Boy Uzatma Ameliyatları

Boy Uzatma Ameliyatları

Boy Uzatma Ameliyatları

Bizi Takip Et


Tıbben, boy kısalığı nedir ve aşırı kısa boy nasıl tanımlanmaktadır? Boy uzatma ameliyatı nasıl yapılır? Aşırı kısa boy gibi vakalarda ameliyatın tekrarlanması söz konusu mudur? Ameliyat olmak için gerekli şartları barındıran bir hastayı ne gibi süreçler bekler? Rejeneratif tıp nedir? Ortopedide yenileyici tıp denildiği zaman hangi çalışmaları anlamalıyız? Yağ dokusundan kök hücre transferiyle tedavi hangi grup osteoartrit kireçlenmesindeki hastalara uygulanıyor? Yağ dokusundan kök hücre üretme uygulamasında nasıl bir süreç izleniyor? Hasta ne kadarlık bir sürede fayda görüyor?

Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Şen boy uzatma ameliyatlarını, ortopedide rejeneratif tıbbı ve kök hücre çalışmalarını Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.

. Tıbben, boy kısalığı nedir ve aşırı kısa boy nasıl tanımlanmaktadır?
“Boy uzatma ameliyatları öncelikle doğumsal kusuru olan hastalara yapılır. Bunlar cüce olarak tabir edilen hastalardır. Daha sonra metabolik hastalıklarda osteoporoza bağlı olarak çocuklarda görülen boy kısalıklarına uygulanır. Ayrıca kaza geçiren, bacağında kırığı kaynamamış, kısa kaynamış veya yanlış kaynamış olan yetişkinlere yapılır. Estetik amaçlı uzatmalar da vardır ancak bu tercih etmediğimiz bir durumdur. Çünkü bu hastaların kendilerine göre boyla ilgili sorunları vardır ama hekiminin değerlendirmesine göre çok da gerekli olmayabilir.”

‘‘KEMİK HER GÜN BİR MİLİMETRE UZATILIR’’  

. Boy uzatma ameliyatı nasıl yapılır?
“Rejeneratif tıp adı altında uygulanan bir tekniktir. 1950’li yıllarda Rus bir ortopedistin tekniğidir. 80’li yıllarda Amerika’ya yayılmış, 90’lı yılların başında da ülkemizde sıklıkla uygulanır hale gelmiştir. Bu teknikte, kemik uygun yerden kesildikten sonra, çember şeklinde bir cihaz kullanılarak kemik her gün bir milimetre uzatılır. Oldukça zahmetli ve zor bir işlemdir. Uygulanma tekniğine sadık kalınmazsa, problem yaşanabilecek bir tekniktir. Yaklaşık yedi-sekiz aylık tedavi süresince her gün hastayla birebir konuşularak tedavi devam ettirilir. Örneğin beş santim uzatılması gerekiyorsa, bu hasta ile en az iki ay bir uzatma süreci yaşanır. Arkasından da kemiğin olgunlaşması beklenir.”

. Aşırı kısa boy gibi vakalarda ameliyatın tekrarlanması söz konusu mudur?
“Aşırı kısa boy gibi vakalarda ameliyat tekrarlanabilir. Çünkü cüce denilen hastalar hiç tedavi edilmezlerse, erişkin yaşta ancak 110-120 santime ulaşabilirler. Amacımız, günlük işlerini yapabilecek seviyeye getirmektir. Örneğin, otobüse bindiklerinde askıya tutunabilmeliler ya da genel tuvalete girdiklerinde düğmeye basabilmeliler. Bunun da gerektiği boy 145-150 santimdir. 120 santimlik bir hasta 150 santime ulaştırılmaya çalışılır. Ancak bir defada 20-30 santim uzatmak mümkün değildir. Dolayısıyla 3-4’e bölerek bu uzunluk temin edilir.”

‘‘AMELİYAT SONRASI HASTA İÇİN DÜŞÜNÜLDÜĞÜ GİBİ ZAHMETLİ DEĞİLDİR’’

. Ameliyat olmak için gerekli şartları barındıran bir hastayı ne gibi süreçler bekliyor?
“Multidisipliner denilen çok sayıda insanın bir araya gelip ekip olarak çalışmasını gerektiren bir tekniktir. Hastanın psikolojik durumunu da düşünmek gerekir. Ameliyat öncesi bütün bu hazırlıklar yapıldıktan sonra ancak ameliyat uygulanabilir. Ameliyat sonrası düşünüldüğü gibi hastaya çok fazla zahmeti olan işlem değildir. Ameliyat ertesinde, ikinci gün hasta ayağa kaldırılıp bir destek yardımıyla yürütülür. Bu süreçte mutlaka haftada bir, bazen iki haftada bir hastalar kontrole çağırılır. Daha sonraki dönemde de kontrol aralıkları uzatılarak yaklaşık bir yıl hastalar takip edilir.”

. Pansuman da gerekiyor mu?
“Pansuman yaklaşık iki hafta süreyle gerekir. Ama daha sonrasında hastalar tamamen serbest bırakılır. Enerjik olan hastalar denize, havuza bile girerler.”

