Uyku Bozukluklarının Sağlığa Etkisi Nedir?

Uyku Bozukluklarının Sağlığa Etkisi Nedir?

Uyku Bozukluklarının Sağlığa Etkisi Nedir?

Bizi Takip Et


Atv Avrupa ekranlarında yayınlanan “Esra Kazançıbaş İle Sağlığım İçin Herşey” programına Nöroloji ve Uyku Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hakan Kaynak konuk oldu.
Prof. Dr. Hakan Kaynak; uykunun sağlığa etkisi, sağlıklı bir insanın uyku düzeni, kilo ile uyku arasındaki ilişki, huzursuz bacak sendromu, çiftlerin uyku düzeninin birbiriyle uyumlu olmasının yararı, uykunun sistemik hastalıklar ile bağlantısı ve uykuyla ruh sağlığı arasındaki ilişki hakkındaki soruları yanıtladı.
. Uykunun vücudumuz ve sağlığımız için ne gibi bir önemi var?
“Uykunun her gün yeni bir fonksiyonunu öğreniyoruz. Uyumadan yaşamak mümkün değil. Genç insanlar birkaç gün uyumadıkları zaman, önce bilinçlerinde bulanıklık, hayaller görme, muhakemelerinde bozulma başlıyor. Uykunuzu az aldığınız günleri düşünün; hemen ertesi gün direnciniz düşüyor, enfeksiyonlar başlıyor.
Uzun vadede düşündüğünüz de mesela çocukların uykuları azaldığında; gelişimleri, okul başarılıları azalıyor. Metabolizmaları bozularak kilo kaybediyorlar. Son yıllarda çocuklardaki kilo artışının uyku azalmasıyla ilişkili olduğu belirtiliyor.”
. Sağlıklı bir insan günde ne kadar uyumalıdır, bu süre herkes için standart mıdır?
“7 ila 8 saatlik uyku süresi toplumun büyük çoğunluğu için geçerli bir süredir. Uyku süresi parmak izi gibidir. Herkesin çok farklı uyku özellikleri var. Bunların her biriyle ilgili genler belirlenmeye çalışılıyor. Uyku saatlerimiz, uyku sürelerimiz, uyanma eşiğimiz, sabah kalkma hızımız, uykusuzluğa ya da uykululuğa eğilimimiz, uykuyla ilgili birçok genetik özelliğimiz artık bilinmeye başlıyor.”
. Çiftlerin uyku düzenlerinin birbirine uyması önemli midir?
“Birlikte daha çok vakit geçirmek açısından önemli olabilir ama daha önemlisi, çiftlerin birbirlerini değiştirmeye çalışarak gerginlik yaşamalarını engelleyen bir durum. Eşlerden biri ‘tavuk’ yapısında olabilir ve erken yatmak isteyebilir. Diğeri de sabahları uyumak, geceleri oturmak ister. Böyle olunca da çiftler birlikte daha az zaman geçirdikleri için birbirlerini suçlamaya başlıyorlar.
Bazı insanlar sabahları daha geç uyanıyorlar ve kendilerine daha geç gelebiliyorlar. Bu durum iş hayatı için de çok önemli, bazı insanların akşamları performasyonları daha çok artıyor. Onlar gece nöbetlerine daha eğilimliler; akşamları zihinleri daha açık oluyor. Üretkenlikleri bu saatlerde daha fazla oluyor. Onları erkenden mesaiye getirip öğlene kadar işte tutmak pek faydalı olmuyor. Birçok iş kazası, trafik kazası insanların daha uykulu olduğu saatlerde meydana geliyor.”
“UYKU DÜZENİ İNSANIN PSİKOLOJİK YAPISINA DA ETKİLİYOR”
. Uykuyla ruh sağlığımız arasında bir ilişki var mı? Çok uyumak bir depresyon belirtisi midir?
“Bazı insanların uykusuzluğa, bazı insanların da uykuya daha çok eğilimli olabilir. Bu birazcık insanın psikolojik yapısına da yansıyor. Mesela ‘baykuş’ yapısında olanların daha yumuşak, sanatçı ruhlu, duygusal insanlar olduğu; ‘tavukların’ ise daha somut, psikolojik olarak tedirgin, endişeli, küçük olayları büyüten bir yapısı olduğu biliniyor. Mesela huzursuz bacak rahatsızlığı, daha çok uykusuzluğa eğilimli olan grupta görünüyor.
Her şartta uyuyanlarda örneğin üzülünce de uyuyan, sevinince de uyuyanlarda huzursuz bacak sendromu o kadar sık görülmüyor. Ruh sağlığımızın uyku süremizle de bağlantısı var. Mesela az uyuduğunuz zamanlarda, sabah erken kalktığınızda gününüz daha mutlu, daha enerjik geçer. Depresif ruh hali olanlarda sabah erken kalmak, sabah güneşine maruz kalmak onları bir tür tedavi gibi etkileyebilir.”
. Uykuyla diğer sistemik hastalıklar arasında bir paralellik var mI? “Uykuyu diğer tıp alanlarından ayırmamak gerekiyor. En basit anlamıyla mesela kaşıntılı bir hastalık pekâlâ uykunuzu etkileyebilir ama daha ileriye gittiğimizde mesela kalp yetmezliği olanlarda öncelikle uykuda ve solunumunda bozukluklar ortaya çıkıyor.
Örneğin yaşlı bir insan uykusuzluk problemiyle size başvuruyor, tetkik ettiğinizde uykusuzluğun sebebinin kalp yetmezliği olduğu ortaya çıkıyor. Kalp yetmezliği nedeniyle tedavi edilen bir hastanın problemlerinin uykuya dalarken ortaya çıkan apneler olduğunu fark ediyorsunuz. Akciğer hastalığıyla uyku apnesi birlikte olduğunda olayın çok daha belirginleştiğini biliyoruz.
Uyku eksikliği ve uyku hastalıklarının metabolizma,  diyabet ve hipertansiyonla ilişkisi olduğunu; özellikle kilo alımını (hem çocuklarda hem de erişkinlerde) tetiklediğini biliyoruz. “
“TOPLUMLARIN UYKU SÜRESİNDE 2 SAATLİK AZALMA VAR”
.  Az uyumak neden aşırı kiloya neden oluyor?
“Son yüz yıl içinde giderek artan bir süreyle ve oranla kendimizi hakikaten uykusuz bırakıyoruz. Bunda sadece bilgisayar ile internet ile sınırlamamak gerekiyor. Çalışma şartları, daha çok rekabet, daha çok şey öğrenme isteği de uykusuz kalma nedeni.
Bilinen şu ki son yüz yıl içinde genel olarak toplumun uyku süresinde 2 saate yakın bir azalma var. Herkes 8 saat uyumak zorunda değil ama 5 saat uykuyla yaşayan birisi de uykusunu azaltmış, 11 saat uykuyla yaşayan birisi de uykusunu azaltmış. Çocuklar ve erişkinler de uykularını azaltmış ve buna bağlı olarak da metabolizma bozuklukları ve kilo sorunu ortaya çıkmış. Vücudumuzda uykunun etkilediği birçok mekanizma var.
Mesela büyüme hormonu, çocukların gelişimini sağlıyor, erişkinlerde ise yağ metabolizması için önemli çünkü yağların yakılmasını sağlayan bir hormondur.   Uyku hastalıkları nedeniyle uykunun azalmasıylabirlikte bu hormon salgısının azaldığı biliniyor.
Uykunun bölünmesi ve azalmasının insülin direnci yaratması konusunda bir etkinliği olduğunu da biliyoruz. Geceleri; vücudun dinlenmesi ve metabolizmanın yavaşlaması gerekirken uyanık kalmak veya uyku  hastalıkları nedeniyle az uyumak yine metabolizmayı ters etkilen bir faktördür; insülin direnci oluşur.
Sağlıklı gençleri bile uykusuz bıraktığınızda ya da uykularını kesintiye uğrattığınızda 7 gün sonunda insülin direnci ortaya çıkıyor.”
 
