Bedenlerine Elektrik Süpürgesi Kadar Değer Vermeyenler…


Bizi Takip Et


Çamaşır makineniz tuhaf sesler çıkartmaya başladığında ya da bulaşık makinanız su boşaltamadığında hemen tamirciyi aramak için telefona sarılırsınız değil mi? Fön makinenizden kıvılcım çıktığında fişten çekip, onu en kısa zamanda yaptırmanın yollarını ararsınız. Ev telefon hattınızdaki hışırtı konuşmanızı engellediğinde servis sağlayıcınıza hemen bildirimde bulunursunuz. Elektrik süpürgeniz torbasını değiştirmenize rağmen çekmediğinde “İnşaallah önemli bir problem yoktur” endişesiyle yetkili servisi ararsınız.

Ev işlerinde bizlere yardımcı olan aletler bozulduklarında tuhaf sesler veya kıvılcım çıkarır, etrafa yanık kokusu yayarlar. Ev aletlerinden gelen bu uyarılara hiçbirimiz kayıtsız kalmayız. Zaman kaybetmeden tamirciyle, yetkili servisle iletişime geçeriz. Peki, ya yeryüzünün en harika, en karmaşık ve en uyumlu makinesi olan vücudumuzun verdiği alarm sinyallerinde ne yaparız? İdrar ya da dışkıyla gelen kanamayı, boynumuzda ya da kasıklarımızda çıkan bezeleri, düşmeyen ateşimizi, geçmeyen ishalimizi, haftalardır dinmeyen baş ağrımızı önemsemeyiz. Vücudumuzun bize söylediklerine karşı üç maymunu oynarız. Özetle, bedenimize bir elektrik süpürgesi veya çamaşır makinesi kadar değer vermeyiz. Acı ama gerçek bu! Hep yarınlara erteleriz sağlık kontrollerimizi. Buzdolabındaki sorun için telaşla telefona sarılıp tamirciyi arayan bizler, bedenimizin isyanında bir hekimden randevu almak için kılımızı bile kıpırdatmayız.

ARABANIZIN YILLIK BAKIMI TAMAM PEKİ YA SAĞLIK KONTROLLERİNİZ?

Yılda en az bir kez arabanızın yıllık bakımını yaptırmamıza karşın doktorumuzun önerdiği tarama testlerini hep yarınlara erteleriz. Şimdi bir düşünün bakalım? Doktorunuzun kolonoskopi yaptırmanızı söylediği tarih neydi? Üstünden yıllar geçmiş olabilir mi? Ne kadar zamandır tiroidinizdeki riskli nodül için biyopsi randevusu almayı ihmal ediyorsunuz? Peki ya, sağlıkla ilgili diğer randevularınız, diş kontrolleriniz, yıllık jinekolojik muayene veya prostat taramalarınız?

İşin daha da kötüsü; kanser tedavisi sona eren çoğu hastada da bu tür vurdumduymazlıklar olabiliyor. Tedavi sürecinden sonraki ilk iki yıl kontrol ve taramalarını asla ihmal etmeyen kanseri yenenler, bu süreçte herşeyin yolunda gitmesinin sihirli etkisine kendilerini kaptırabiliyorlar. Onkologların vaka öykülerinde yıllık tarama programlarını bir iki ay geciktirdiği için kanseri başka organlara yayılan  çok sayıda hasta var.

OTOMOBİLİNİZİN MOTORU MU YOKSA KALBİNİZ Mİ?

Kalbimiz, beynimiz, midemiz, kısacası tüm organ ve dokularımız; vücut gibi mükemmel bir makinenin parçaları. İşte bu yüzden bedeninizin  sesine kulak verin. Onun alarm sinyallerini ciddiye alın. Eğer, sağlık kontrollerinizin tarihlerini unutuyorsanız, cep telefonunuzun anımsatıcısını ayarlayın. Akıllı telefonlar için geliştirilmiş bu amaca hizmet eden uygulamalardan birini bulup, indirin. İnsanların tercihleri; bugünlerini ve yarınlarını belirler. Otomobilinizin motoru mu yoksa kalbiniz mi? Elektrik süpürgeniz mi yoksa mideniz mi? Hangi daha değerli?  Hangisi daha öncelikli? Yeni yılda önceliğinizin her zaman sağlığınızdan yana olsun.

Esra Kazancıbaşı Öztekin

sagligimicin@gmail.com

Not: Bu yazı 31 Aralık 2017 tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı.


İçeriği Paylaşın