Ameliyatsız Tedavi Yöntemlerindeki Son Teknolojik Gelişmeler

Bel ve boyun fıtıklarının tedavisinde kullanılan ameliyatsız yöntemlerdeki son teknolojik gelişmeleri Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Fatih Kırar anlattı.

Ameliyatsız Tedavi Yöntemlerindeki Son Teknolojik Gelişmeler

Bizi Takip Et


‘‘BOYUN FITIĞI STRES HASTALIĞIDIR’’

. Bel ve boyun ağrılarının toplumdaki sıklığına bakıldığında kadın, erkek ya da yaş grupları açısından bir fark var mıdır?

‘‘Bel ve boyun fıtıklarıyla ilgilenen bir cerrah ve son teknolojik yöntemleri uygulayan birisi olarak 11 yaşında bel fıtığı hastası gördüm. Bel fıtığının nedenlerini aslında çok bilmiyoruz. Bazen incelediğinizde altta çok ciddi bir genetik yapı olduğu görülüyor. Özellikle bel ve boyun fıtıkları söz konusu olduğunda hangi genle ve hangi şekilde bu tür hastalıkların taşındığını tespit etmiş değiliz. Ancak ailesinde bel fıtığı olan kişilerin risk oranının çok yüksek olduğunu biliyoruz. Özellikle annede bel fıtığı varsa çocuklarda bel fıtığı olma ihtimali yüksek oluyor. Kadın erkek ayrımında ise yüzde 52’ye yüzde 48 gibi bir oran söz konusu. Kadınlar özellikle boyun fıtığı açısından daha riskli ve onlarda daha çok görülüyor. Çünkü boyun fıtığı stres hastalığıdır. Kadınların da kaygı düzeylerinin yüksek olması ve üzerlerindeki toplumsal yükün daha çok olması nedeniyle stres oranları ve bununla baş etme çabaları daha yüksektir. Dolayısıyla boyun fıtığına fazlasıyla yatkındırlar. Bel fıtığı ise daha çok erkeklerde görülüyor. Daha çok iş ve çalışma ortamı, daha çok yük gerektiren durumlarda bulunmaları ve biraz da vücutlarını kadınlara göre hunharca kullanmaları nedeniyle bel fıtığı onlarda biraz daha fazla görülüyor.

 DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR!

Belli meslek gruplarında da daha fazla görülüyor. Örneğin tekstilde, öğretmenlikte, hekim branşlarda, cerrahi branşlarda boyun fıtığı daha çok kendini gösteriyor. Beraberinde ofiste masa başı oturanlarda, işi araç üzerinde olan insanlarda daha çok bel fıtığı ortaya konuyor. Doğru bilinen yanlışlar da var. Mesela kişilerin çok kilolu olmaları bel fıtığı ya da boyun fıtığı olacakları anlamına gelmez. Hiç kilosu olmayıp omurgası bozuk kişiler var. Çalışan insanlarda, inşaat işçilerinde vs. bel fıtığı çok görülür gibi cümleler de yanlış. Bel fıtığı, her ne kadar toplumun dar gelirli düzeyinde görülürmüş gibi gözükse de konforuna düşkün bir zengin hastalığıdır. Çünkü omurga biraz tembeldir. Bir anlamda çok fazla çalışmayan, kasları zayıf, kendi günlük yaşantısı içinde konforu üst düzeylerde olan insanların bel fıtığına boyun fıtığına yakalanma oranları daha yüksektir. Bütün dünyada toplumlar bel ve boyun fıtığı açısından son derece risk altında. Çünkü çok hızlı yaşıyoruz. Bünyemize zaman ayıracak, onu koruyacak, sağlığını düşünecek çok fazla bir zaman dilimimiz ve felsefi kurgumuz kalmadı.’’

‘‘AĞRILAR DAHA ÇOK FITIK KAYNAKLIDIR’’

. Bel ve boyun ağrısı çekmemize neden olan hastalıklar nelerdir?

‘‘Ağrılar daha çok fıtık kaynaklıdır. Ancak kanal daralmaları, kaymalar ve omurga dışında daha farklı sorunlarla da karşı karşıya kalabiliyoruz. Mesela romatizma da omurgayı tutabiliyor. Kanser türü problemler de omurgada kendini gösterebiliyor. Omurga ağrısı sadece fıtığı değil pek çok konuyu da beraberinde düşünmemiz gereken bir hastalıktır.’’

‘‘DÜNYADAKİ SON TEKNOLOJİ LAZER TEDAVİSİ’’

. Tıptaki gelişemelere paralel olarak ameliyatsız yöntemlerde ne gibi gelişmeler var?