“HUZURSUZ BACAK SENDROMU BACAKLARI SÜREKLİ HAREKET ETTİRME HALİDİR”
. Huzursuz Bacak Sendromu nasıl bir hastalıktır, hastalığın belirtileri nelerdir?
“ Huzursuz bacak sendromu aslında çok kolay bir hastalık ama hastalar bunun ne olduğunu anlayamıyorlar. Dolayısıyla nereye başvuracaklarını da bilmiyorlar. Artık insanlar bu konuda bilinçleniyor. Bu bir ağrı, yanma ya da uyuşma değildir. Bacaklarınızı hareket ettirmeden duramama halidir.”
. Uykuda mı bu hareketlenme oluyor yoksa gün içinde mi?
“Belli saatlerde ortaya çıkıyor. Akşam saatlerinde başlıyor. Sabaha karşı 03:00 veya 04:00’te bitiyor. Gündüz genellikle olmuyor. Bacaklarında bir oynatma isteği, bacağını sıkma ve germe, hareket ettirme isteği gibi periyodik olarak gelen bir histir. Kalkıp dolaştığınızda o his kayboluyor. Belli saatlerde ortaya çıkıyor. Her gece aynı şekilde olmuyor. Bazen daha şiddetli bazen de şiddeti daha az oluyor.
En tepe noktasına yatağa girildiği zaman ulaşıyor ve geceleyin yatakta bacaklarını koyacak yer bulamıyor,  soğuk yerler arıyor. Kalkıp dolaşmak zorunda kalıyorlar.  Uyuduktan sonra da devam ediyor. O zaman da uykuda periyodik bacak hareketiyle devam ediyor, bu durum da uyku kalitesini bozuyor. Dolayısıyla akşam uyuyamıyorsunuz, sabah uyanamıyorsunuz. Uyansanız bile kaliteli bir uyanıklık sağlayamıyorsunuz.
Her yaşat olabilen bir hastalık, bebeklerde bile görülüyor. Erişkin yaşlarda görülme sıklığı daha da artan ve kadınlarda biraz daha sık görülen bir hastalıktır. Tedavi edilebilinen bir hastalıktır. Genellikle birkaç küçük testle teşhis netleştirilebiliyor.
Huzursuz Bacak Sendromu, bir kutu ilaçla tedavi edilen bir hastalık değil. Huzursuz bacak sendromu, bazen aralıklarla gelen ama genellikle ömür boyu devam eden ve her dönem farklı belirtiler gösteren kronik bir hastalıktır.”
. Eğer kişi stresli ya da aşırı yorgunsa Huzursuz Bacak Sendromu’na ait belirtiler daha mı artıyor?
“Huzursuz Bacak Sendromu, daha çok tedirgin, huzursuz insanlarda oluyor. Uykusuzluğa eğilimli kişilerde daha çok ortaya çıkar. Psikolojiyle ilgisi olduğu zannediliyor çünkü daha rahat hareket edemediği yerlerde,  canının sıkkın olduğu ortamlarda ortaya çıkan bir histir. Çok mutlu olduğunuz anlarda da olabiliyor. Psikolojiyle çok bağlamamak da gerekiyor ama sıkıntıyı sevmeyen bir hastalıktır. Ayakkabınız sıkıyorsa, kemeriniz sıkıyorsa, yerinizden hareket edemiyorsanız, sinema, tiyatro ve gece yolculuklarında çok artıyor.”

İçeriği Paylaşın