Ağız Diş Sağlığı ve Çene Cerrahisi Hakkında Merak Edilenler

Ağız Diş Sağlığı ve Çene Cerrahisi Hakkında Merak Edilenler

Ağız Diş Sağlığı ve Çene Cerrahisi Hakkında Merak Edilenler

Bizi Takip Et


Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Sina Uçkan ile ağız, diş ve çene cerrahisi konusunda merak edilenleri konuştuk.

ÜNİVERSİTEYE BAĞLI DİŞ HASTANELERİNİN AVANTAJLARI

Diş hastanesi olmanın avantajları nelerdir?
Diş hastanesinde, diş hekimliğinin 8 ayrı anabilim dalından uzman ya da öğretim üyesi hekimler aynı alanda çalışabilmektedir. Aynı zamanda üniversiteye bağlı bir diş hastanesi olarak hekimlerin neredeyse tamamı akademik kadrodan oluşur. Bu sekiz alanın özellikleri nedeniyle bütün uzmanlık alanlarının bulunduğu bir yerde hizmet almak engelli, çocuk ya da yetişkin her hasta için her açıdan çok önemlidir.

Ağız ve diş sağlığıyla ilgili problemi olan biri hastaneye başvurduğunda onu nasıl bir süreç bekler? İlk olarak muayenesi nasıl yapılır?
Hastalar öncelikle ilk muayene birimine gelirler. Muayeneleri yapıldıktan hemen sonra filmleri çekilir. Gerekli düzenlemeler ve planlamalar yapıldıktan sonra da ilgili bölümlerde tedavilerine hızlı bir şekilde başlanır.

RİSK GRUBU HASTALARDA AĞIZ VE DİŞ TEDAVİLERİ

Risk grubu dediğimiz hasta grubu ağız ve diş sağlığıyla ilgili bir sorun yaşadığında onları nasıl bir süreç bekler? Üniversite hastanesi olmasının bu konuda bir avantajı var mı?
Diş hekimleri ya da öğretim üyeleri kendi alanlarında tedavi sağlarken hastaları, riskli dediğimiz hasta grubu; yani kan sulandırıcı ilaç kullanan, kalp-karaciğer gibi hastalıkları olan kısacası sağlık alanında ciddi problem yaşayan kişiler de olabilir. Eğer basit bir ilaç vererek çözülebilecek bir durumsa hekim zaten bunu kendisi çözer. Ama daha ileri bir görüş; yani konsültasyon gereken bir vaka söz konusuysa farklı uzmanlardan görüş alınması gerekir. Üniversite hastanesinde farklı bölümlerin ve uzman öğretim üyelerinin bulunmasının bu konuda çok büyük avantajı vardır. Üniversite hastanelerinin farklılaşmasının da asıl nedeni budur.

Ağız, diş ve çene cerrahisinde yapılan tedaviler nelerdir?
Diş çekimi, implant uygulamaları, eksik kemiği düzeltip üzerine implant yapılması, gömülü 20 yaş diş çekimleri, kist-tümör çıkartılması, travmaların tedavisi, dentofasiyel deformitelerin düzeltilmesi, eklem hastalıklarının cerrahisi, ağız kanserlerinin tanısı ve tedavileri gibi birçok konuda ağız, diş, çene cerrahisi hizmet vermektedir.

Prof. Dr. Sina Uçkan

YÜZ VE ÇENE DEFORMİTELERİ

Yaygın olarak görülen yüz ve çene deformiteleri nelerdir?
Yüz ve çene deformiteleri aslında genetik tabanlıdır. Ancak gelişim döneminde ortaya çıkan çevresel faktörlerin etkili olduğu deformiteler de vardır. Alt çenenin çok önde olması, üst çenenin geride olması ya da tam tersi çenede asimetri gibi deformiteler olarak değerlendirebiliriz. Hem ortodonti hem cerrahi işlemler gerektiren bu problemlerin tedavisi, üniversite hastaneleri gibi tam donanımlı merkezlerde yapılabilir. Üniversite hastanelerinin en önemli avantajlarından biri de kapsamlı ameliyathanelerinin olması, yoğun bakım dâhil olmak üzere birçok hizmetin nitelikli olarak verilebilmesidir.

Bu deformitelerin tedavileri nasıl yapılıyor?
Deformitelerin tedavileri için öncelikle Ortodonti Bölümü dişlerdeki problemleri düzeltir. Daha sonra cerrah ve ortodonti hekimi tarafından bir zamanlama yapılır ve hemen hastanın durumuna bağlı olarak bir cerrahi işlem gerçekleşir. Cerrahi işlemi takiben daha kısa süreli bir ortodonti tedavi de yapılır. Son olarak da hastanın telleri alınır ve ideal bir profile kavuşmuş olur.

