Anestezi Türleri Nelerdir?

Anestezi Türleri Nelerdir?

Anestezi Türleri Nelerdir?

Bizi Takip Et


Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Güner Kaya, Atv Avrupa ekranlarında yayımlanan “Esra Kazancıbaşı ile Sağlığım İçin Herşey” programına katıldı.
Anestezi nedir, ne amaçla uygulanır? Anestezi kimlere uygulanır? Anestezi türleri nelerdir? Anestezi, sadece anestezi uzmanları tarafından mı uygulanmalıdır? “Güvenli anestezi” kavramı ne anlama geliyor? Anestezi uzmanı hekim, ameliyat öncesinde hastayı görmeli midir? . Anesteziye bağlı riskler nelerdir, bu risklere karşı ne gibi  önlemler vardır? Bebeklerde ve çocuklarda anestezi uygulaması erişkinlere göre daha zor ve daha mı risklidir? Anestezi, çocuğun gelişimine zarar verir mi? Yaşlılara anestezi verilirken nelere dikkat edilmelidir? Hasta ve hasta yakınlarının anestezi uzmanını tanımaları gerekiyor mu? Bu bir hasta hakkı mıdır?
Çocuklarda ve yaşlılarda anestezi uygulanması risklimidir?
Prof. Dr. Güner Kaya, Esra Kazançıbaşı’nın sorularını yanıtladı.
 
. Anestezi nedir, hangi amaçla uygulanır?
“İsteye bağlı bir uygulama şekli değildir. Mutlaka bir gereksinim olmalıdır. Anestezi, “hissizlik” anlamına gelir. Duyuların dondurulması ve bir cerrahi işlemin ağrısız bir şekilde reflekslerin baskılanarak yaptırılabilmesi anlamını taşır. Anesteziloji ve  reanimasyon  pozitif bir bilim dalıdır. Dolayısıyla da fizyoloji, fizyopatolojiyi inceleyerek hastaların hizmetinde olan bir branştır.”
. Kaç çeşit anestezi yöntemi vardır?
“Hastaların ihtiyaçları değişiktir. Hasta neye ihtiyaç duyuyorsa buna göre anestezinin çeşidine karar verilir. Karın ameliyatı, akciğer ameliyatı, beyin ameliyatı olduğu zaman hastaya genel anestezi uygulanır. Genel anestezi tamamen duyuların, bilincin yok edildiği, ağrısızlığın ve refleks kaybının sağlandığı bir durumdur.
Örneğin, hastanın ayağında bir problem oldu, sadece belden aşağısını uyuşturup canlı bir şekilde yani konuşarak, bilinci yok etmeksizin ameliyat yapmak mümkündür. Ya da sadece o bacağa giden sinirler uyuşturularak anestezi yapılabilir. Hasta isterse sakinleştirici ilaçlarla rahatlatılabilir.
Onun ötesinde bölgesel anestezi dediğimiz Spinal ve Epidural anestezi çeşitleri var. Bunlar da genellikle belden aşağı ameliyatlar için söz konusudur.
Kol ameliyatı olacaksa kola giden sinirlerin uyuşturulmasıyla gerçekleştirilecek olan Pleksus anestezi dediğimiz sinirler topluluğunun anestezisi yapılabilir.  Sadece o kol uyuşturularak işlem yapılabilir. Anestezi ihtiyacı sadece ameliyatta değildir. Örneğin bir hasta erişkinde olsa MR çekiminden korkuyorsa anestezi talep edilebilir. Kalp kateterizasyonu yapılacaksa yine hasta anestezi talep edebilir.
