Böbrek Nakli Hastanın Yaşam Kalitesini Artırıyor

Böbrek Nakli Hastanın Yaşam Kalitesini Artırıyor

Böbrek Nakli Hastanın Yaşam Kalitesini Artırıyor

Bizi Takip Et


Kronik böbrek yetmezliği, insan hayatı için son derece zor bir yaşam şeklini beraberinde getiriyor. Haftada üç gün 4-5 saat diyaliz makinesine bağlı kalmak, istediği her aktivasyonu gerçekleştirilememek, dilediği gibi su içip, istediği şekilde beslenememek ve diyalizin olumsuz etkileri hastanın yaşam kalitesini oldukça düşürüyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Organ Nakli ve Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat, “ başarılı bir
organ nakli sonrası kişi sosyal yaşamına kaldığı yerden devam edebiliyor” diye ifade ediyor. Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat böbrek nakli ile ilgili tüm merak edilen soruları cevapladı.

“DİYABET, BÖBREK HASTALIĞINA SEBEP OLUYOR”

Son araştırmalara göre ülkemizde böbrek yetmezliğine sebep olan etkenleri sınıflandırdığımızda en başta diyabet (şeker) hastalığı gelmektedir. Böbrek yetmezliğine sebep olan ikinci en önemli neden ise kontrol edilemeyen ya da tedavi edilmeyen tansiyon yüksekliği; yani hipertansiyondur. Bunun dışında böbreğin primer bizim engel olamadığımız hastalıkları olması da buna tıp dilinde “glomerülopati” denilmektedir. Bunlar da böbrek yetersizliğini ortaya çıkarabilmektedir. Bunların dışında böbrek yetmezliğinin diğer nedenleri arasında enfeksiyonlar, doğuştan polikistik böbrek hastalıkları, idrarın geri kaçması (reflü) ve yanlış ilaç kullanımı sayılabilir.

“KRONİK BÖBREK YETERSİZLİĞİ İLERLEYİCİ BİR HASTALIKTIR”

Böbrek fonksiyonlarında herhangi bir nedenle azalma olduğunda böbrek yetersizliğinden söz edilir. Böbrek yetersizliği 3 aydan daha fazla sürdüğünde kronik olarak kabul edilir ve kronik böbrek yetersizliği ilerleyici bir hastalıktır. Böbrek yetersizliği kanda üre ve kreatinin yüksekliği ile saptanır. Hastanın kreatinin değeri normalin üst sınırında bile olsa bu hastada böbrek yetersizliği olduğunu gösterebilir. Böbrek sağlığının korunması için; günlük 1.5-2 litre sıvı alımına dikkat edilmesi, kontrolsüz ağrı kesici ilaç kullanılmaması, normal vücut ağırlığının korunması çok önemlidir. Sabahları iştahsızlık, bulantı, kusma, halsizlik, gece idrara kalkma, idrarda köpüklenme, ayaklarda ve göz çevresinde şişme, cilt renginde kirli sarı renk görülmesi, hipertansiyonun kontrol altına alınamaması durumlarında mutlaka nefroloji uzmanına başvurulmalıdır.

“BÖBREK NAKLİ ÖMRÜ UZATIYOR”

Böbrek nakli, canlı ya da beyin ölümü gerçekleşmiş birinden alınan organın, böbrek yetmezliği olan bir hastaya nakledilmesini ifade eder. Böbrek nakilleri canlıdan canlıya ve kadavradan olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilebilir. Öncelikle canlı verici olanlar çok detaylı araştırmalara tabi tutulur. Donör olan kişinin tüm hayati fonksiyonlarının sağlam olması gerekir. Kişiye ek bir risk getirmeyeceğine emin olduktan sonra nakil yapılır. Organ nakli yapılmadan önce her iki böbreğin de sağlıklı olduğunun ve geriye kalan tek böbreğin canlı vericiye yeteceğinin tespiti ile nakil gerçekleştirilir. Bu durumda canlı verici tek böbrekle hayatının sonuna kadar sağlıklı yaşayabilir. Kadavradan olan nakiller ise tamamen teknik bir ameliyattır. Sadece ince bir ameliyat izi görülür. Bedenin tamamen parçalanması asla söz konusu değildir. Böbrek nakilleri hastanın durumuna bağlı olarak 1,5-2 saat sürebilmektedir.

Bir diyaliz hastasının sağlıklı ve daha uzun bir hayat sürmesi için böbrek nakline ihtiyacı vardır. Böbrek nakli canlı vericiden (yakın ve uzak akraba, eş) kadavradan olmak üzere iki kaynaktan yapılabilmektedir. Transplantasyon sonrası böbrek fonksiyonlarının yerine gelmesi nedeniyle hastalar gerek sağlık, gerekse sosyal açıdan yeni bir döneme başlar.

