Anestezi Sonrasında Uyanmama Riski Nedir?

Anestezi Sonrasında Uyanmama Riski Nedir?

Anestezi Sonrasında Uyanmama Riski Nedir?

Bizi Takip Et


Anestezi uygulaması, ağrısız ve güvenli bir ameliyat için kişinin çeşitli ilaçlar yardımıyla ağrı duymasının önlenmesi işlemine deniyor. Ancak yeterince bilgi sahibi olmadığımız için ameliyattan çok anesteziden korkuyoruz.

Bunun en önemli nedeni ise anestezinin yol açtığı bilinç kaybıyla birlikte kendimizi hiçbir şekilde denetleme şansımızın olmayacağı bir sürece girmemiz. En çok da operasyon sırasında uyanmak ya da tam aksine sonrasında uyanamamaktan korkuyoruz. Peki ama anestezi gerçekten riskli bir uygulama mı? Acıbadem Bodrum Hastanesi Genel Anestezi Uzmanı Dr. Selma Keleş Tabur, anesteziyle ilgili en çok merak edilen soruları yanıtladı.

. Anestezi nedeniyle uyanamama riskim yüksek mi?

Tüm ameliyatların ve anestezi tiplerinin bazı riskler içerdiği kabul ediliyor. Bu riskler cerrahinin tipinden, hastanın tıbbi durumu, anestezi ve ameliyathanelerin teknik donanımına kadar birçok faktöre bağlı gelişiyor. Ancak günümüzde tam donanımlı bir hastanede uzman bir anestezi ekibi tarafından yapılan anestezinin, trafiğe çıkmaktan daha güvenli olduğu söyleniyor. Öyle ki bundan 30 yıl önce 3 bin anestezi uygulamasından birinde anesteziye bağlı ölüm yaşanırken, bu oran günümüzde 185 bin anestezi uygulamasında bire düştü. Güvenli  anestezi uygulayabilmenin ilk koşulu ise her hastaya uygun bir anestezi planı yapmak.

. Ameliyat sırasında uyanıp acı çeker miyim?
Anestezi altında uyanıklık ya da farkında olmak çok nadir rastlanılan bir durum. Hastalar genellikle ağrı olmaksızın sanki rüyadaymış gibi bazı sesler duyduklarını ifade edebilirler. Ancak ameliyat boyunca acıyı hissetmek ve tepki verememek gibi olumsuz bir tablo oluşmaz.

Travma, kalp cerrahisi gibi anestezi derinliğini artırmanın hasta güvenliği açısından uygun olmadığı bazı cerrahi girişimlerde ise uyanıklık riski biraz artabiliyor. Ayrıca bebeğe zarar vermemek için sezaryen operasyonlarında da daha düşük doz ilaç kullanılması yine farkındalık riskini artırıyor. Anestezik ilaçların doz ihtiyacının hastadan hastaya değişkenlik göstermesi, çok nadir durumlarda teknik aksaklıklar veya sağlık personeli kaynaklı hatalar beklenmeyen uyanıklık dönemleri oluşmasına yol açabiliyor. Ancak tüm bunlar oldukça nadir görülen durumlar.


. Sigara ve alkol tüketmek anesteziyi olumsuz etkiler mi?
Sigara kan dolaşımını bozuyor, dikiş hattında yaraya giden oksijeni azaltıyor. Bu durum yara iyileşmesinde gecikmeye ve enfeksiyona neden olabiliyor. Sigara içilmesi ameliyat sırasında ve sonrasında balgam miktarı ile kıvamının artmasına bağlı olarak solunum yollarında tıkanma gibi problemlere yol açıyor. Sigara içen kişilerde yine uyuma ve uyanma sırasında hava yollarında ani daralmalar daha sık görülüyor.

Kronik alkol kullanımı tansiyon yüksekliği, ritim bozukluğu, kalp yetmezliği, karaciğer fonksiyon bozukluğu, kalp damar sistemi, karaciğer ve sinir sistemini içeren sorunlar oluşturabiliyor. Akut alkol alımında ise kan şekeri düşüklüğü, vücut ısısının azalması,  kanda elektrolit dengesinde bozulma, solunumun baskılanması gibi yan etkiler nedeniyle  acil değilse operasyonun ertelenmesi gerekiyor.

Sigarayı 2 ay önce bırakmanız ideal olanı. Ancak 2 hafta içmemek de sigaraya bağlı riskleri azaltıyor. Alkolü bırakmayı da ihmal etmeyin.

. Ameliyata tok karnına gelirsem ciddi bir sorun yaşar mıyım?


Ameliyattan önce su dahil 8 saatlik açlık dönemi gerekiyor. Bunun nedeni ise midenin dolu olması durumunda anestezi sırasında mide içeriğinin akciğerlere kaçarak yaşamsal problemlere neden olabilmesi.

. Kullandığım ilaçlar nedeniyle sorun yaşar mıyım?
Anestezi doktorunuza kullandığınız ilaçlar, alerjik öykünüzü ve geçmişinizdeki sağlıkla ilgili problemlerinizi detaylı anlatmanız gerekiyor. Alerji öyküsü olan hastalarda anestezist olası problemlere hazırlıklı olduğu için kriz gibi durumlarla başa çıkmak kolaylaşıyor. Anestezi ilaçlarına alerji nadir rastlanılan bir durum ve anestezi öncesi yapılan alerji testlerinin bilimsel bir değeri yok. Ancak bilinen bir ilaç alerjisinin varlığı, bu ilaçların ameliyat sırasında kullanılmasını ve gelişebilecek bir alerjiye bağlı sorunları önlüyor. Kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsanız bunu da anestezi doktoruna bunu mutlaka söylemelisiniz.

Acil durumlar dışında bu ilaçların 7-10 gün önceden kesilmesi gerekiyor. Bitkisel çaylar veya bitkisel ilaçlar da ameliyat sırasında ve sonrasında ciddi kanamalar ile ilaç etkileşimlerine neden olduğu için eğer bu tür bitkisel ürünler kullanıyorsanız anestezi doktoruna bilgi vermeyi ihmal etmeyin.

. Kaç tip anestezi var?
Genel Anestezi: Bilincin ve  duyu fonksiyonlarının damardan veya solunum yoluyla verilen ilaçlar yardımıyla ortadan kalkması durumudur. Çoğunlukla kas gevşemesi de sağlanıyor. Bu tip anestezi yöntemi geniş sahaları kapsayan ameliyatlar, beyin, karın ve kalp ameliyatları gibi operasyonlarda uygulanıyor.

Bölgesel Anestezi: Hastanın şuuru açık oluyor, ancak anestezi yapılan bölgede ağrı duyulmuyor. Çoğunlukla işlem sırasında damardan bazı sakinleştirici ilaçlar verilerek hastalarda uykuya benzer bir hal oluşturuluyor. Bu yöntemden genel cerrahinin bazı ameliyatları (fıtık, apandisit) kadın doğum cerrahisi (ağrısız doğum, sezaryen) bacaklardaki ortopedi ameliyatlarında sıkça yararlanılıyor. Ayrıca genel anestezide kullanılan ilaçların risk yarattığı rahatsızlığı olanlarda eğer cerrahi bölge uygunsa tercih edilebiliyor.

Lokal Anestezi: Cilt kesisine dikiş atmak gibi basit işlemlerde başvuruluyor.


İçeriği Paylaşın