Stres Bel ve Boyun Fıtığını Tetikliyor!

"Bel fıtığı ve boyun fıtığında stres birinci faktördür" diyen Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Fatih Kırar bel ve boyun fıtıklarında regresyon tedavisi hakkında önemli bilgile verdi.

Stres Bel ve Boyun Fıtığını Tetikliyor!

Bizi Takip Et


Bel ve boyun fıtıklarında regresyon tedavisini Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Fatih Kırar anlattı.

‘‘STRES FITIKTA BİRİNCİ FAKTÖRDÜR’’

. Bir boyun ya da bel fıtığı kendiliğinden küçülür mü ya da ortadan kalkar mı?

‘‘Vücudun tamir mekanizmaları çok güçlü bir şekilde yaratılmıştır. Bel ve boyun fıtıkları da tamir edilme özelliğine sahiptir. Bağışıklık sistemi vücudun en temel sistemidir. Ancak örneğin stres, bağışıklık sistemini her türlü dış tehdide açık hale getirir. Bel fıtığında ve boyun fıtığında da stres birinci faktördür. Bir fıtık olduğunda vücut harekete geçer. Fıtık siniri de etkilediyse siniri kurtarmak için vücut kendince bütün mekanizmalarını kullanır. Önce kaslar kasılmaya başlar. Mesela boyun fıtığı olan hastanın kaslarında gerginlik olmaya başlar. Kasların kendini sıkma nedeni  sıkışan siniri kanalı açıp kurtarmaktır.

Bu kasılma ve gerilmeler günlerce hatta yıllarca sürebilir; hasta fıtığa geçer deyip alışır. Ama bu durumda tanı ve tedavi geciktirilmiş olur. O kaslar kasıla kasıla artık depresyona girer. Boyun bölgesindeki bu fiziksel stres beyine psikolojik stres olarak yansır ve o stres boyun fıtığını daha da artırır. Bu hastaya fibromiyalji hastası denilemez. Fıtığın boyun ya da bel bölgesinde oluşturduğu fiziksel baskı psikolojik strese, psikolojik stres de yine fıtığın siniri ezmesine yol açar ve bu bir kısır döngüye dönüşür. Bu hastaların fıtıkları tedavi edilirse tansiyon ya da depresyonları da tedavi edilmiş olur ve bu kısır döngüden çıkarlar. Vücudun fıtığı tamir edemediği yerde bizler devreye giriyoruz. Ama bu ilk planda ameliyat değil; regresyon tedavisidir.

‘‘REGRESYON TEDAVİSİ VÜCUDUN MEKANİZMALARINI HIZLANDIRIR’’

Regresyon tedavisi vücudun o doğal mekanizmalarını hızlandırır, güçlendirir ve tedaviyi en kısa zamanda sağlar. O kayan fıtığın tekrar yerine oturmasını sağlayacak işlemlerle gerçekleştirilen en etkili tedavi yöntemlerinden biridir. Ameliyata gitmeden önce son çıkış dediğimiz bir tedavidir. Bu tedavi sonrası o kayan fıtığın geriye doğru çekilmeye ve yavaş yavaş yok olmaya başladığı çok net bir şekilde MR’larda görülür.

Regresyon tedavisi ile vücudun kendi mekanizmaları o fıtığı çıktığı yerden kurtararak tekrar geriye doğru regrese eder. Akademik çalışmalarda spontan regresyon kavramı vardır. Bu, fıtığın kendi kendine gerilemesidir. Örneğin ameliyat kararı verilen, fizik tedavi bile felç kalır diye yapılamayan bir hastaya, ameliyat olmak istemediği için ameliyatsız ne biliyorsak uyguladık. Neşterle girdiğimiz yere iğnelerle, farklı yöntemlerle girerek vücudun doğal yapılarına ulaştık. Hastanın ağrısı dindi ve 3-5 gün sonra evine gitti. Bir ay sonra geldiğinde çekilen MR’ında fıtık yoktu.

‘‘HASTALAR ÜMİTSİZ VE ÇARESİZ DEĞİLDİRLER’’

Dünyanın en güçlü dergisinde yayınlanan, 2018-2020 yılları arasında yapılmış bir çalışmada dünya çapındaki beyin cerrahları, ameliyatlık 128 hastanın bel fıtık MR’larına bakmışlar. Hastalardan 71’i  ameliyatı kabul etmezken 57 hasta ameliyatı kabul etmiş ve ameliyatını olmuş. Ameliyatı kabul etmeyen 71 hastaya regresyon tedavisinin 2-3 jenerasyon önceki düzeylerini uygulamışlar ve bunları 2 yıl boyunca takip edip karşılaştırmışlar. Sadece ağrı üzerinden yapılan bu çalışmada ağrılar 7 olarak alınmış. Bir ay sonra ameliyat olanın ağrısı ikiye kadar düşerken, ameliyatsızın yarıya düşmüş. Ama 12 ayın sonunda ağrıları eşitlenmiş. Burada ameliyat olan hastaların ameliyat sırasındaki sorunları, yara bakımları, enfeksiyonları, kanamaları ve ikinci yıldan sonra gelişmeye başlayabilen nüksleri gündeme alınmamış. Sonuç olarak bu çalışmayı yapanlar ameliyat etmeden önce düşünüp tekrar gözden geçirmeyi öneriyorlar. Şu an daha ileri düzeydeyiz ve çok yüksek bir tecrübeye sahibiz. O açıdan regresyon tedavisi ameliyattan önce son çıkıştır. Hastalar ümitsiz ve  çaresiz değildirler. Gelecekte regresyon tedavisi belki çok daha iyi noktalara taşınacaktır.’’


İçeriği Paylaşın