Astım Krizini Engellemek İçin Ne Yapmalı?

Astım Krizini Engellemek İçin Ne Yapmalı?

Astım Krizini Engellemek İçin Ne Yapmalı?

Bizi Takip Et


Tekrarlayan nefes darlıklarından mı şikayetçisiniz? Nefes alıp verirken hırıltı, hışıltı, ıslık sesi ve göğüste baskı hissinden mi yakınıyorsunuz? Öksürüğünüz var mı? İşte, bu belirtiler akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmeler ile seyreden kronik akciğer hastalığı astımın belirtisi olabilir.

Dünyada yaklaşık 300 milyon, Türkiye’de ise 4 milyon civarında astım hastası olduğu tahmin ediliyor. Ülkemizde yaklaşık her 12-13 erişkinden biri astım hastası. Buna karşın çocuklarda bu oran  yaklaşık sekizde bir.

Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlık Kurumu, Türk Toraks Derneği ve Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği işbirliğiyle gerçekleştirilen Dünya Astım Günü etkinlikleri kapsamında hastalıkla ilgili farkındalığın arttırılması hedeflendi. “Hekiminizle işbirliği yaparak astımınızı kontrol altına alabilirsiniz” ve “Uygun havalandırma ile havanızı temiz tutun, sağlığınızı koruyun” sloganlarıyla gerçekleştirilen etkinlikleri duyurmak amacıyla bir basın toplantısı düzenlendi.

Astım tedavisinin amacının hastalığın kontrol altına alınması ve sağlanan bu durumun idame ettirilmesi olduğuna dikkati çeken Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Hastanın gündüzleri astım yakınmasının bulunmaması, gece astım nedeni ile uykudan uyanmaması, hastalığı tedavi eden ve kontrol altında tutan ilaçları kullanırken sık olarak hızlı etkili nefes açıcı ilaçlara gereksinimi olmaması, nefes ölçüm testlerinin normal çıkması ve günlük işlerini engellenmeden yapabilmesi astımın tam olarak kontrol altında olduğunu gösterir. Ancak astımı tamamen kontrol altında olan hasta sayısı hem dünyada, hem ülkemizde istenen düzeyde değildir. Halen 4 astımlıdan biri yılda bir kez alevlenme (atak) nedeniyle acil servise başvurmaktadır. Astım kontrolünü güçleştiren etkenler arasında ilaçların doğru teknikle düzenli kullanılmaması, sigara dumanı, obezite ile alerjenler ve kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmak başı çekmektedir. Ülkemizde astımlı hastaların yüzde 10’undan fazlasının halen sigara içmekte olduğu ve yüzde 30-40’nın obez olduğu bildirilmiştir. Yapılan araştırmalarda sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir.”

GARD Türkiye Koordinatör Yardımcısı Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu ise “Astım kalıtımsal bir hastalıktır ama buna çevresel etkenler de eklenince hastalık ortaya çıkar. Çevresel etkenlerin son yıllardaki artışı astımın artışına da neden oluyor. En önemli çevresel etken de ev içi ve ev dışı hava kirliliğidir” dedi.


“ASTIM ÇOCUKLARDA SPORA ENGEL DEĞİL”

Türk Toraks Derneği üyesi, Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Refika Ersu, 58 ilde 139 okulda, 11 bin öğrenciyle yaptıkları bir araştırmaya göre, astımın en önemli belirtilerinden olan hışırtı yaşayan çocukların oranının kırsalda yüzde 13.6, kentte yüzde 15.9 olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ersu “Uygun ilaçlarla yürütülen düzenli tedavi astımlı çocukların normal yaşamlarını sürdürmesini, spor yapmalarını ve okula gitmelerini sağlar” şeklinde konuştu.

Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Zeynep Mısırlıgil ise “Türkiye’de 200’ü çocuk, 110’ü erişkin olmak üzere toplam 300 alerji uzmanı var. Uzman sayısının azlığı, birçok ilimizde alerji uzmanı bulunmaması hastalara ulaşılmasında sıkıntı yaratıyor” dedi.

ASTIM İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ

KİŞİYE AİT RİSK FAKTÖRLERİ

. Kalıtım

. Cinsiyet

. Şişmanlık

ÇEVRESEL RİSK FAKTÖRLERİ

. Alerjenler

. Tekrarlayan akciğer enfeksiyonları

. Sigara dumanı

. Bazı ilaçlar

. İç ve dış ortamdaki hava kirliliği

. Beslenme tarzı


İçeriği Paylaşın