Tüp Bebek Süreci Nasıl İşliyor? Tüp Bebek Kaç Kez Denenebilir?

İstanbul Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi’nden Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Aret Kamar, tüp bebek süreci hakkında önemli bilgiler verdi.

Tüp Bebek Süreci Nasıl İşliyor?  Tüp Bebek Kaç Kez Denenebilir?

Bizi Takip Et


Çocuk sahibi olmak isteyen bir çift hangi durumda bir uzmana başvurmalıdır? Ayrıntılı incelemeye kadından mı erkekten mi başlanır? Çiftlerden ilk muayenede hangi testler istenir? Genetik araştırmalara da başvurulur mu? Rahim filmi ağrılı bir test midir? Çiftlerin çocuk sahibi olmasına engel teşkil eden durumlar nelerdir? Çiftte fiziksel bir soruna rastlanmadığında, süreç nasıl ilerler? Tüp bebek tedavisi kaç kez denenebilir? İstanbul Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi’nden Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Aret Kamar anlattı.

BİR UZMANA BAŞVURMAYI GEREKTİREN DURUMLAR

. Çocuk sahibi olmak isteyen bir çift hangi durumda bir uzmana başvurmalıdır?

‘‘Çocuk sahibi olmak isteyen bir çift kadının yaşına göre uzmana başvurmalıdır. Mesela bir kadın 40’lı yaşlarda evlendiyse evlendiğinin ertesi günü bile bir uzmana başvurabilir. Çünkü yaş büyüdükçe kadınların yumurta sayısıyla beraber yumurtaların gebelik getirebilme özellikleri de eksilebilir. Dolayısıyla o yaşlarda geçirilen bir ay bile bizim için kıymetlidir. Normalde ise evlendikten sonra bir sene çocuk olmuyorsa bir uzmana gözükmelidir.

Normal durumlar kadının genç olduğu, erkekte ve kadında bilinen hiçbir problemin olmadığı, kadının adetlerinin düzenli olduğu, kadının daha önce geçirmiş olduğu hiçbir ameliyatın olmadığı durumlardır. Mesela kadın apandisit ameliyatı olmuştur ve o sırada kist görülüp o da alınmıştır. Böyle durumlarda yumurtalığa zarar verilmiş olabilir. Dolayısıyla mazisinde ameliyatı olan, cinsellikle ilgili sıkıntısı olan, düzensiz adet gören ve yaşı ilerlemiş her kadın hemen başvurmalıdır. Erkek de çocukluğunda inmemiş testisten ameliyat olmuşsa, cinsel ilişkiyle ilgili problemler varsa bu çift zaman kaybetmeden başvurmalıdır.’’

KADIN VE ERKEKTEN İSTENEN TESTLER

. İlk muayenede hangi testler istenir? Testlere kadından mı yoksa erkekten mı başlanır?

‘‘Testler ikisinde birden başlar. Ancak asıl önemli olan ilk görüşmedir. İster yeni evli olsun ister seneler içerisinde birçok durum yaşamış bir çift olsun problemleri iyi dinlenmelidir. Daha önce hangi tahliller yapıldı; denemelerinde ne yaşadılar; eğer yumurta varsa bu yumurta iyi çıktı mı; spermle birleşti mi; birleştikten sonra güzel embriyolar oldu mu; embriyolar iyi mi olmadı; yoksa her şey güzeldi koydular embriyoları gebe mi kalamadı? Bu soruların çok iyi sorgulanması gerekir.

Sonrasındaki ilk muayenede kadının ultrasonuna bakılır. Bugün gelişmiş ultrasonlar ile kadının rahmindeki şekil bozukluğu, rahim iç tabakasının yapısı ve kadının yumurtalık rezervi belli olur. Sonra erkeğe sperm tahlili yapılır. Çift bize birinci ya da ikinci çocuk için de gelse; bu çiftin üç-dört tane çocuğu da olsa mutlaka erkeğin spermine bakılmalıdır. Çünkü erkeklerde de sperm sayısı zaman içerisinde azalır; kalitesi ve hareketliliği bozulur, şekil bozuklukları başlar. Yani 5-10 sene evvel çocuk sahibi olmuş bir çiftin şu anda çocuk sahibi olamaması garipsenecek bir durum değildir. Eskiden hamile kalamama kadının problemiymiş gibi görünüyorken bugün çiftlerin hemen hemen yüzde 55’inde erkekte problem çıkmaktadır. İlk muayenede üçüncü olarak rahim filmi istenir. Rahim filmi olmadan hiçbir hastaya müdahale edilmemelidir. Rahim filminde rahmin içinin yapısı, bebeğin tutunmasını engelleyecek bir durum var mı, tüpler açık mı, yumurtalıkla spermlerin buluşabilmesi mümkün mü, rahimde şekil bozukluğu var mı görülür. Bazen tüplerde ya da rahim içerisinde ultrasonla gözükmeyen problemler bebeğin tutunma şansını etkiliyor olabilir.