“DİYALİZ GEÇİCİ BİR ÇÖZÜMDÜR”

Diyaliz, böbrek yetmezlikli hastalar için geçici bir tedavi şekli iken, bu hastalar için nihai iyileşme, nakille sağlanabilir. Hastalar diyaliz ile böbrek yetmezliğinin diğer sistem ve organlara olan olumsuz etkilerinden kurtulamazlar. Nakil şansı olan bir kişiyi diyalizde bekletmek doğru bir yaklaşım değildir. Son dönem böbrek yetmezliğinin en iyi tedavisi böbrek naklidir.

“BÖBREK NAKLİNİN BAŞARI ORANI YÜKSEK”

Türkiye de bugün itibariyle yaklaşık 60 000 bin kronik böbrek yetmezlikli hasta mevcuttur. 2016’da bunun 100 bin olması beklenmektedir. Türkiye’de ise kronik böbrek yetmezliğinin tedavisi için bugün 56 böbrek nakil merkezi bulunmaktadır. Bu merkezler özellikle Marmara Bölgesi’nde yoğunlaşmaktadır. Türkiye’de yapılan nakillerin başarısını değerlendirdiğimizde görüyoruz ki; Batılı ülkelerden hiç geride değiliz. Ülkemizde nakil sonucu organın fonksiyonel olarak çalışıyor olma başarısı yüzde 95’in üzerindedir. Organ nakli de artık rutin bir ameliyat statüsüne girmiştir.

“NAKİL NE ZAMAN SÖZ KONUSU OLUR?”

Böbrek yetmezliğinin üç tedavi biçimi vardır. Bunlara “renal replasman” tedavileri denilmektedir. Hemodiyaliz, periton diyalizi ya da böbrek naklidir. Tedavi de başlıca amaç, hastaların hayat süresinin uzatılması yanında aynı zamanda yaşam standardının da en iyi düzeyde tutulmasıdır. Kişi son dönem böbrek yetersizliğine girmiş ise böbrek nakline karar verilir. Hastanın nakil için mutlaka diyalize giriyor olması gerekmez. Diyaliz aşamasına
gelmiş olmak yeterlidir.

“NAKİL SONRASI VERİCİNİN BÖBREK YETMEZLİĞİ RİSKİ ARTMAZ”

Böbrek ve diğer nakillerde canlı verici olanlar çok detaylı araştırmalara tabi tutulur. Donör olan kişinin tüm hayati fonksiyonlarının sağlam olması gerekir. Kişiye ek bir risk getirmeyeceğine emin olduktan sonra nakil yapılır. Organ nakli yapılmadan önce her 2 böbreğin de sağlıklı olduğunun ve geriye kalan tek böbreğin canlı vericiye yeteceğinin tespiti ile nakil gerçekleştirilir. Bu durumda canlı verici tek böbrekle hayatının sonuna kadar sağlıklı
yaşayabilir. Ayrıca verici olmasından sonra böbrek yetmezliği gelişme riskinin artması gibi bir durum söz konusu değildir. Normal bir insanda olduğu kadar bu risk verici olan kişilerde de mevcuttur. Bunun verici olma ile bir bağlantısı yoktur.

“KİMLER BÖBREK NAKLİ OLAMAZ”

Kronik böbrek yetmezliği olan her hasta böbrek nakli olamaz. Komorbit durumlar; yani aktif hepatit ya da enfeksiyon taşıması, damar problemleri, kalp yetmezliği ya da ileri derecede akciğer yetmezliği gibi riskler böbrek yetmezliği olan hastaların organ nakli olmasına izin vermeyebilir.

“BÖBREK NAKLİ OLAN KİŞİLER NELERE DİKKAT ETMELİ?”

Organ nakli ile kişinin yaşam kalitesi artar. Organ nakli ameliyatları önemli ve ince ameliyatlardır; ancak gelişen modern cerrahi teknoloji ve teknikleri tamamen güvenli ve kanamasız gerçekleşebilmektedir. Örneğin; Laporoskopik ameliyatlar (kapalı ameliyatlar) ile insanlar 1 hafta ya da 10 gün sonra normal hayatlarına devam eder; günlük yaşamları açısından bedensel bir engelleri asla olmaz. Nakil sonrası ilk bir yıl çok önemlidir. Nakil olan kişiler doktorlarının verdiği ilaçları düzgün bir şekilde kullanıp, beslenme planlarına uymalı ve rutin kontrollerini ihmal etmemelidirler. Sigara ve alkolün sağlıklı bir insan için bile zararlı olduğunu düşürsek nakil sonrası bunları kullanmak kesinlikle sakıncalıdır. Nakil sonrası hastalar ilk dönemlerde enfeksiyonlara karşı çok hassas olabilirler. Nakiller sonrası hastalarımızı taburcu etmeden önce nelere dikkat etmeleri gerektiğine dair verdiğimiz eğitimlerle onları bu döneme hazırlamaktayız.


İçeriği Paylaşın