Propolis Kanser Hücrelerinin Çoğalmasını Engelliyor!

Propolisin kanser üzerinde etkilerini Gıda Yüksek Mühendisi ve Arı Ürünleri Uzmanı Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı,  Sağlığım İçin Herşey'e anlattı.

Propolis Kanser Hücrelerinin Çoğalmasını Engelliyor!

Bizi Takip Et


Propolisin kanser üzerinde etkisi var mı? Propolisi sağlıklı bireyler ve kanser hastaları nasıl kullanmalı? Gıda Yüksek Mühendisi ve Arı Ürünleri Uzmanı Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, propolisin kanser üzerinde etkisini anlattı.

MEME KANSERİNDE...

. Propolisin kanser üzerinde etkisi var mı?

‘‘Propolis güçlü bir antioksidandır. Aynı zamanda antikanserojen etkiler de gösterdiği bilimsel çalışmalarda ortaya konmuştur. Propolis doğal bir arı ürünüdür. Ancak ham haliyle sindirilemediği için özütlenmesi gerekir. Doğru bir şekilde özütlendiğinde (damla formuna getirildiğinde) vücudumuz propolisten yararlanabilir. Bu işlem uzman gıda mühendisleri kontrolünde ve laboratuvar koşullarında yapılmalıdır. Doğru bir şekilde hazırlanan konsantre propolis özütü kanserin tedavisinde destekleyici olarak da kullanılabilir. Mesela 2021’de meme kanseri hastalarıyla yapılan bir çalışmaya kemoterapi tedavisi alan 60 hasta katılmış ve katılımcılar deney ve kontrol grubu olarak ikiye ayrılmışlardır. Deney grubuna günde 500 miligram olacak şekilde 3 ay boyunca düzenli propolis verilmiş; kontrol grubu ise hiç propolis almamıştır. 3 ayın sonunda propolis tüketen grubun beslenme durumu ve yaşam kalitesinin anlamlı şekilde geliştiği görülmüştür.

Kemoterapi sadece kanserli dokuyu yok etmez; sağlıklı dokuya da zarar verebilir. Ayrıca bu kanser hastaları ağız içi yaralar ve aşırı düşen bağışıklık sistemleri nedeniyle fiziksel olarak zayıflar ve sağlıklı beslenemezler. Propolis kullanan grupta ağız içi yaralarının oluşumunun gerçekleşmediği, oluşmuş yaraların hızlı bir şekilde iyileştiği ve beslenme düzenlerinin çok daha iyi olması nedeniyle yaşam kalitelerinin de yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca propolisin kanser tedavisinde görülen yan etkileri de ciddi anlamda azalttığı görülmüştür.

AKCİĞER KANSERİNDE...

2015’de Karadeniz Teknik Üniversite’sinde yapılan çalışmada da Anadolu propolisinin etanol özütünün akciğer kanseri hücreleri üzerine etkisi araştırılmıştır. Etanol özütlenmiş yüzde 30 oranında saf Anadolu propolisi içeren damla formu doğrudan kanser hücreleri üzerine uygulanmış ve Anadolu propolisinde bulunan zengin fenolik flavonoid çeşitliliğin akciğer kanser hücrelerinin çoğalmasını engellediği gibi kendi içerisinde yok olarak küçülmesini sağladığı da görülmüştür. Yine meme kanseri üzerine 2016’da Alexandra Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada radyoterapi ve kemoterapi gören meme kanseri hastalarında propolisin bu tedavilerin yan etkisini azaltma etkisine bakılmıştır.

Çalışmaya 135 hasta katılmış ve bu hastalar herhangi bir tedavi almayan, radyoterapi ve kemoterapi alan ile radyoterapi ve kemoterapinin yanı sıra eşzamanlı olarak günde 3 defa 400 miligram propolis alan grup olarak üçe ayrılmışlardır. Çalışmanın sonucunda radyoterapi ve kemoterapinin yanı sıra eşzamanlı olarak propolis alan bireylerde DNA hasarının çok daha düşük oranda gerçekleştiği ve radyoterapi ve kemoterapinin yan etkilerinin de çok daha az görüldüğü ortaya konmuştur.

LÖSEMİ VE KARACİĞER KANSERİNDE...

2016’da Ege Üniversitesi’nde yapılan çalışmada Anadolu propolisinin lösemi insan hücreleri üzerine etkisi incelenmiştir. 81 farklı insana lösemi hücresi üzerine Anadolu propolisi uygulanarak yine lösemi hücrelerinin kendi içinde yok olmasını sağlayıp sağlamadığı kontrol edilmiştir. Sonuçta lösemi hücreleri üzerinde de Anadolu propolisinin güçlü bir antikanserojen etki gösterdiği görülmüştür. Kanser hücrelerinin çoğalmasını engellediği, mevcut oluşmuş kanser hücrelerinin de kendi içinde yok olmasını sağladığı ve sağlıklı dokuya da zarar vermediği bildirilmiştir. Karaciğer kanseri üzerine de Madra Üniversitesi’nde 2005’de ratlar (hayvanlar) üzerinde araştırma yapılmıştır.

