Ani İşitme Kayıpları ve Tedavisi

Ani İşitme Kayıpları ve Tedavisi

Ani İşitme Kayıpları ve Tedavisi

Bizi Takip Et


Ani işitme kaybı nasıl bir durumdur? Altında başka problemlerin yattığı bir belirti, sinyal midir? Ne kadar süre içerisinde hekime gitmek gerekir? Genelde tek kulağı mı etkiler? Tek kulağı etkilemesi kişileri yanıltan bir faktör olabilir mi? Şeker hastalığı işitme problemine yol açar mı? Ani işitme kaybının tedavisi nasıldır? Altta yatan nedene göre uygulanacak tedavi yöntemi değişir mi? Ani işitme kaybının tedavisindeki gelişmeler nelerdir? İşitme cihazlarının ani işitme kayıplarındaki yeri nedir? Ani işitme kayıplarında biyonik kulak önerilir mi?

Memorial Ataşehir Hastanesi’nden Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Cem Devge ani işitme kayıplarını ve tedavi yöntemlerini Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.

TEMELİNDE PEK ÇOK HASTALIK VAR!

. Ani işitme kaybı nasıl bir durumdur? Ani işitme kaybı başlı başına bir hastalık mıdır? Yoksa altında başka problemlerin yattığı bir belirti, sinyal midir?
“Ani işitme kaybı bir belirtidir. Temelinde pek çok hastalık vardır. Yolda yürürken birdenbire kulağınızda işitme kaybı olduğunu farkedersiniz veya çınlama ortaya çıkar. Ya da hafif bir baş dönmesiyle başlar daha sonra buna işitme kaybı katılır. Bu şekilde ortaya çıkan işitme kaybının temeli, çok çeşitli şeylerden kaynaklanabilecek bir spektrumda hastalıkları içerir. Örneğin basit bir viral enfeksiyon sonucu da birdenbire bir işitme kaybına uğranabilir. Fakat burada kastedilen o gribal enfeksiyonlardaki gibi hafif kulak tıkanıklıkları değildir, ciddi oranda işitme kaybolur. Birtakım damarsal kökenli hastalıklara sahip olanlarda da çok sık rastlanır. Bunların arasında örneğin omurgadan geçen ve iç kulağı besleyen damarlardaki kanın akışının yetersiz olmasıyla bağlantılı hastalıklar sayılabilir. Yine birtakım beyin tümörleri ani işitme kayıpları şeklinde ortaya çıkabilir. Özellikle de beyindeki işitme sinirinden kaynaklanan tümörler yol açarlar. Bunun dışında lösemi ya da miyelom gibi kanserler sayılabilir. Bunlar iç kulak merkezine yapabilecekleri kanamalarla birdenbire işitme kaybı şeklinde ortaya çıkan problemler yaratabilirler. Yine örneğin birtakım toksik maddeler olabilir. Hatta bunlar ilaçlar olabilir. Aspirin başta olmak üzere birçok antibiyotik ve ağrı kesici iç kulaktaki hücrelere zarar verebilecek nitelikteki toksik maddelerdir.”

‘‘OLUŞTUĞU GÜN HEKİME GİTMELİ’’

. Böyle bir tablo oluştuktan sonra ne kadar süre içerisinde hekime gitmek gerekir?
“Ani işitme kaybı oluştuğu gün içerisinde hekime gidilmesi çok iyi olur. Ama 3 gün sonra hatta bir hafta sonra gelindiğinde bile yapılabilecek şeyler vardır. İnsanlar ani işitme kaybıyla karşılaşabileceklerini, işitme kaybı olduğu zaman bunun geriye gelemeyebileceğini, öyle bir tabloyla yüzleşebileceklerini bilmelidir. Belirli tedaviler vardır ve bunlar ne kadar erken uygularsanız o kadar sonuçları iyi olur.”

. Genelde tek kulağı mı etkiler? Tek kulağı etkilemesi kişileri yanıltan bir faktör olabilir mi?
“Genelde tek kulak etkilenir ama kişi hayatın koşuşturması içinde bunun çok üzerinde durmayabilir. Ya da dış kulak yolundaki buşon denilen pislikten dolayı kapanıklık olduğu için bunun bir süre sonra açılabileceğini düşünür. Ama 3-4 gün geçtikten sonra yine tıkalı kaldığında bu sefer merak edip araştırma yoluna gidebilir.”

‘‘DİYABET DE İÇ KULAĞI ETKİLER’’

. Şeker hastalığı işitme problemine yol açar mı?
“Diyabet ve diyabet gibi birçok metabolik hastalık iç kulağı, oradaki hücreleri etkiler. Örneğin tiroid hastalıklarından, böbrek hastalıklarının bir kısmından ve diyalizden (diyalize giren hastalarda kanda minerallerde birtakım değişiklikler olur) iç kulak etkilenir. Diyabette etkilenmeler birkaç safhada ortaya çıkar. Örneğin küçük mikrosirkülasyon denilen minik damarların yaptığı tıkanıklıklar nedeniyle iç kulağın beslenmesi bozulabilir. Ya da iç kulaktaki hücreler sinir hücreleri kaynaklıdır. Hastanın diyabetik olması bunları direkt etkileyebilir. Ayrıca diyabetik hastalarda normal hastalara göre çok artmış oranlarda ani işitme kaybına rastlama söz konusudur.”

