Polikistik Over Sendromu ve Nedenleri

Polikistik Over Sendromu ve Nedenleri

Polikistik Over Sendromu ve Nedenleri

Bizi Takip Et


Polikistik over sendromunun (PCOS) nedenlerini, üreme sağlığına etkilerini ve tüp bebek tedavisini İstanbul Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Suzan Gençsoy anlattı.

PCOS NE TÜR BELİRTİLER GÖSTERİR?

PCOS nedir? Neden bu hastalık bir sendrom olarak adlandırılıyor? Görülme sıklığı nedir? Ne tür belirtilerle ortaya çıkar?

Poli, çok demek. Kist ise bildiğimiz kist. Polikistik, birçok kist anlamına gelir. Yumurtalığın yapısını tarif eden bir tanımlamadır. Bu bir yumurtalık sorunudur; ancak yumurtalığın yanında başka organları da etkisi altında alabilir. Yumurtalığın yapısıyla alakalı bir görüntüde özellikle ultrason görüntüsünde minik minik kistler görünür. Kist dediğimiz kist değildir. Bunlar yumurtanın gelişimi esnasında belli bir seviyede duraklamasıdır. Bunlar yumurta taslaklarıdır. Her kadın bir ay boyunca bir tane yumurta geliştirir, olgunlaştırır ve o yumurtayı atar. Yumurta döllenirse gebelik olur, döllenmezse normal karnın siklusuyla birlikte adet görür. PCOS bulunan kadınlarda her ay düzgün bir şekilde yumurtlama olmaz. Yumurtlama esnasında yumurta belli bir seviyeye kadar gelişir ve duraklar. Çoğu zaman yumurtlama olmaz ya da çok nadir olur. Bu durumda adet gecikmeli olur ya da adet olmazlar veya 3-4 ayda bir adet görürler. Kadın evli ve çocuk isterse gebe kalamama sorunu da ortaya çıkar. Genelde PCOS kadının bu problemlerden sıkıntısı anlaşılabilir. Daha sonra ultrason görüntüsüyle ve hormonal tetkiklerle teyit edilir ve tedavisi düzenlenir. En sık rastlanan başvuru şikayetlerinden bir tanesi adet düzensizliğidir. İkinci en sık görülen aşırı miktarda tüylenme şikayetidir. Ancak bu tüylenme normal bir tüylenme değildir, erkek tipi bir tüylenmedir. Çene, göbek etrafında ve farklı yerlerde aşırı tüylenme olabilir. Bu, yumurtalığın ürettiği erkek hormonunun fazlalığıyla alakalı bir durumdur. Bununla birlikte ciltte, saçta aşırı yağlanma seyredebiliyor. Bu şikayetleri yaşayan kadınlar genellikle önce birtakım güzellik uzmanlarına veya cilt doktorlarına başvurabiliyorlar.

HER 10 KADINDAN BİRİ PCOS

Çocuk olmama şikayetiyle başvuruncaya kadar geçen yılları düşünelim. Aslında bu tür vakalar, PCOS olan vakalar erken tanı alsalar çocuk sahibi olma problemleri yaşamazlar değil mi?

PCOS dediğimiz şey bir hastalık değildir. Yumurtanın bir yapısıdır. Sebebinin tam olarak bilinmemesiyle birlikte genetik bir alt yapısı olduğu düşünülebilir ve çoğu zaman ailede birçok kişide rastlanabilir. Özellikle ülkemiz bir Akdeniz ülkesi de olduğu için daha çok görülebilir. Genelde Akdeniz ülkelerinde daha sıktır. Her 10 kadından 1 tanesinde bu sendroma rastlanır. Gelişme çağında kızların adet görmeye başladıkları zaman ilk 1-2 yıl adetleri düzensiz olabilir. Ancak daha sonra artık düzene girmesi gerekir. Düzensizlik devam ediyorsa ve bunun yanında kolayca kilo alma sorunu varsa, ciltte ve saçta yağlanma artı tüylenme problemi de oluyorsa mutlaka bir kadın doğum doktoruna başvurulmalıdır. Tedaviyle bu sendrom yok edilmez. Bu yumurta yapısı hayat boyu aynı şekilde kalır. Ancak oluşan semptomlar, şikayetler ortadan kaldırılabilir. Çok kompleks bir sorundur ve zaman içerisinde endokrin ve dahiliye doktorlarını da ilgilendiren metabolik bir sendroma dönüşebilir. Bu süre içerisinde insülin direnci de yaşanabilir. Yumurtalıklar bir takım faktörler salgılar. Bunlar insülin benzeri faktörler olduğu için insüline karşı bir direnç oluşur. Bu yüzden kolayca kilo alınır ve zor verilir. Bu süreçte, bu kısır döngü devam ederse ve tedavi edilmezse ilerde kolayca diyabet, Tip 2 diyabete dönüşebilir ve hipertansiyon gelişebilir. Bir sürü farklı hastalığa da dönüşebilir. Bu sendromla yaşamayı öğrenmek gerekir. Hayat boyu dikkat etmek lazım. Birtakım diyetler uygulanmalı ve egzersiz yapılmalıdır.

Op. Dr. Suzan Gençsoy

PCOS TEDAVİSİ

Üreme sağlığına etki etmemesi için PCOS nasıl ortadan kaldırılır? Tedaviye yaklaşım nasıl olur?

