Cildiniz 10 Adımda Gençlik ve Işıltı Kazansın

Cildiniz 10 Adımda Gençlik ve Işıltı Kazansın

Cildiniz 10 Adımda Gençlik ve Işıltı Kazansın

Bizi Takip Et


Sağlıklı bir cilde sahip olmak için yalnızca kullanılan bakım ürünleri değil tüketilen gıdalar da önem taşıyor. Cilt hücreleri, ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri alamadığı sürece istenilen görünüme hiçbir zaman kavuşamıyor. Stres yönetimi, güneşten yeterli miktarda faydalanma ve doğru beslenme düzeni ile cildin yaşlanma süreci yavaşlatılabiliyor, mükemmel ve ışıltılı bir cilt mümkün olabiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Seda Erdoğan, genç ve güzel bir cilde sahip olmanın yollarını anlattı.

SOLGUN CİLDİN NEDENİ DENGESİZ BESLENME 

Yaşlanmak kaçınılmaz bir süreçtir. Genetik dışındaki faktörler bu sürecin hızını değiştirebilir. Stres, güneş ışınlarına maruziyet ve dengesiz beslenme cildin yaşlanma sürecini hızlandıran faktörlerdir. Sağlıklı bir cilt yapısı için gerekli olan aminoasitler, vitaminler ve mineraller ancak doğru beslenme ile sağlanır. Eğer kişi doğru ve dengeli beslenemiyorsa; ciltte solgunluk, kuruluk ya da lekeler meydana gelebilir.

YAĞ VE SU ALIMI YETERSİZSE…

Yeterli su tüketimi olmazsa cilt kurur ve canlılığını kaybeder. Esansiyel yağ asitlerinin eksik alımı ise cildin kuruyarak erken yaşlanmasına neden olur. Hayvansal yağlar ve margarin gibi katı yağların tüketimi, aşırı alkol ve sigara kullanımı kılcal damar sisteminde dolaşım problemine yol açar. Uzun süren dolaşım bozukluklarında, en güzel cilt bile doğal rengini kaybeder ve sağlıksız, mat bir görünüm alır.

ŞEKER ELASTİKİYET KAYBI NEDENİ

Glikoz vücudun ana yakıt kaynağı olarak kullandığı şekerdir. Tüketildiğinde hızla şekere dönüşen işlenmiş gıdalar düzgün sindirilmezse, glikoz cildin kolajen ve elastin liflerine bağlanabilir, anormal kimyasal köprüleri oluşturarak doku hasarına neden olabilir. Bu durum; glikasyon denilen, cildin elastikiyetini kaybettiği erken yaşlanma sürecidir. Şekerin yaşlandırıcı etkisi özellikle ciltte kolajenin azalma eğiliminin görüldüğü 35 yaştan sonra başlar. Glikasyon aynı zamanda cildin kendi kendini tamir etme özelliğini etkiler ki bunun sonucu olarak incelme, kızarıklık, çatlama ve cilt gevşekliği meydana gelir. Şeker aynı zamanda cildin yarattığı kolajen tipini de etkiler. Güçlü ve kalıcı kolajen, zayıf ve güçsüz kolajene dönüşerek güneş ışınları gibi yaşlanmaya sebep olan çevresel faktörlere karşı cildi savunmasız bırakır.

CİLDİ ERKEN YAŞLANDIRAN, KIZARTMA VE KAVRULMUŞ BESİNLER

Serbest radikaller vücuttaki reaksiyonlarda meydana gelen zararlı moleküllerdir. Vücut bir aşamaya kadar, bu zararlı molekülleri etkisiz hale getirerek kendisini korur. Serbest radikaller; stres, sigara, alkol, fazla kafein tüketimi, kızartılmış ve kavrulmuş besinler nedeniyle daha da çok üretilir. Vücudu, kendini koruyamaz hale getiren serbest radikaller; sağlıklı hücrelere saldırır, onların yapısını bozarak hücrenin erken ölümüne yol açar. Uzun dönemde cilt sağlığının bozulmasına ve cildin erken yaşlanmasına neden olur.

PARLAK VE CANLI BİR CİLT DOSTU ÖNERİLERE KULAK VERİN!

  1. Ciltte ince çizgiler, kırışıklıklar ve lekelere yol açan serbest radikalleri ortadan kaldırmak için antioksidan içerikli sebze ve meyve tüketin. Kırmızı, koyu yeşil ve sarı renkli, meyve ve sebzeleri tercih edin.
  2. Cilt kuruluğuna karşı günde en az 8-10 bardak su tüketin ve yemeklerinizi, hakiki zeytinyağı ile pişirin.
  3. Cildinizin gençliğini korumak için yaban mersini, ahududu, böğürtlen, somon balığı, havuç, nar, portakal ve bitter çikolata gibi serbest radikallerle savaşan antioksidanları tüketin.
  4. Günün en önemli öğünü olan kahvaltı alışkanlığı kazanın. Kahvaltıda, poğaça, börek ve açma gibi hamur işleri yerine; peynir, zeytin, yeşillik, yumurta ve domates gibi sağlıklı yiyecekleri tercih edin.
  5. Güneş ışınlarına çok fazla maruz kalmaktan kaçının ve düzenli yüksek korumalı güneş kremleri kullanın.
  6. Alkol ve kafein tüketimini sınırlandırın. Günde 1-2 fincan yeşil çay tercih edin.
  7. Sigara içmeyin ve sigara içilen ortamlardan uzak durun.
  8. Vitamin ve mineral düzeylerinizi kontrol ettirin, dengeli ve yeterli beslenin.
  9. Açık havada düzenli egzersiz yapın, sporu hayatın bir parçası haline getirin.
  10. Hayatınızdaki stres faktörleri ile mücadele etmeyi ve rahatlamayı öğrenin.

İçeriği Paylaşın