Prof. Dr. Cengiz Şen

Prof. Dr. Cengiz Şen

. Bu teknikten bir kaza sonucu ya da doğumsal olan kol bacak eşitsizliklerinin tedavisinde de ve bacak eğriliklerinin düzeltilmesinde de faydalanılıyor. Bu konuda bilgi verebilir misiniz?
“Doğumsal kusurlar bazen çocuklukta fark edilemeyebilir veya ilerleyen yaşlarda ortaya çıkabilir. Ciddi anlamda deformite denilen eğrilik oluşur. Bu hem bir kozmetik kusurdur hem de hastayı fonksiyonel olarak etkiler. Hastanın alt bacaklarında bir sorun varsa, diz ve ayak bileği fonksiyonları bozulabilir. Bu sebeple bacağın sadece fonksiyonları iyileştirilmez, kozmetik olarak da düzeltilmiş olur. Yetişkin dönemde çok yapılan hastalık gruplarından biridir. Ayrıca bir kaza sonrası yanlış ve eğri kaynamış kırıklar da tekrar düzeltilip eski pozisyonuna getirilebilir.”

. Normal kırıklara da yine bu yöntemle tedavi uygulamak mümkün mü?
“Özellikle açık kırık denilen kemiğin dışarıyla karşı karşıya geldiği, mikrobun girdiği, kemik iltihabının olası sonuçlarından sakınmak için yine bu cihaz kullanılır.”

ORTOPEDİDE YENİLEYİCİ TIP

. Rejeneratif tıp nedir? Ortopedide yenileyici tıp denildiği zaman hangi çalışmaları anlamalıyız?
“Rejeneratif tıp, vücudun bir şekilde bozulmuş organlarının yerine konarak eski halini alabilmesidir. Rejeneratif tıp bugün en çok, osteoartrit denilen, halkın kireçlenme diye bildiği ve daha çok da diz hastalıklarında uygulanmaktadır. Yine tendinopatiler, uygulama alanlarının büyük bir kısmını teşkil eder. Golfçü dirseği, tenisçi dirseği veya topuk ağrısı gibi yerlerde çok fazla kullanılır. Aslında rejeneratif tıp bir yerde kök hücreye dayanır. Kök hücre en iyi şekilde doğum sırasındaki kordon kanından elde edilir. Ama yetişkin dönemde de alınabilen üç önemli bölge vardır. Bir tanesi kemik iliğidir ve en değerlisidir. Buradan alınan kök hücrelerin çoğaltılması sonrasında çok daha iyi bir hücre elde edilir. Bir diğeri kandan alınan PRP diye bilinen uygulamadır. Ama özellikle osteoartritte bunun çok fazla yeri yoktur. Amerika’da artık terk edilmiş bir yöntemdir. Hastanemizde, yeni başladığımız bir teknik olan ve adipoz doku denilen yağ hücrelerinden kök hücresi üretmekteyiz. Bu üretilmiş hücreleri zenginleştirerek, diz içerisinde osteoartrite uygulamaya başlıyoruz.”

. Yağ dokusundan kök hücre transferiyle tedavi hangi grup osteoartrit kireçlenmesindeki hastalara uyguluyorsunuz?
“Ağrıyla gelen hastaya ilk önce kök hücrenin nakli veya protez düşünülmez. Önce fizik tedavi, egzersiz, mümkünse kilo vermesi tavsiye edilir. İlaçla da destek olunur. Bu aşamada hasta iyileştirilemezse ikinci aşamaya geçilir. Eklem yüzeyi kayganlaştırılır, bir miktar da rahatlatan hiyolik asit türevleri diz içerisine uygulanır. Bunlarla da fayda sağlanamazsa cerrahi kısım başlar. Bu aşamada ameliyat öncesi MR ve tomografi tetkikleri yapılarak hastanın bu uygulama için gerçekten uygun olup olmadığına bakılır. Her diz ağrısıyla gelen hastaya bu uygulama yapılmaz. Bu hastaların bir kısmı daha sonra protez cerrahisine giderler. Protez cerrahisi ülkemizde çok ciddi başarı sağlayabildiğimiz alanlardan bir tanesidir.”

YAĞ DOKUSUNDAN KÖK HÜCRE ÜRETME UYGULAMASI

. Yağ dokusundan kök hücre üretme uygulamasında nasıl bir süreç izleniyor?
“Genel anestezi altında yapılması tercih edilir. Genel anestezi verilemeyecek hastalarda ise belden uyuşturma yöntemi uygulanır. Öncelikle liposuction yöntemi ile bir bölgeden yağ hücresi alınır ve bir cihaza o yağ hücreleri nakledilir. Burada belirli işlemlerden geçirilip zenginleştirici bir maddeyle birleştirilir. Yine aynı seansta diz içerisine kapalı yöntemle girilip bu zenginleştirilmiş yağ dokusu diz içerisine enjekte edilir.”

. Süreç nasıl işliyor? Hasta ne kadarlık bir sürede fayda görüyor?
“Hastalanma süreci genellikle üçüncü aydan sonra başlar. İlk üç ayda semptomatik denilen eklem zarının reaksiyonu süreci yaşanabilir. Bazı hastalar bunu 7-10 günde atlatabilir, bazıları üç ayı bulabilir. Dolayısıyla hastalarla ameliyat öncesi konuşulurken; ‘Size iyilik süresi üçüncü aydan sonra başlayacak, genellikle en az bir yıl bundan faydalanacaksınız’ diye tavsiye verilir.

. Ortopedide rejeneratif tıp ya da kök hücre uygulamalarının geleceği nereye gidiyor?
“Aslında bizlerin istediği olmayanı yerine koyabilmek, doğal olana ulaşabilmektir. Çünkü protez cerrahisi sonuçta bir yapancı cisim konmasıdır. Kök hücre konusunda hakikaten çok fazla çalışma vardır. Sadece geçen yıl kök hücrenin diz içerisine ve yağ dokusuna uygulanması ile ilgili 135 tane makale yayınlanmıştır. Umarım belirli bir süre sonra, kıkırdağın yeniden oluşabildiği düzeye getirebilecek


İçeriği Paylaşın