Prof. Dr. Cem Devge

. Diyabetli bir hastanın zaman zaman kulak, burun, boğaz hastalıklarına gitmesi gerekir mi?
“Diyabetin daha çok gözü etkilediği bilinmektedir. Çünkü gözde retina muayenesi yapılırken retinayı her zaman göz bebekleri açıklığından bakılarak görmek, incelemek mümkündür. Fakat iç kulak kapalı bir kutunun içindedir. Hatta o kapalı kutu kafatasımızın en sert kemiğinden oluşmuştur. Çok korunaklıdır. İç kulakta koklea denilen bölgenin içindeki hücreleri direkt olarak tetkik etmek mümkün değildir. Görüntülemeyle ilgili bazı ileri teknikler vardır ama sadece araştırma amaçlı kullanılmaktadır. Fazla tetkik yaptırmak çok önemli değildir. Mesela bir iki yılda bir işitme seviyesine baktırmakta fayda vardır. Belki göz muayenesinden daha seyrek yaptırmak kâfi olur. Fakat burada önemli olan böyle bir işitme kaybıyla karşılaşınca hemen başvurulacağının bilinmesidir.’’

TEDAVİ YÖNTEMLERİ

. Ani işitme kaybının tedavisi nasıldır? Altta yatan nedene göre uygulanacak tedavi yöntemi değişir mi?
“Altta yatan nedenler birtakım bağışıklık sistemi hastalıklarından romatizmal hastalıklara kadar çok çeşitli olabilir. Bunları tedavi etmek ya da kontrol altına almak gereklidir ama sonuçta ortaya çıkmış ani bir işitme kaybı gerçeği vardır. İç kulaktaki hücrelerde fonksiyonel açıdan azalmalar hatta sayıca azalmalar olur. Zaten bunların yaklaşık 1/3’ü tedavi yapmadan kendi kendine de tekrar gelebilir. Diğer 1/3’ü tedavi yapılsa bile bir miktar düzelir. Kalan 1/3’ü ise tedavi yapsanız bile hiçbir şekilde geri gelmez. Ama yine de tedaviye erken başlamak gerekir. Ani işitme kaybının klasik bir tedavi metodu vardır. Ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi gelebileceği düşünülen bu yöntemde azaltılan dozlarda steroid (kortizola benzer ilaçlar) uygulanır. Bu ilaçlar ağızdan iki hafta boyunca alınır. İlk bir haftası önemlidir. Diğer ikinci hafta bunu azaltmak için kullanılır. Çok etkili değildir. Onun dışında kulak içine dış kulak yolundan ve zardan geçerek orta kulağa verilen birtakım steroide benzer maddeler vardır. Orta kulak ve iç kulak arasında ikinci bir membran (zar) daha vardır. O da yarı geçirgen bir zardır. Bu zardan yavaş yavaş iç kulağa geçerek olumlu etkileri olabilir. Bunu da 3-4 kez tekrarlamak gerekli olabilir. Ayrıca bir de hiperbarik oksijen tedavisi uygulanır. Bu, hastanın, kandaki oksijen seviyesini arttırarak iç kulaktaki hücreleri besleyebilecek bir tedavi yöntemidir. Yaklaşık 20 seanstan oluşur. Hastanın her gün 1.5-2 saat ayırması gerekir.”

TEDAVİDEKİ YENİ GELİŞME

. Ani işitme kaybının tedavisindeki gelişmeler nelerdir?
“Ani işitme kaybında, klasik steroid artı hiperbarik oksijen tedavisi ile düzelmeyen hastalar vardır. Bunlar 2-3 ay geçtikten sonra da düzelmiyorsa artık onun düzeleceği düşünülmez. Japonya’da, bu kişilerin iç kulaklarına büyüme faktörleri enjekte edildiğinde hücrelerin tekrar çoğaldığı görülmüştür. Bu yöntemle yüzde 40’a yakın olumlu sonuç elde etmişlerdir.  İngiltere’de de değişik faktörler uygulanmaktadır. Biz bu iki büyüme faktörünü karıştırtıp yaptırmaya başladık. Yaklaşık 3 yıldır uyguluyoruz. Bizdeki oran yüzde 40’ın çok üzerine çıktı.’’

İŞİTME CİHAZLARI VE BİYONİK KULAK

. İşitme cihazlarının ani işitme kayıplarındaki yeri nedir?
“İşitme cihazları ani işitme kayıplarında tedavi amacıyla değil sadece rehabilitasyonda kullanılır. İç kulaklarına büyüme faktörleri enjekte edilen hastalarda hücreler yaşayıncaya kadar günlük yaşamlarını konforlu bir şekilde devam ettirebilsinler diye işitme cihazları kullanılır.’’

. Ani işitme kayıplarında biyonik kulak önerilir mi?
“Eğer bir kulak sağlamsa diğer kulak için biyonik kulak takılması bir fayda sağlamaz. Sadece sesin nereden geldiğini anlamasını kolaylaştırır. Ama iki kulakta da ani işitme kaybı varsa ve tedavilerle düzelmiyorsa biyonik kulak takılması gerekir.’’


İçeriği Paylaşın