Zayıflama Ameliyatları

Zayıflama Ameliyatları

Zayıflama Ameliyatları

Bizi Takip Et


Kişiye özel obezite cerrahisi mümkün müdür? Tip 2 diyabetin cerrahi tedavisi nedir? Obezite cerrahisi geçiren bir kadın nasıl doğum yapmalıdır? Obezite ve diyabet cerrahisi sağlığı nasıl etkiler? Hangi obezite cerrahisi tekniği, kime önerilir? Zayıflama ameliyatları kimlere önerilmez? Hangi hastaya, hangi ameliyat tekniği uygulanmalıdır? Gastrik bypass ameliyatı nasıl olur? Obezite cerrahisi sonrasında kilo alma riski var mıdır? Zayıflama ameliyatlarının riskleri nelerdir?

Memorial Bahçelievler Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Murat Çağ, obezite cerrahisiyle ilgili merak edilenleri Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.

. Obezite cerrahisi neden kişiye özeldir?
‘‘Obeziteyi tedavi etmek için hastalığın nerede ve neden başladığını bilmemiz gerekiyor. Herkesin hastalığı ayrı yaşlarda ve ayrı şekilde başladığına göre, tedavisi de kişiye özel olmalıdır. O yüzden adeta bir terzi gibi kişiye özel tedavileri bulmakla yükümlüyüz.’’

. Kişiye özel tedavi planlanırken neler sorgulanır?
‘‘Obezite tedavisi, insanları zayıflatma tedavisi değildir. Burada hekimi, vücut kitle indeksi ilgilendirir. Mevcut kilonun boyun karesine bölünmesiyle birlikte beden kitle indeksi belirlenir. Eğer beden kitle indeksi 35 ise bana gelsinler. Çünkü bu rakam hastalık sınırını oluşturuyor.’’

OBEZİTE CERRAHİSİNİN KRİTERLERİ NE?

. Obezite cerrahisindeki diğer kriterler nelerdir?
‘‘Obezite cerrahisi kriterleri ilk önce sayılarla başlar. Kişinin 35 vücut kitle indeksine sahip olması bile ameliyat olmasına yetmez. Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp problemleri, kısırlık, uyku apnesi ya da ailede kolon kanseri geçmişi gibi yandaş hastalıklardan birinin olması gerekir. Bunlardan biri varsa ve vücut kitle indeksi 35 ise kişi ameliyat tedavisinde doğru gitmekle yükümlüdür. Gelen kişiyi bir dâhiliye uzmanı, diyetisyen, psikolog, endokrinolog, kardiyolog ve göğüs hastalıkları uzmanı görür. Vücut kitle indeksi 35 olmasına rağmen başka bir şey bulunamıyorsa, bu hasta cerrahi adayı değildir. Kişiye bir diyetisyen ve psikolog eşliğinde bu kiloyu kaybetmekle yükümlü olduğu söylenir. Kişinin vücut kitle indeksi 40’ın üzerindeyse, ölümcül obezite diye de adlandırdığımız morbid obezite hastalığı söz konusudur. Bu hastanın ameliyata hazırlanması gerekir. Çünkü ardından yüzde 100’e yakın bir oranda kardiyak problemler gelir.’’

DİYABET ERTELENİYOR

. Ameliyat kriterlerini sağlamış hastalar için bir hazırlık dönemi var mıdır? Hastaya ne gibi sorumluluklar düşer?
‘‘Hastaya düşen sorumluluk bölümünü mümkün olduğu kadar kendi üzerimize almamız gerekir. Bizim yaptığımız, bir sürü konsültasyondan sonra gerçekten hastalık düzeyinde kilo sorunları olan kişileri incelemektir. Cerrahi dışında bir yöntemle çözülüp çözülmeyeceğine bakmaktır. Örneğin tiroid ve haşimato gibi hastalıklara sahip olanlar var. Vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olan birinin bu gibi sorunlarını çözmezseniz; ameliyat etsiniz de hiçbir kazanç olmaz. Aksine hastaya zararınız olur. Çünkü bağışıklık sistemi zayıfladığı için hastayı kaybedebilirsiniz. Şeker hastalığı olan birinin hastalığını çözmezseniz; ne kadar uğraşırsa ve diyet yaparsa yapsın olmayacaktır. O yüzden cerrahiyi son silah olarak seçmemiz gerekiyor. Astım problemi olan kilolu birine spor yap diyemezsiniz. O zaman bir psikolog, diyetisyen ve göğüs hastalıkları uzmanı tarafından takip edildikten sonra ameliyata hazırlanması gerekir.