ÇENE VE YÜZ KEMİĞİ KIRIKLARI

Çene ve yüz kemiği kırıkları neden olur? Nasıl tedavi edilir?
Çene yüz kırıklarında en büyük etken travmadır. Bunun dışında çene içindeki patolojik yapılar, kistler, tümörler durup dururken kırıklara sebep olabilir; ama bu çok küçük bir orandır. Diş çekimi yapılırken kırıklar oluşabilir; ama bu da çok az bir orandır. En büyük kısmını travma oluşturur.  Ülkemizde de daha çok trafik kazaları ve darp ile bu kırıklar oluşmaktadır. Çene kırığı oluştuktan sonra zamanlama çok önemlidir. Bu, beyinde oluşan travma gibi çok hızlı müdahale edilmesi gereken bir kırık olmamakla birlikte günlerce zaman kaybedilebilecek bir kırık da değildir. Hastaneye yatışını takiben en kısa sürede tedavilerinin yapılması gerekir. Tedavilerin çok önemli bir kısmı ağız içinden küçük kesilerle mini plak adını verdiğimiz vida ve plak sistemleriyle titanyum sistemleriyle yapılır. İşlem süresi çok uzun değildir. Alt-üst dişler, çeneler birbirine bağlanmadan yapılır. Ortopedistler önce kırığı karşılıklı hale getirir, sonra kırığı alçıya sararlar.

Çene cerrahisinde önce kırıklar tedavi edilir, sonra çeneler birbirine bağlanır ve neredeyse daha önce bir buçuk ay gibi bir süre kapalı kalırdı. Bu inanılmaz konforsuz bir durumdu. Artık günümüzde böyle bir uygulama neredeyse kalmadı. Modern plaklar ve fiksasyon sistemleri ile hastalar hemen işlem bittikten sonra bir ya da durumlarına göre iki gün hastanede kaldıktan sonra taburcu olup normal hayatlarına devam edebilmektedir. Ağzı bağlı olmadığı için rahat bir şekilde dişlerini fırçalayabilirler, ağzını açabilirler, konuşabilirler.

ÇENE KİSTLERİ VE TEDAVİSİ

Çene kistleri de önemli bir konu. Çene kistlerinin tedavisi nasıl yapılıyor?
Çene kistleri, üst ya da alt çenede oluşabilir. Birkaç noktada da oluşabilir. Eğer dişin köküyle bağlantılıysa, çok küçükse ya da aplikal lezyon dediğimiz şekildeyse kanal tedavisiyle iyileşebilir. Ancak bu formu geçmiş; yani kist formunu alınmışsa tek tedavisi cerrahidir. Cerrahiler ağız içinden kesilerek küçük kesilerle yapılır. Bu hasta için büyük bir avantajdır. Ağız içinden yapılan bu cerrahiler bir daha tekrarlanma ihtimalini çok azaltır, hatta ortadan kaldırabilir. Ancak hastaların bu konuda çok gecikmemesi gerekir. Eğer ihmal edilirse bu kistler oldukça büyük hacimlere ulaşır. Çene kırıklarına, alt çenenin hissini veren sinirin sıkışmasına bağlı dudak uyuşukluklarına ya da diş kayıplarına yol açabilir. Bunun için her tıbbi sağlık probleminde olduğu gibi bu problemde de erken teşhis önemlidir.

ESTETİK BEKLENTİLERİ OLAN HASTALAR İÇİN BİŞEKTOMİ İŞLEMİ

Yurtdışından gelen hastalar, en çok hangi sebeple size başvuruyorlar?
Yurtdışından başvuran hastaların en çok talep ettikleri şey; dentofasiyal deformite tedavisidir. Yani çenelerde oluşan kist ve tümörlerin tedavileridir. Bunun dışında implant tedavileri, normal şekilde yapılamamış kemiği eksik olan hastalara yapılamayan implantların ilave kemik eklenerek yerleştirilmesi ve zigoma implantı dediğimiz uzun implantların yüz kemiğine yerleştirilmesi için de başvuruyorlar. Estetik beklentileri olan kişiler ise özellikle bişektomi; yani yanak bölgesinden yağ dokusunun alınması ya da çok geniş çiğneme kasları olan hastaların bu çiğneme kaslarının hem ağırlığını gidermek hem de kası küçülterek yüzün aşağıya doğru daralan bir yüz halini alması gibi işlemleri isteyebiliyorlar.


İçeriği Paylaşın