PCOS’lu kadınlarda bulunması gerekenden daha fazla yumurta vardır. Ancak yumurtalık kendi kendine bu işi halledemez. Normal siklusa girip, her ay yumurtlama olmaz. Bu durumda bir takım ilaçlarla genelde yumurtlama sağlanabilir. Eğer çiftin tüplerle, erkeğin sperm sayısıyla ilgili artı bir problemi yoksa veya anatomik herhangi bir durum yoksa sadece yumurtlama sağlayarak normal yoldan kolaylıkla gebelik sağlanabilir. Çoğu zaman bu kadınlarda fazla kilo gözlenebilir. Örneğin; sadece kilo vermek için spor yapıp kilosunun yüzde 10’unu vermesiyle kendiliğinden normal ovülasyon dahi gerçekleşebilir.

PCOS tedavisine rağmen gebelik gelişmedi diyelim. Bu durumda ne yapılır?

Eğer normal yoldan, basit tedavilerle gebelik oluşmuyorsa bu durumda yumurtlama sağlamak için daha farklı iğneler kullanılır. PCOS’lu kadınlarda kullanılan ilaçlarda dozu doğru ayarlamak lazım. Normalde diğer hastalarda kullanılan ilaç dozu onlara çok fazla gelebilir. Birden çok fazla yumurta büyüyebilir. 2-3’ten fazla yumurta büyüdüğü zaman bu normal yoldan gebelik veya aşılama yoluyla çok uygun bir durum değil. Çünkü çoğul gebelik oluşma riski vardır. Üçüz, dördüz gebelik olması istenmez; çünkü bunlar riskli gebeliklerdir. Bu durumda tüp bebek tedavisi tercih edilir.

Tüp bebek tedavisinde verdiğimiz ilaçlarla istenilen kadar yumurta büyütülebilir. Bu yumurtaların arasında en iyilerini seçip, mikroenjeksiyon yöntemiyle spermle yumurta birleştirilir ve embriyolar oluşur. Bu embriyolar arasında en kaliteli 1 veya 2 embriyo transfer edilir. Kalan embriyolar, iyi kalitede ise dondurup saklanabilir. İlk denemede gebelik oluşmuşsa istenirse birkaç yıl sonra da tekrar kullanılabilir.

EMBRİYO DONDURMA VE SAKLAMA

Dondurulan embriyolar ne kadar süre saklanabilir?

Normalde dondurulan embriyolar yasal olarak 5 yıl saklanabilir. Bundan sonrası için ailenin isteği üzerine bu süre 10 yıla kadar uzatılabilir.

Günümüzde tüp bebek tedavisinde ne gibi gelişmeler var? Yaşanan gelişmeler tüp bebekte gerek kadından gerekse erkekten kaynaklanan vakalarda başarıyı ne ölçüde arttırdı?

10-15 yıl öncesine göre halkımız da bu konuda gayet güzel bir şekilde bilinçlendi. Artık daha erken bir dönemde başvuruyorlar. Eski yıllarda bu tedaviler çok erteleniyordu. İnsanlar korkuyordu. Hücrelerinin birbirlerine karışacağından çok endişe duyuyorlardı. Özellikle 40 yaşından sonra kadının yumurta rezervinde ileri derecede bir düşüş olur. Sınırlı sayıda yumurtalar kalır. Sadece sayıca değil, bu yumurtaların genetik, DNA yapısında da bozulmalar olur. Bu durum embriyo kalitesini etkiler ve tüp bebek başarı şansını oldukça düşürür. Kişi ne kadar daha erken bir sürede başvurursa şansı, başarı oranı o kadar yükselir. Son yıllarda Embriyoloji laboratuvarındaki teknikler çok değişti. Çok farklı yöntemler kullanılıyor. Çok daha hassas davranılıyor. Ve çok daha güzel başarılar elde ediliyor.

NE ZAMAN DOKTORA BAŞVURMALI?

Kadınlarda ve erkeklerde üreme sağlığıyla ilgili bir problem olduğunu işaret eden belirtiler nelerdir? Kadınlar, ne tür durumlarda ve ne aralıkla kadın hastalıkları doğum uzmanına başvurmalılar?

Yaş ve çevresel etkenlerle zamanla yumurta rezervinde erken yaşlarda azalma olur. Kadınlar bu durumu kendi başlarına anlayamazlar. Örneğin; normal bir şekilde adet görürler ve hiçbir şikayetleri olmaz. Ancak yumurta rezervleri aslında azalmış olur. Her kadının yaşı ilerledikçe halk arasında doğurganlık testi olarak da bilinen tetkikleri yaptırması gerekir. Artık normal bir ultrason muayenesi ile hekimler, yumurta rezervini görebiliyorlar. Bunu teyit etmek için AMH denile çok basit bir kandan hormon testi bakılır. Eğer yumurta rezervinde azalma varsa bu durumda çift uyarılmalıdır. Bu durumda, yumurtalar tükenmeden kendiliğinden bu planlamanın biraz öne alınması ya da normal yoldan olmuyorsa yardımcı tedavilerle bir an önce çocuk sahibi olmaları gerekir.


İçeriği Paylaşın