Uzaktan Eğitimde Diyalog Şart!

Uzaktan Eğitimde Diyalog Şart!

Uzaktan Eğitimde Diyalog Şart!

Bizi Takip Et


Covid-19 salgınıyla birlikte alınan ilk önlemlerden biri okulların kapatılması oldu. Öğrenciler bu süreçte online eğitimle tanıştı. Yaklaşık üç hafta önce özel okullar, bu hafta da devlet okulları online eğitimle ders başı yaptı. Uzmanlar uzun ders saatleri ekran başında kalan çocuklara ve öğretmenlere tavsiyelerde bulundu. İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Park Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Önder Küçük “Çocukların online eğitimde çok fazla “dinleme” durumunda kalmaması, konuşmalarına olanak tanınması, yazmalarının teşvik edilmesi, öğrenme süreçlerini olumlu etkileyecektir.” dedi. Küçük, ilkokul döneminde, günde 5 kereden fazla ve 30 dakikadan uzun süren online derslerin çocuklar için zorlayıcı olduğunu söyledi.

DERS SAATLERİ YAŞA GÖRE BELİRLENMELİ

Pandemi süreciyle birlikte öğrencilerin büyük çoğunluğu eğitim hayatlarına evde internet üzerinden devam etmek durumunda kaldı. Öğrencileri ekran karşısında tutmak öğretmenler kadar veliler için de zorlayıcı olmaya başladı. Uzaktan eğitimin en uygun model olmasa da, eğitimin devam edebiliyor olmasının önemli bir avantaj olarak olduğunu söyleyen Dr. Önder Küçük “Uzun ders saatleri çocuklarda yoğunlaşamama ve odaklanma problemine sebep olduğu için iletişim ve sosyal becerilerin gelişmesini engelliyor. Uzaktan eğitimden çocukların en uygun şekilde faydalanabilmesinin yolu, çocuklara yaşlarına uygun şekilde bu eğitimin sunulmasından geçer. Özellikle ilkokul döneminde, günde 5’ten fazla ve 30 dakikadan uzun süren online derslerin çocuklar için zorlayıcı olduğu biliniyor. Bu anlamda günlük ders saatleri ve süreleri bu şekilde düzenlenerek online eğitim planlanması oldukça önemli.” diye konuştu.

ÖĞRENCİNİN AKTİF OLMASI SAĞLANMALI

Dr. Önder Küçük, çözüm konusunda ebeveynlere ve öğretmenlere tavsiyelerde bulunarak “Ebeveynler çocukları için günlük plan yaparak, çalışma ortamlarını sadeleştirerek, çocuklarına stres ortamında güven vererek, sorunlara çözüm ararken aile oturumları yaparak ve en önemlisi onlarla sağlıklı iletişim kurma yollarını başarılı bir şekilde çocuklarına aktararak bu zorlu süreçte onlara destek olabilirler. Çocukların online eğitimde çok fazla “dinleme” durumunda kalmaması, konuşmalarına olanak tanınması, yazmalarının teşvik edilmesi, öğrenme süreçlerini olumlu etkileyecektir. Bu açıdan öğretmenlerin öğrencilerinin dikkatini canlı tutabilmeleri için onlara söz vermesi, bazı sorumluluklar vermesi, sadece dinleyici konumunda bırakmaması gereklidir.” dedi.

Özellikle ergenlik çağında olan çocuklara şartlar ne olursa olsun her zaman destek olacağımızı, koşulsuz sevgimizi hissettirmemiz gerektiğini vurgulayan Dr. Küçük “Bu yaşlardaki çocuklarla iletişim dilimiz aşağılayıcı ya da yargılayıcı olmamalı. Salgınla ilgili kaygıyla birlikte iç dünyasında stres ve kaygı yönetiminin kontrolünü sağlayamayan çocuklar ebeveynleri tarafından kontrol edilmeli. Yoğun kaygı yaşayan çocuklarda ebeveynlerin iletişim dilinin açık, anlaşılır ve empatik olması gerekir.” dedi.


İçeriği Paylaşın