. O halde ne yapılacak? Her mevsim bir bahçen olacak, o bahçede her mevsim çiçek açan bir ağaç olacak. Hayatı böyle görürseniz, çocuklukta da ergenlikte de orta yaşta da ileri yaşta da mutlu olmayı başarırsınız, mutlu olacak bir şey bulursunuz. 92 yaşında bir hanımefendiye soruyorlar: ‘Nasıl mutlu olabiliyorsunuz, birçok hastalığınız var?’ Hanımefendi diyor ki ‘Çalışmayan uzuvlarımı değil, çalışan uzuvlarımı düşünüyorum.’ Bu da bir bakış açısı. Hayatın bu insanlara kattığı anlam oluyor. Bu da anlam mutluluğu dediğimiz mutluluk. Anlam mutluluğunda kişinin, öyle idealleri olacak ki içinde anlam olan idealler olacak. O anlama katkı sağladıkça mutlu olacak.” dedi.

MUTLULUĞUN FORMÜLÜ: MANTIKSAL, DUYGUSAL VE SOSYAL ZEKA GELİŞTİRİLMELİ

Mantıksal zekanın, kişiyi zengin edebildiğini ancak sosyal ve duygusal zeka geliştirilmezse mutlu olunamayacağını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Mutluluğun formülü, üç zeka alanını da güçlendirmek gerekiyor. Mantıksal zeka, duygusal zeka ve sosyal zeka. Kaliforniya sendromunun üçüncü belirtisine de dikkat çekmek gerekiyor o da yalnızlık. En sonunda mutsuzluk ortaya çıkıyor. Büyük depresyon, intihar olayları artıyor. Özellikle stres altında ve kriz durumlarında daha çok ortaya çıkıyor.” dedi.

SAHİP OLDUKLARININ KIYMETİNİ BİLEN MUTLU OLUYOR

“Mutluluk beklentilerimizle elde ettiklerimiz arasında sağlıklı ilişkiyi kurmayı başarmaktır” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Her insanın hayatında beklentileri vardır: Şuyum olsun, buyum olsun, şöyle bir hayata sahip olayım gibi. Onun dışında elde ettikleri ve edemedikleri var. Bunlar arasındaki dengeli ilişkiyi kurabilen mutlu olabiliyor. Elde edemediğine takılırsa mutsuz oluyor. Elde ettiklerinin, sahip olduklarının kıymetini bilse mutlu olabiliyor. Kişinin bu dengeyi sağlaması gerekiyor. Mutluluk, hareket halinde mutluluktur. Mutluluk, kovalandıkça, yakalanacak bir şey değildir. Mutluluk gölge gibidir. İnsan gölgesini yakalamaya çalıştıkça kaçar, yakalayamaz. Siz hedefinize giderseniz, renkli gölge arkanızdan gelir. Onu yakalamak istemeyeceğiz, hedefimize odaklanacağız, doğru yola doğru adımlarla gideceğiz.” dedi.

MUTLULUĞU ARAYAN 3 A’YA SAHİP OLMALI

İnsanı mutluluktan uzaklaştıran üç kavram olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bunları açgözlülük, duygusuzluk ve hırs olarak sıraladı. 

 “Doyumsuz, açgözlü ve bencil olan bir kimsenin mutlu olması mümkün değil” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu kişiler yetinemiyorlar. Daha fazla diledikleri için zalimleşiyorlar. Başkalarının haklarını da yemeye başlıyorlar. Zalim bir zengin oluyorlar ama yalnızlaşıyor ve mutsuz oluyorlar. Bu kimseler mutlu olamaz. Bunun için insanın yaşam felsefesini doğru oluşturması önemli. Kişi mutluluğu arıyorsa 3 A dediğimiz, anlam, amaç ve arkadaşının olması gerekir. Hayatın anlamı, amacı ve arkadaşının olması gerekir. İnsan ilişkisel bir varlık, tek başına yaşamaya göre programlanmamış. Sosyal bir varlık. Sosyal zekasını da geliştirmesi gerek dediğimiz, sosyal yapının bir parçası olmayı hedeflemesi gerekiyor. Benmerkezci bir insan oldukları için mutlu olamıyorlar. Başarılı, zengin oluyorlar ama mutlu olamıyorlar ve hayatlarının sonuna kadar yalnız kalıyorlar.” diye konuştu.

 


İçeriği Paylaşın