34. Ulusal Gastroenteroloji Kongresi

34. Ulusal Gastroenteroloji Kongresi

34. Ulusal Gastroenteroloji Kongresi

Bizi Takip Et


Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD) tarafından düzenlenen 34. Ulusal Gastroenteroloji Haftası (Kongresi), 1-6 Aralık 2017 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştiriliyor. Kongreye bu yıl 900’ü aşkın doktor, hemşire, teknisyen ve öğrencinin katılımı ile düzenleniyor.

Resüsitasyon Derneği ve European Resuscitation Council’in düzenlediği  kongrede, Gastroentero-Hepatoloji alanında çok önemli ve ilgi çeken konuların yanı sıra, olgular eşliğinde sık karşılaşılan problemlere ve hastalıklara yaklaşım ile birlikte tıptaki yeni gelişmeler gözden geçiriliyor. Bu senenin ki kongre ana teması “sanatçılarımız” olarak belirlendi ve salon isimleri Afife Jale, Orhan Veli Kanık, Adnan Saygun, Münir Nurettin Selçuk, Osman Hamdi Bey olarak adlandırıldı. Ayrıca, Body Perküsyon ve Ebru Atölyeleri de kongrenin sosyal programında yer aldı.

TGD, YENİ PROJELERLE YOLUNA DEVAM EDİYOR

Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor “Gastroenteroloji ailesi üye sayısına oranla çok daha güçlü, sesi dinlenir ve saygı duyulan bir meslek örgütüdür. Burada alanımızın sağlık sorunlarının toplum ve hasta zeminli önemi yanı sıra tıbbın prevalansı en yüksek hastalıklarını barındırmamız, en sık rastlanan bir grup kanserin gastrointestinal sistemden kaynaklanması, uyguladığımız işlemlerin zorluğu, hayat kurtarıcı özelliği gibi çok sayıda neden sayılabilir. Geriye bakıp 2 yılı değerlendirdiğimizde 80 sayfalık bir kitap ile özetlenecek kadar çok sayıda projenin hayata geçirildiğini görüyor ve mutlu oluyoruz. Üyelerimizin mesleksel, akademik ve sosyal şartları için iyi bir mücadele verdik, çok emek harcadık. Gelecek 2 yılın yeni projelerle şenlenmesini diliyoruz” dedi.

GASTROENTEROLOJİNİN SORUNLARI ÇOK!

Prof. Serhat Bor “Ülkemizde gastroenterolojinin mücadele etmesi gereken çok sayıda sorun olduğunun da bilincindeyiz. En göz önünde olan endoskopi ve karaciğer hastalıkları gibi konularda alanımıza girilmesi olmakla birlikte SGK’dan kaynaklanan geri ödeme sorunları, yetersiz malzeme alımları, yan dal asistanı azlığı ve bu arkadaşlarımızın eğitim standardizasyonundan başlayarak karşılaştıkları güçlükler, şehir hastanelerinin getirdiği sıkıntılar, özel hastane ve dal merkezlerine ait özel dertler sayabileceklerimizden bazıları. Sadece 7 kişilik bir Yönetim Kurulu ile tüm bu sorunlarla mücadele etmeye çalışıyoruz “ şeklinde konuştu.

ENDOSKOPİ İŞLEMLERİ GASTROENTEROLOJİ UZMANLARININ ASIL İŞİDİR!

Prof. Dr. Serhat Bor’un konuşmasında dikkat çekiği bir diğer konuda endoskopi işlemleriydi. “Modern tanı ve tedavi yöntemleri arasında önemli bir yer tutan endoskopik girişimler; yemek borusu, mide ve oniki parmak bağırsağının rahatsızlıklarında; nedenin ortaya çıkarılması amacıyla yapılan oldukça etkin ve güvenilir yöntemlerdir. Bu işlem, hekimin doğru teşhis koymasını ve sağlık sorununun tedavisinin planlanmasını sağlamaktadır. Endoskopinin başarısı ve hastanın endoskopiden rahatsızlık duymaması; Kimin yaptığına, nerede yapıldığına, nasıl yapıldığına ve deneyimli bir yardımcı ekibinin olup olmamasına göre değişir. Endoskopiyi bu konuda eğitim görmüş olanlar yapmalıdır. Gastroenteroloji uzmanları 3 yıl boyunca endoskopi eğitimi görürler ve bu alanda en iyi eğitilmiş hekimlerdir. Türk Gastroenteroloji Derneği’nin toplam 820 üyesi vardır. Bu kadar az sayıda Gastroenteroloji uzmanının 78.750.000 kişilik ülke nüfusumuzun Gastroenterolojik sorunlarını ve endoskopi ihtiyaçlarını karşılayamayacağı açıktır. Bu nedenle daha gerçekçi planlamalar yapılması gerekmektedir. Bu planlamalar yapılırken ihtiyacı olan her hastanın bu işlemlere erişim hakkı ile yapılan işlem kalitesi arasında bir denge olması da şarttır”dedi.


İçeriği Paylaşın