Dolayısıyla gebelik kaybı olanlarda mutlaka kadın erkek kromozom analizlerine de bakmak gerekir. Bütün bunlar değerlendirildikten sonra çifte nasıl bir yol izlemesi gerektiği anlatılır. Bazen çok basit bir müdahaleyle kadın hamile kalabilir; erkeğe yapılan çok basit bir işlemle de erkek eşini hamile bırakabilir hale getirilebilir. Bazen de tüp bebek yapmak gerekebilir.’’

KADINDA GEBELİĞİ ENGELLEYEN SORUNLAR

. Kadında rahim ve tüplerde hangi sorunlar ortaya çıkabilir?

‘‘Rahminde şekil bozuklukları olabilir. Daha önce cerrahi herhangi bir işlem geçirmiştir; kürtaj olmuştur; bir sebeple bebek büyütememiştir ya da istememiştir. Tüplerde yapışıklıklar, tıkanıklıklar olabilir. Tüplerin içerisinde bazen sıvı birikimleri ve bu sıvıların gerisin geriye rahmin içerisine akması sonucu hamile kalamama durumları söz konusu olabilir. Mesela öyle bir durumda kadının bir tüpünde problem varsa kadının diğer tüpünden de hamile kalması mümkün olmaz. Çünkü yumurta ve sperm tüpün içinde birleşir. Tüpün içinde birleştikten sonra o tüp, bebeği rahmin içerisine nakleder. Bebek rahmin içerisine geldiğinde bozuk olan tüpten rahmin içerisine akan sıvılar o bebeğin oraya yerleşmesini engeller.

Aynı durum tüp bebek için de geçerlidir. Mesela rahim filminde bir tüpün sağlam ama bir tüpün bozuk olduğu görüldüğünde, özellikle cerrahi geçirmiş veya apandisit ameliyatı olduğu için ya da başka sebeple tüpü tıkanmış bir hastada, bozuk olan tüpü aldığınızda sağlam olan tüpten hasta kendi kendine gebe kalabilir. Dolayısıyla rahim filmi bizim için olmazsa olmazlardandır.’’

RAHİM FİLMİ AĞRILI BİR İŞLEM Mİ?

. Rahim filmi ağrılı bir işlem midir?

‘‘Rahim filmi eskiden çekilirken rahim ağzına dişli bir alet takılır ve sıvı geriye kaçmasın diye o alet rahmin içine doğru bastırılırdı. O sıvı rahmin içerisine dolar, oradan da karnın içerisine akardı. Eğer herhangi bir yerde bir tıkanıklık, darlık yoksa böyle olur. Ama mesela sağ tüpte bir yerde bir tıkanıklık varsa o verilen sıvı tüpün o tıkanık olan yerine kadar gelecek, daha ileriye gidemeyecektir. Dolayısıyla tüpün nerede tıkanık olduğu görülmelidir. Rahmin içerisinde yapışıklık demek, rahmin üst duvarıyla alt duvarı birbirine yapışmış demektir. O zaman aşağıdan sıvı verildiğinde o yapışık olan yere sıvı gelemeyecek ve etrafından dolaşacaktır. Etrafından dolaştığı zaman da röntgen çektiğinizde o bölgede sıvının olmadığı görülecektir. Bu yapışıklık olduğunu gösterir.

Eskiden rahim filmi böyle çekilirken takılan aletler de metal ve sert alet oldukları için kadın zorlanıyordu Ama şimdi plastik kateterlerle çekiliyor. Rahmin içerisine plastik kateterle girip küçük bir balonu var onu şişiriyoruz. O balon şiştiği zaman sıvının geriye gidişini engelliyor. Bu zaten daha başlarken ağrının az olmasını sağlıyor. Sonra sıvı veriyorsunuz; o sıvıyı birdenbire verdiğiniz zaman rahim kasılıyor. Ama sıvıyı yavaş yavaş verirseniz rahim de kasılmayacaktır; ağrı da olmayacaktır. Sonuç olatrak rahim filmi kesinlikle bir adet ağrısından daha fazla ağrı yapmaz.’’

ERKEKLERDEKİ PROBLEMLER 

. Peki testler sonucunda erkeklerde hangi sorunlar tespit edilebilir?

