Yeni Yılda Sağlıklı Olmak İçin Nasıl Beslenmeli?

Yeni Yılda Sağlıklı Olmak İçin Nasıl Beslenmeli?

Yeni Yılda Sağlıklı Olmak İçin Nasıl Beslenmeli?

Bizi Takip Et


Çoğu kişi, her yıl olduğu gibi bu yıl da Aralık ayı boyunca; kilo vermeye, sağlıklı beslenmeye, spor yapmaya başlamayı yeni yıla erteledi. “Yeni yılda diyete başlayacağım”, “Yılbaşında sağlıklı beslenmeye başlamam için milat olacak”, “01 Ocak günü spor yapmaya başlayacağım” deriz ya da böyle konuşanları çok duymuşuzdur. Evet gün geldi çattı…  2011 yılında sağlıklı olmak için neler yapılması gerekiyor?

Memorial Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk 2011’de bütün bir yıl boyunca uygulayabileceğiniz sağlıklı beslenme önerilerinde bulundu.

•    Her zaman olduğu gibi öğünlerimizi yeni yılda da çeşitlendirmeli sebze ve taze meyveleri hiçbir zaman sofralarımızdan eksik etmemeliyiz. Taze sebze ve meyveler içerdikleri vitamin ve mineraller ile bağışıklık sistemimizi arttırarak bizi daha zinde, konsantre olmuş bir şekilde güne hazırlar ve hastalıklara yakalanma riskimizi azaltır.

•    Kemik, diş sağlığımız ve çocuklarımızdaki büyüme ve gelişmenin devamlılığı için süt ve süt ürünlerini mutlaka tüketelim. Özellikle son yapılan çalışmalar kalsiyum içeren beslenmenin obezite tedavisinde de kilo verme hızını arttırdığını göstermişlerdir.

•    Vücudumuzdaki yapım, onarımın dışında dokularımızın yapı taşı olan aminoasitleri içeren proteinden zengin et ve et ürünleri ana öğünlerimizde mutlaka bulundurulmalıdır. Tavuk, balık, kırmızı et, yumurta, kuru baklagiller tercih edebileceğimiz en iyi kalite proteine sahip et ve et ürünleridir.

•    Yeterli su tüketimi vücudumuzdaki sıvı dengesi için çok önemlidir. Günde en az 10 su bardağı su içerek hem günlük atılan sıvı kaybını karşılamış, hem böbrek fonksiyonlarının devamı için hem de vücut ısısını dengede tutmak için yeterli sıvıyı almış oluruz. Son yapılan bilimsel çalışmalar erkeklerin günde alması gereken toplam sıvı miktarının 3.7litre kadınların ise 2.7litre olması gerektiğini göstermektedir. Bu sebeple 10–12 su bardağını sudan sağlamak önemlidir.

•    Liften zengin beslenme günümüz beslenmesinin en temel yapıtaşlarından birisi haline gelmiştir. Kuru ve taze meyveler, kuru baklagiller, sebze ve çok tahıllı birçok besin kolonda fermentasyona uğramadıkları için bağırsak sağlığını koruyucu, midenin boşalmasını geciktirici ve acıkmayı geciktirici besinlerdir.

•    Haftada minimal 3–4 kez yapılan fiziksel aktivite ile hem kilonun kontrolünde hem de iştahın kontrolünü sağlamış oluruz. Gerek psikolojik gerek fiziksel etkileri pozitif yönlü olan aktivite bireylerde diyet tedavilerinde daha hızlı ve rahat sonuçlar alınmasını sağlamaktadır.

•    Hem kalp sağlığımız hem de kilo kontrolü için her zaman yağlı besin tüketimini azaltmalı kızartma ile hazırlanmış besinlerin tüketim sıklığını azaltmalıyız. Özellikle son yapılan çalışmalar kızartmaların dışında hidrojene bitkisel yağ olan margarinin tüketimini de sınırlandırılması gerektiğini vurgulamaktadırlar. Özellikle pastacılık ürünleri ve hazır gıdalardın üretiminde kullanılan bu margarin çeşitleri kalp hastalıkları riskini arttırmaktadırlar. Bu nedenle yemeklerinizde bitkisel sıvı yağları özellikle zeytinyağını kullanmaya özen göstermelisiniz.

•    Özellikle iş yeri ve ev hanımlarının çok sık tükettiği çay ve kahve tüketimi hem beraberinde alınan şeker hem de besinlerle alımından dolayı kilo alımına ve anemiye sebep olabilmektedir. Özellikle kahve tüketiminin içerdiği kafeinden dolayı günde en fazla 2 kupa ile yeterli hale getirilmesi çay tüketimini ise şekersiz ve açık olacak şekilde günde 5–6 bardağı geçmemesi gerekir.

•    Kuru yemişler; içerdikleri E vitamini ve yağ asitleri ile yaşlanmayı geciktirir, bağışıklık sistemimizi güçlendirir ve birçok kanser riskini azaltmaktadır. Günlük 1 avuç fındık, badem veya cevizin bu olumlu yanları dışında barsak geçişine de olumlu etki ederler. Fakat tüketiminde aşırıya kaçmak unutmamak gerekir ki kilo aldırır. O açıdan miktarı aşmadan tüketmelisiniz.

•    Yapacağınız küçük egzersizler kendinizi fiziksel olarak daha dinç hissetmenizi sağlayacaktır. Kısa mesafeleri yürüyerek gidebilirsiniz. Asansör yerine merdiven kullanmayı kendinize alışkanlık edinmeniz gün içerisinde hareket etmenizi sağlayacaktır.

•    Son olarak sağlıklı kilonuzda değilseniz muhakkak bir diyetisyen kontrolünde kilo vermelisiniz. Obezitenin de kronik bir hastalık olarak bilindiği bu dönemde şişman veya şişmanlığa aday olmak birçok hastalığa erken yaşlarda bile davetiye çıkaracaktır. Sağlıklı bir yıl için kendinizi iyi hissettiğiniz kiloya inmeniz hiç de zor değil!


İçeriği Paylaşın