Karaciğer Yağlanması Kansere Dönüşür Mü?

Haber: Demet DEMİRKIR

8. Ulusal Hepato Gastroenteroloji Kongresi 28 Eylül – 2 Ekim tarihleri arasında Antalya Manavgat’ta yapılıyor. Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısına Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Kadir Bahar, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Hasan Özkan,  Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Abdülkadir Dökmeci ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Necati Örmeci katıldılar.

Toplantıda, aralarında 12 yabancı bilim adamının da bulunduğu 600 civarında hekimin kongreye katıldığı ve hepatit B, hepatit C, karaciğer kanseri, karaciğer yağlanması gibi karaciğeri ilgilendiren tüm hastalıkların tanı ve tedavisiyle ilgili gelişmelerin kongrede tartışılacağı bildirildi.

4 KİŞİDEN BİRİNDE KARACİĞER YAĞLANMASI SORUNU VAR

Karaciğer yağlanması hakkında bilgi veren Prof. Dr. Abdülkadir Dökmeci, gelişmiş toplumlarda ve beslenme alışkanlığı farklı olanlarda bu sağlık sorununun sık görüldüğünü belirtti.

Siroz ve kanser nedenleri arasında olan karaciğer yağlanması probleminin Türkiye’de de giderek arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Dökmeci, toplumumuzda 4 kişiden birinde karaciğer yağlanmasının görüldüğünü söyledi.

Karaciğer yağlanmasının alkolik karaciğer yağlanması ve alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması olarak iki grupta incelendiğini belirten Prof. Dr. Dökmeci, “Alkolün ilk etkisi karaciğer yağlanmasıdır. Bu yağlanmanın derecesi fazlaysa başka hastalıklara da yol açar. Ancak alkolün neden olduğu karaciğer yağlanmasından kurtulmak mümkün. Alkolü kesince hasta normale döner” şeklinde konuştu.

Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasını ise dört faktöre bağlayan Prof. Dr. Dökmeci; genetik özellik, insülin direncinin gelişmesi, düzensiz beslenme ve metabolik sendrom şeklinde açıkladı. Yağlı yiyecekler, fast food yiyeceklerin obeziteye dolayısıyla da karaciğer yağlanmasına yol açtığını bildirdi ve tedavi edilmeyen karaciğer yağlanması hastalığının 25 yıl sonra karaciğer kanserine yol açacağını bildirdi.

“BİTKİSEL İLAÇ KULLANIMI ÖLÜMLE SONUÇLANABİLİYOR”

Hepatit B için yeni ilaçların gündeme geldiğini bildiren Prof. Dr. Hasan Özkan, hepatitin Türkiye’de önemli bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çekerken araştırmalarda hepatitin ülkemizde yüzde 5 oranında görüldüğünü kaydetti. Ülkenin genel kültürü nedeniyle bulaşıcı hastalıkların gizlendiğini, o nedenle böyle düşük bir oran görüldüğünü sözlerine ekledi.

Hepatit B’nin yüzde 60’ının siroz ve kansere dönüştüğünü söyleyen Prof. Dr. Özkan, umut tacirlerinin bitkisel ilaç adı altında insanları kandırdığını ve sabit giden hastalıkların bu ilaçların kullanımı neticesinde ölümle sonuçlandığını o nedenle bitkisel ilaçlara güvenilmemesi gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Necati Örmeci, Hepatit C virüsünün görülme sıklığının da yüzde 1’in altında olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Virüs insana bulaşınca yüzde 80’i vücuttan atılamadığı için karaciğeri bozar, ilerleyerek siroza, karaciğer kanserine, karaciğer komasına ve varis kanamalarına yol açar. İştahsızlık, çabuk yorulma, ateş, sık cinsel partner değiştirme, sürekli farklı berberlere gitme, farklı yerde manikür yaptırma hastalık riskini artırır. Tedavide yeni arayışlar devam ediyor.  Yeni ilaç kullanımında bireysel tedavide yüzde 85 oranında başarı elde edildi.“

PANKREAS HASTALIKLARI ARTIK MİDE HASTALIKLARIYLA KARIŞTIRILMIYOR

Endosonografiye (Endoskopik ultrasaonografi)  dikkat çeken Prof. Dr. Kadir Bahar, bu sistem ile mide içi ve bağırsak içinin yakından araştırabildiğini söyledi. Bazı mide kanserlerinde endoskopla bakıldığında anlaşılmadığını ancak endosonografinin tanı ve tedavide yardımcı olduğunu kaydetti.

Pankreas hastalıklarının mide hastalıklarıyla karıştırıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Bahar, bu cihaz sayesinde pankreas hastalıklarının da anlaşılabildiğini ve pankreas tedavisinin cerrahi müdahale olduğunu bildirdi.