Hayvanlar iki gruba ayrılarak bir gruba sadece kanser ilaçları diğer gruba ise kanser ilacının yanında propolis verilmiştir. Tedavinin yanında ek olarak propolis alan grupta hem kanser tedavisi hızlanmış hem de kemoterapinin yan etkileri ciddi anlamda azalmıştır. Son olarak 2012’de  İstanbul Teknik Üniversitesi ile İstanbul Üniversitesi’nin ortaklaşa yaptığı ve benim de içinde yer aldığım bir çalışmada, meme kanserinden vefat etmiş kadınlardan elde edilen birinci ikinci üçüncü dördüncü evredeki kanser hücreleri üzerinde Anadolu propolisi ve yanı sıra Arjantin ve Çin gibi ülkelerin farklı propolisleri de uygulanmıştır. Çalışmanın sonucunda Anadolu propolisinin hem Arjantin ve Çin propolislerinden çok daha güçlü bir antikanserojen etki gösterdiği hem de birinci ikinci üçüncü dördüncü evrede bile olsa meme kanseri hücrelerinin kendi içinde yok olmasını sağladığı ve de sağlıklı dokuya zarar vermediği görülmüştür.’’

PROPOLİS NASIL KULLANILMALI?

. Propolisi sağlıklı bireyler ve kanser hastaları nasıl kullanmalı?

‘‘Propolis ham haliyle bal mumuyla karışık taş gibi sert olur. Dolayısıyla böyle sindirilmesi mümkün olmadığından özütlenmeli ve damla formuna getirilmelidir. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde insan mide bağırsak sistemini simile ederek yaptığımız bir araştırmada, ham haliyle propolisin içerisindeki yararlı maddelerin en fazla yüzde 2 sindirildiğini gördük. Vücudumuz özütlendiği zaman propolisten yararlanabiliyor. Doğru özütlediğimizde balmumunu ayrıştırıyoruz ve fenolik flavonoidleri, o propolisin içindeki faydalı kısmı elde ediyoruz. Kanser hastaları en az yüzde 30 oranında saf Anadolu propolisi içeren bir özütten günde en azından 80 damla kullanmalıdır. Bunu yoğurda, bala ve pekmeze karıştırabilirler. Kanser hastalarına, çok tatlı gıdalar önermediğimiz için mutlaka yoğurda katmalarını tavsiye ediyorum. İki doza bölerek sabah 40 damla akşam 40 damla kullanabilirler. Sağlıklı bireyler ise daha az konsantre olan formüllerini kullanabilirler. Mesela yüzde 10’luk suda çözünebilir damla formülü genç ve sağlıklı bireyler için uygun olacaktır. Bundan da günde en az 20 damla kullanmak gerekir. Suya, süte, meyve suyuna katabilirler. Ama bir hastalık durumunda ve ağır hastalıklarda mutlaka daha konsantre olan yüzde 30’luk formüllere geçilir. Mesela astım, alerjik astım, bronşit, bronşiolit, kanser, Corona virüs enfeksiyonu ve çeşitli enfeksiyonlarda çocuklarda da yetişkinlerde de yüze 20-30’luk konsantre formüller kullanılır. Hastalık tamamen geçene kadar çocuklarda 40-50 damla, yetişkinlerde 80-100 damla kullanılır. Hastalık geçtikten sonra tekrar daha düşük olan doza inilir; çocuklarda 10 damla, yetişkinlerde de en az 20 damla gibi günlük doza inilir.’’

SPOR VE PROPOLİS

. Sporcuların beslenmesinde de propolisin yeri var mı?

‘‘Propolisin kandaki oksijenden, hücrelerin yararlanma düzeyini arttırma özelliği vardır. Ayrıca vücutta sinir uçlarını da güçlendirir. Dolayısıyla hem fiziksel performansı arttırır hem de spor sırasında meydana gelen oksidatif stresi azaltmada çok büyük faydası olur.’’

. Propolisin efervesan tablet formunun damla formundan farkı nedir?

‘‘Piyasada çok fazla sahte ürün var. Propolis bilindikçe her şeyin içerisine propolis eklenmeye başlandı. Efervesan tabletlerin içerisinde çok yüksek oranda sodyum bikarbonat oluyor. Bu tuz demek ve bu tuzun oranı, içindeki etken maddelerden, vitaminlerden, propolisten çok daha fazladır. 1-2 gramlık tablette etken madde yüzde 1-2 kalan yüzde 98’i sodyum bikarbonattır. Bu kadar yüksek oranda tuzu düzenli vücuda almak da son derece zararlıdır. Sağlıklı bireyler için böbreklerde birikim yapabilir. Böbrek taşına kuma yol açabilir. Tansiyon ve kalp damar hastalarında da  tansiyonu yükseltip ani problemlere yol açabilir. Bununla ilgili İngiltere’de 2021’de yayınlanan bir çalışmada sağlıklı bireylerde bile düzenli efervesan tablet kullanımının yüksek tuz içeriği nedeniyle kalp damar ve tansiyon hastalıklarına yakalanma ihtimalinin yüzde 16 oranında arttığı ortaya konmuştur.’’


İçeriği Paylaşın