‘‘Her yeni teknolojinin ilk uygulandığı yer savunma, ikincisi sağlıktır. Sağlık dünyada büyük bir alandır. İlerleyen teknolojilerin sağlığa yansımaması mümkün değildir. Şimdi skolyoz hastalığında ameliyatsız tedaviler konuşuluyor. Robotik cerrahi, lazer tedavisiyle şu an fıtıktaki ameliyatsız tedavi başarı oranlarımız yüzde 95’in üzerindedir. Dünyada şu an son teknoloji lazer tedavisidir. Kendi kliniğimde lazer tedavisini kullanmaktayım. Beraberinde ameliyatsız tedavi yöntemleri dediğimiz ameliyat gibi fıtığı kurtardığımız yöntemleri uygulamaya devam ediyoruz. 9 ayrı yöntemimiz var. Bunlar epiduroskopi, proloterapi, radyofrekans, enjeksiyon tedavisi dediğimiz foraminal ve epidural enjeksiyon tetik tedavileri, beraberinde eklem içerisinde yaptığımız ozon enjeksiyonlarıdır. Ameliyat sayılarımız çok ciddi oranda azaldı. Bundan 5 yıl önce ayda 50-60 ameliyat yaparken şimdi ayda 5-6 ameliyat yapıyorum. Teknolojiyi yakalarsanız ameliyatsız yöntemler son derece etkili ve faydalı yöntemlerdir.’’

Op. Dr. Fatih Kırar

RADYOFREKANS YÖNTEMİ

. Radyofrekans nasıl bir yöntem?

‘‘Radyofrekans, ağrı kesme yöntemidir. Kombinasyon yöntemleriyle ağrı tedavi edilebilir ama ağrıyı mutlaka kesmek zorundasınız. Omurganın arkasında duyu sinirleri dediğimiz sadece ağrıyı oluşturan alarm mekanizmaları vardır. Duyu sinirleri kılcal sinirlerdir ve sadece alarm özellikleri taşırlar, buradaki sorunu iletirler. Alarm mekanizmalarına özel cihazlarla ulaşılıp bu alarm mekanizmaları tespit edilerek o sinirlerin bir anlamda frekansı değiştirilir. Frekansını değiştirdiğimiz zaman onun ağrı eşiği yükselir. Beyin ağrıyı algılamaz. Burada bir sorun yokmuş gibi olur. Ancak radyofrekans 3 ay gitmez. Çünkü hastanın gerçek tedavisine ulaşmış bir yöntem değildir. Kombine yöntemlerle radyofrekansın uygulanması, hastanın ağrısını çok hızlı bir şekilde kesip günlük yaşantısına hemen dönmesini sağlayan yöntemler arasındadır.’’

EPİDUROSKOPİ HANGİ HASTALARA UYGULANABİLİR?

. Epiduroskopi her hastaya uygulanabilir mi?

‘‘Epiduroskopi ameliyat olmuş hastalar dışında her hastaya uygulanabilir. Bel fıtığından boyun fıtığından ameliyat olmuş hastalarda bizim kötü iyileşme dokuları dediğimiz durumlar meydana gelir. Hasta ameliyat olur ama bel ağrısı, bacak ağrısı devam eder. Bu hastalarda eğer bir nüks yoksa o bölgede kötü iyileşme dokuları da sinirleri rahatsız etmeye başlamış demektir. Burada uyguladığımız yöntem 15 dakikalıktır. Hastanın kalçasından kanal içerisine ulaşıp buradan yukarıya doğru bir tel alınır. Tel yukarıya ulaştığında orası tespit edilir ve özel görüntüleme yöntemleriyle oraya özel bir enjeksiyon yapılır. Bu enjeksiyon oradaki kötü iyileşme dokularıyla sinir arasına girerek aradaki iletişimi keser. Dolayısıyla oraya bir bariyer oluşturmuş olur. Bu bariyer de sinirin o rahatsızlıktan kurtulması için yeterlidir.’’

‘‘TETİK NOKTA ENJEKSİYONU AĞRIYI KESMEYE YÖNELİKTİR’’

. Tetik nokta enjeksiyonu nasıl uygulanıyor?

‘‘Tetik nokta enjeksiyonu da ağrı kesmeye yöneliktir. Ağrı noktalarına yapılan kuru iğneleme yöntemleriyle buradaki ağrı ortadan kaldırılır. Tetik nokta, radyofrekans ve kriyoterapi yöntemleri ağrı üzerine yapılan tedavilerdir. Kriyoterapi yöntemi, ağrı bölgesine ulaşarak radyofrekansa benzer şekilde oradaki alarm sinirlerinin dondurulma işlemidir. Burada ayrı bir teknoloji kullanılarak dondurma işlemi yapılır ve bu dondurmayla ağrı ortadan kaldırılmış olur. Ama asıl tedavi fıtığın kendisine yapacağımız yöntemler olmalıdır. Ağrı kesme kombinasyonları hastanın konforlu bir şekilde hayatına dönmesi için kullandığımız tedavi yöntemleridir.’’


İçeriği Paylaşın