Bizim en hoşumuza giden şeylerden biri de diyabeti erteleyebiliyor olmamız. Astım gibi yeni başlamış problemleri bu tür ameliyatlardan sonra erteleyebiliyoruz. Örneğin insüline başlamamış bir diyabet hastasının, diyabet ile 10 yıl karşılaşmamasını garanti edebiliyoruz. Kısırlık problemi yaşayan hastalar, kilo problemlerini çözdüğümüz zaman, bazen kendi kendilerine bazen de bizim gözetimimiz altında isteklerine ulaşabiliyorlar.’’

Doç. Dr. Murat Çağ

VERİLEN KİLO KALICI MI?

. Obezite cerrahisi geçiren kişilerin yandaş hastalıklarında başka ne gibi düzelmeler oluyor? Verilen kilo kalıcı olabiliyor mu?
‘‘Obezitenin kolon (kalın bağırsak) kanserine yol açtığını biliyoruz. Hele ailede kolon kanseri geçmişi varsa, bu hastalığı tedavi etmenin ilerideki kolon kanseri riskini hemen hemen ortadan kaldırıldığını görüyoruz. Aynı zamanda bu hastaların eklem problemlerinden kurtulmaları, tekrar yürüyüp koşmaları, çocuklarına sarılmaları ya da torunlarıyla koşturmaları için en büyük şansı veriyoruz. Ne yazık ki yüksek vücut kitle indeksine sahip olan hastalarda meme kanseri riski artıyor. Meme kanserine yakalanmış hastalarda ise kemoterapinin başarısını düşürüyor. Başarısını düşürmeyecek dozda ilaçlar verilirse hastaya inanılmaz derecede yan etkiye yol açıyor. Çünkü yüksek doz her zaman daha fazla sorun yaratıyor. Bu kişilerde de ilk önce yüksek kilo hastalığının kaybını sağlamamız, ardından da eğer başarılamazsa ameliyatla tedavi etmemiz gerekiyor.’’

DOĞUM YÖNTEMİ AMELİYAT TÜRÜNE GÖRE BELİRLENMELİ

. Tüp mide ameliyatı (sleeve gastrektomi) ve gastrik bypass ameliyatı kimler için uygundur?
‘‘Eğer bir hasta yüksek kalorili fakat az miktarlı besleniyorsa -yani çikolataya, baklavaya ve böreğe dayanıyorsa- o hastaya tüp mide ameliyatı yapsanız dahi ilk başta kilo vermesine rağmen ardından kilo alacaktır. Çünkü midenin geçişi küçülüyor ama içinden geçen kalori miktarı azalmıyor. Mesela çikolatanın küçük bir karesi bile 100 kaloriye yakın. Her lokmanızda böyle kalori eklendiğini düşünün… Gastrik bypass daha zor bir ameliyat olduğu için bu konuda uzman, yetkin kişilerin yapması gerekir. Bu ameliyatın büyük avantajı, yediğiniz ne olursa olsun vücudunuzdan hızlıca uzaklaştırılmasını sağlamak. Ancak bir kadın kısırlık problemi nedeniyle geldiyse, ona gastrik bypass ameliyatı yaptığınızda, karın içi anatomisini değiştirdiğiniz için hamilelikte sorunlar çıkacaktır. O yüzden tüp mide ameliyatını seçmek gerekir. Ameliyat yöntemi her hasta için dürüstlükle, tartışarak seçilmelidir.’’

. Obezite cerrahisi geçiren bir hasta hangi yöntemle doğum yapmalıdır?
‘‘Eğer gastrik bypass ameliyatı olduysa, sezaryen yöntemini önceliğe almak gerekir. Ancak tüp mide ameliyatında böyle bir durum yoktur. Çünkü vücut anatomisi değiştirilemez.’’


İçeriği Paylaşın