‘‘Erkeklerde spermin sayısına, hareketine ve şekil bozukluğu olup olmadığına bakılır. Sayı düşükse yumurtalığa kadar istenilen sayıda sperm gidemeyeceği için gebelik olmayacaktır. Sperm sayı olarak çok iyidir ama bunun çok az bir kısmı yumurtalığa kadar gidebilmektedir; hareket edebilme yeteneği yoktur. Dolayısıyla sayı, hareket ve şekil bozukluğu kadının hamile kalabilmesini etkiler. Şekil bozukluğu olan spermler yumurtanın yanına geldikleri zaman yumurtanın içine giremezler.  Onun için spermi ehil bir merkezin değerlendirmesi gerekir. Dolayısıyla bu sperm yumurtayı bulabilir mi, yumurtanın içerisine girebilir mi, gebelik oluşturabilir mi (özellikle de şekil bozukluğu açısından) durumlarını görmek için sperm testinin iyi bir yerde yapılması çok önemlidir.’’

‘‘HASTALARIN YÜZDE 20’SİNDE HİÇBİR SORUNA RASTLANMAZ!’’

. Çiftte fiziksel bir soruna rastlanmadığında süreç nasıl ilerler?

‘‘Bazen çiftlerde hiçbir problem gözükmez. Bunlar en zor ve en geç kalan hastalardır. Tedavi ettiğimiz hastaların yüzde 20’si böyledir. Kadının yumurtası vardır; yaşı genç ve rahminde bir problem yoktur. Sperm sayısında ve hareketliliğinde de bir problem yoktur. Ama çocuk olmamaktadır. Normalde kadına ya da erkeğe baktığımızda göremediğimiz şeyler olur. Mesela kadının kaç yumurta verebileceği ultrasonda görülürken; yumurtasının kalitesi sadece mikroskopta görülebilir. Rahim filminde tüpün açık görülmesi o tüpün çalıştığı anlamına gelmez. Tüp aslında canlı bir organdır. Gözümüzün görmediği yumurtayı yumurtalığın üstünden alır ve kendi içinde spermle birleştirir. Sonra embriyo tüpün içinde oluşmaya başlar. Hareketsiz olan embriyoyu alıp beş günde yavaş yavaş rahmin içerisine taşır. Dolayısıyla çifte yapılan tahliller kabaca bir problem varsa onu gösterir.

İkincisi en azından bir tedavi şekliyle ya da tüp bebekle hamile kalmasını engelleyecek bir şey varsa onu gösterir. Sonuç olarak içerde neyin ters gittiğini çok fazla bilmek mümkün değildir. Yumurta mı kötü, sperm mi yumurtayı bulamıyor, spermin kafasında bir şeyler eksik de yumurtanın yanına geldiğinde yumurtanın kabuğunu mu eritemiyor, içine mi giremiyor; bunların testi yoktur. Ama yumurtanın kötü olduğu zaten toplanırken görülür. Sperm yumurtayı bulamıyor veya kabuğunu eritemiyorsa mikroenjeksiyon yapıldığında bunun da çaresi bulunmuş olur. Tüp spermle yumurtayı buluşturamadı, rahme nakledemedi gibi durumları zaten pas geçiyoruz. Tüp bebeğin adı da oradan geliyor. Bebek direkt rahmin içerisine koyuluyor. Dolayısıyla gördüğümüz görmediğimiz her şeyi tüp bebekle halletmiş oluyoruz.’’

. Tüp bebek kaç kez denenebilir?

‘‘Tüp bebekte her hastanın performansı aynı değildir. Bazı kadın tedavide 30-100 arası yumurta çıkartır. Mesela polikistik over sendromlu bir kadın 100 tane yumurta çıkarır. Tabii bu kadının yaptığı tüp bebekle bir yumurtası çıkanın yaptığı tüp bebek aynı değildir. Polikistik over olan kadın 30-40 tane yumurta çıkardığı için bir sürü embriyo olur. Embriyolar dondurulup kenara koyulduktan sonra transfere başlanır. Her olmadığında bir diğer donmuş çözülerek transfere devam edilir.

Bir başka grup kadında ise yumurtalar birer birer toplanır ve bu embriyolar tek tek biriktirilir. Sonra da transfer edilir. Bu kadınlarda zaten bir tane yumurta olduğu için seçme şansımız yoktur. Onlar deneye deneye hamile kalırken, ötekisi bir-iki kere deneyip gebe kalır. Dolayısıyla genelleme yapılarak üç kere denenir; üçüncüden sonra denense de olmaz diye düşünmemek gerekir.’’


İçeriği Paylaşın