Cinsel Yolla Bulaşan (Gonore) BelSoğukluğu Nedir?

Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Özgü, gonore veya halk arasındaki ismiyle belsoğukluğunun hem kadınlar da hem de erkeklerde gözlemlendiğini belirtti.

Cinsel Yolla Bulaşan (Gonore) BelSoğukluğu Nedir?

Bizi Takip Et


Dünya çapında en sık karşılaşılan cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biri olan ve halk arasında belsoğukluğu olarak da bilinen gonore; hem kadınlar da hem de erkeklerde görülebiliyor. 

Gonore hastalığı hakkında bilgiler veren Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Özgü, Gonore, Neisserria gonorrhoeae  adlı bakterinin neden olduğu ve cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Oldukça sık gözlenen bu hastalık hem erkekte hem de kadında enfeksiyona ve buna bağlı rahatsızlıklara sebep olabilmektedir. Ülkemizde sıklığı ile ilgili bir net bir veri olmasa da ABD’de yılda yaklaşık 700.00 yeni vaka bildirilmektedir” dedi.

YENİDOĞANDA ENFEKSİYON SEBEBİ OLABİLİR

belsoğukluğunun temel bulaşma yolunun cinsel ilişki olduğunun altını çizen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Özgü, ”belsoğukluğu sadece insandan insana yakın temas ile bulaşır. Aynı ortamda bulunmak ortak eşya kullanımı veya ortak tuvalet kullanımı ile bulaşma olmaz. belsoğukluğu en sık cinsel organlar, rahim ağzı, idrar yolu, anal bölge veya boğazı etkiler“ açıklamasında bulundu. ”Hamilelerde aktif enfeksiyon bulunması durumunda, doğum esnasında bebeklere bulaşarak yenidoğanda enfeksiyon sebebi olabilir. Yenidoğan döneminde en çok gözler etkilenmektedir” dedi.

belsoğukluğu VERMEDEN İLERLEYEBİLİYOR

belsoğukluğunun, genelde bakteri vücuda girdikten 5-7 gün içerisinde hastalarda belirtiler vermeye başladığını söyleyen Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Özgü ”Bir kısım hastada belirti gözlenmeyebilir. Bu hastalar belirti vermeden hastalığı daha fazla kişiye yayabilirler” dedi. 

Özgü, belirti veren hastalardaki belirtileri şöyle sıraladı;

 - Vajinal Akıntı ve kaşıntı,

 -Vajinal kanama ve lekelenme,

- İdrar yaparken yanma hissi,

- Penisten süt renginde akıntı,

- Testislerde ağrı ve şişlik,

- Cinsel ilişki sırasında ağrı 

belsoğukluğu TEDAVİSİ MÜMKÜN

”Şikayeti olan hastalarda muayene sonrasında tanı koymak oldukça kolaydır“ açıklamasında bulunan Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Özgü ”Bazı durumlarda tanının kesinleştirilmesi için antijen, PCR testleri istenebilmektedir. Şikâyeti olan hastalarda cinsel yolla bulaşan Hepatit, HIV, Klamidya gibi diğer hastalıklar açısından da değerlendirilmeler yapılarak gerekli testlerin yapılması gerekir” dedi.

 Tanı koyulduktan sonra uygun antibiyotik tedavisinin hastalarda tedavi gerçekleştirilebildiğini belirten Doç. Dr. Emre Özgü ”Gonore tanısı alan hastalar diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda taranmalı, gerekirse o hastalıklar için tedavi edilmelidir. Ayrıca tanı konan hastaların partnerleri de mutlaka teste tabi tutulmalı ve gerekirse tedavi almalıdır” eşlerin tedavisinin önemine dikkat çekti.

GONORE'DEN KORUNMAK İÇİN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Cinsel yolla bulaştığı için çok partnerli cinsel hayat sürdürenlerin risk altında olduğunu belirten Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Özgü ”Cinsel yolla bulaşan hastalıklarda olduğu gibi gonoreden de korunmak için en temel yol tek eşliliktir. Cinsel ilişki sırasında prezervatif gibi bariyer yöntemleri kullanmak yüzde yüz olmasa da bir miktar koruyuculuk sağlayabilmektedir” dedi.

 Doç. Dr. Emre Özgü, belirti durumunda cinsel ilişkiden uzak durmanın da hastalığın yayılmasını engellemek için bir yöntem olabileceğini belirtti.


İçeriği Paylaşın