Çocukların bütün işlemlerinde bazen derin bir karın muayenesi için bile anestezi gereksinimi olabilir. Örneğin bir endoskopik işlemde çocuklara mutlaka anestezi vermek gerekir.”
. Anestezi, sadece anestezi uzmanları tarafından mı uygulanmalıdır?
“Sadece lokal anesteziyse yani sadece belli bir bölgenin uyuşturulması gerekiyorsa bunu pek çok hekimin yapması mümkün. Örneğin diş tedavilerinde sadece lokal anestezi yaparak işlemi yapmak mümkündür. Eğer hasta, çocuksa sadece o bölgeyi uyuşturarak büyük bir işleme katlanmasını beklemek biraz zor bir şeydir. O nedenle bunu bir anestezi uzmanının mutlaka uygulaması lazım çünkü sedasyon veren ilaçlar dahi uygulanırken bir takım güvenlik kuralların yerine getirilmesi gerekiyor.
Ameliyatı yapan hekim, kendi işini yaparken hastanın hayatını gözetemez; hastanın hayatını gözetecek olan bir anestezi hekimine ihtiyaç vardır.”
“AMELİYAT RİSKİNDEN HASTAYI KORUYAN SADECE VE SADECE ANESTEZİSTTİR”
.  “Güvenli anestezi” kavramı ne anlama geliyor? 
“ Güvenli anestezi kavramı, hastaların ameliyattan zarar görmeden eski hayat kalitelerine uygun bir şekilde o ameliyathaneyi ve hastaneyi terk etmesi anlamını taşıyor.
Son senelerde bu konuyla ilgili çok büyük yatırımlar yapıldı. Çok büyük eğitim programları yapıldı. Büyük deklarasyonlar yayınlandı. Türk anesteziyoloji ve renianimasyon cemiyeti de 2011 yılında Helsinki’de bir hasta güvenliği deklarasyonuna imza attı. Bu bütün dünya anestezi derneklerinin ortaklaşa geliştirdiği bir protokoldü. Bu protokole katılan derneklerin yani anestezistlerin bu kurala uymaları arzu edildi.  Bunların başında da iyi bir monitizarsyon geliyor.
Ameliyat olurken hastanın hayatı anesteziste emanettir çünkü cerrahi işlem bir travmadır. Hastaya iyilik yapmak üzere yola çıkmıştır ama yapılan işlem bir kesi işlemidir. Hastaya zarar verir, işte bu zarara karşı hastayı koruyan sadece ve sadece anestezisttir.
Sadi Sun hocamın bir sözü vardı anestezisti  ‘cerrahiye rağmen hastayı yaşatan insan olarak’ tarif ederdi. Gerçekten hastanın hayatı anesteziste emanettir. Bu aldığı emaneti aynen iade etmek durumundadır. Ameliyat sırasında monitörizasyon adı altında hastanın pek çok vital parametresini takip ediyoruz ve ona göre yönlendiriyoruz. Yeri geliyor cerrahı yönlendiriyoruz hem de kendi yapacağımız işlemleri yönlendiriyoruz.”
 
. Anestezi uzmanı hekim, ameliyat öncesinde hastayı görmeli midir? 
“Güvenli ameliyat ve güvenli anestezi kurallarından biri anestezistin hastayı ameliyattan önce görmesidir. Anestezist, hastanın bütün sağlık profilini çıkartır yani hastanın o ana kadar hangi hastalıkları geçirdiğini, ameliyat olup olmadığını,  ameliyatla ilgili komplikasyonlar geçirip geçirmediğini, akciğer, kalp ve diğer sistemik hastalıkları olup olmadığını, hangi ilaçları hangi dozda kullandığını vs. öğrenir. Bu bilgilere göre önlem alınır.”
. Anesteziye bağlı riskler nelerdir, bu risklere karşı ne gibi  önlemler vardır?
“ Anestezi yeri gelir tehlikelidir. Hastalar, kendilerini güvenli bir cerraha nasıl teslim ediyorlarsa anesteziste de teslim etmeleri gerekiyor çünkü onların hayatını gözetecek olan anestezisttir. Bunun yanı sıra donanımlı bir hastane ve ameliyathane de çok önemli.
Eğer tıbbın kurullarına uyulmazsa anestezi gerçekten tehlikeli olabilir.  Biz hastaya bir sürü işlem yapıyoruz, bir sürü ilaç veriyoruz. Cerrahi bu sırada bir sürü işlem yapıyor. Hastayı, cerrahinin yaptığı işlemlere karşı koruyoruz. Gereğinde kan desteğiyle ve iyi gitmeyen sistemleri düzeltmek üzere tedavi edici kalp ve solunum etkileyici bir sürü ilaç veriyoruz. Bunlar yolunda gitmezse anestezistin deneyimi yetmezse veya hastanın kendisine ait patolojiler varsa bunlar önceden değerlendirilmemişse, gerekli önlemler alınmamışsa komplikasyona  açık bir branştır.
O nedenle hastanın iyi tanınması, iyi bilinmesi, yandaş hastalıkların iyi ortaya konması ve bunların mümkün olduğu kadar tedavi edildikten sonra hastanın ameliyata getirilmesi çok önem taşır.”
.  Ameliyattan önce aç olarak gelinmesi isteniliyor. Bu tür önlemelere ameliyatın ve anestezi başarısını artıran önlemler mi?
“ Anestezi ilaçların verilmesinden itibaren midenin hareketleri inhibe olur ve midenin içerisindeki maddeler geriye doğru gelir; buna pasif regürjitasyon diyoruz. Hastanın midesi doluysa bu maddeler hastanın akciğerine kaçabilir. Bu da hayatı tehlike yaratabilen bir durumdur. Tıbbı işlem geçirecek hele de ameliyat olacak bir hastanın mutlaka aç olması gerekir.”
“BEBEKLER AĞRILI İŞLEMLERİ DAHA ÇOK DUYARLAR”
. Bebeklerde ve çocuklarda anestezi uygulaması erişkinlere göre daha zor ve daha mı risklidir? Anestezi, çocuğun gelişimine zarar verir mi?
“Çocukların anestezisti çok özeldir. Bir erişkinin anestezisi gibi olmaz çünkü çocuklar henüz olgunlaşmamış sistemlere sahipler ve bunun yanı sıra çocukta ağrıyı inhibe edecek sistem yoktur. Onun için bebeklere ağrılı bir işlem yapıldığında, ağrıyı daha çok duyarlar ve daha çok hatırlarlar hatta bunu zihinlerine kazırlar.İleriki yaşamlarında, ağrılı bir işlem yapıldığında ağrılı işlem yapılmamış bebeklere göre daha çok ağrı duyarlar. Bu olay anne karnından itibaren geçerlidir yani bebek anne karnındayken dahi ağrı duymaktadır.
 O nedenle bebeklerin herhangi bir tıbbi işlemi anestezistsiz almaları mümkün değildir. Bu koşullarda yeni doğan bebeklere saatlerce anestezi verebiliyoruz ve o bebekler tamamen sağlıkla büyüyorlar. “
. Yaşlılara anestezi verilirken nelere dikkat edilmelidir?
“Yaşlılar da çocuklar gibi anestezi  ve ameliyat açısından dezavantajlılar çünkü sistemler yıpranmıştır. Yaşlı olarak biz 65 yaş üstü insanları kast ediyoruz ama bunlar genç yaşlı; 74 yaştan sonra gerçek yaşlı oluyorlar. Yaşlıların sistemleri her yönden dezavantajlıdır. İlaçlar açısında ve sahip oldukları hastalıklar açısından anestezi vermek bazen dezavantaj olabiliyor.
Yaşlılarda; koroner hastalıklar, diyabet, KOAH ve benzeri hastalıklar oluyor. Bütün bunlar bizim  işimizi daha çok zorlaştırıyor. Önemli olan 80 yaşında bir hastayı büyük bir endikasyon olmadıkça kalp ameliyatına vermezsiniz.
Ancak, kaçamayacağınız ameliyatlar söz konusudur. Örneğin, kalça kırığı yaşlı hastalarda çok sıklıkla görülür. Böyle bir durumda hastayı biran önce ameliyata almak durumundasınız. Hastanın sağlık durumuyla ilgili değerlendirmeleri iyi yaparak riskli durumları mümkün olduğu kadar düzelterek hastayı bir an önce ameliyata almak gerekir.
Ameliyat sonrasında da hastayı çok yakından takip etmek gerekir. Yaşlıların her şeyi bozulmuştur. Kalp, akciğer, böbrek, karaciğer sistemleri, ilaçlara karşı verdikleri cevaplar, beynin dolaşımı, oksijen tüketimleri hatta ciltleri değişik cevap vereceği için ameliyat sonrası son derece yakından izlenmelidir.”
“HASTALAR NASIL CERRAHLARINI SEÇİYORLARSA ANESTEZİSTLERİNİ DE SEÇMELİLER” 
. Hasta ve hasta yakınlarının anestezi uzmanını tanımaları gerekiyor mu? Bu bir hasta hakkı mıdır?
“ İnsan bilinmeyen şeyden korkar, o nedenle hayatını teslim edeceği anestezisti tanımak durumundadır. Nasıl ki cerrahını seçiyor ise anestezistini de seçmek ve tanımak hastanın hakkıdır.
Tıbbı ve etik kurallar gereği, anestezistin de mutlaka hastasını görmesi gerekir. Hasta da kafasındaki soruları anestezistine yönlendirmeli ve birlikte karar vermelilerdir.”

İçeriği Paylaşın