Çocuklarda ve Yetişkinlerde Boy Uzatma Ameliyatları

Çocuklarda ve Yetişkinlerde Boy Uzatma Ameliyatları

Çocuklarda ve Yetişkinlerde Boy Uzatma Ameliyatları

Bizi Takip Et


Boy uzatma ameliyatı nedir? Boy uzatma ameliyatı kimlere önerilir? Ameliyatla ne kadar sürede kaç santim uzamak mümkün?

Memorial Şişli Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr.Mehmet Kocaoğlu, Esra Kazancıbaşı ile Sağlığım İçin Herşey programında boy uzatma ameliyatı ile ilgili merak edilen soruların yanıtlarını veriyor:

. Boy uzatma ameliyatı bir estetik ameliyat mıdır yoksa tıbbi bir zorunluluk mudur?
“Hem estetik ameliyattır hem de boy uzatma ameliyatlarının yapılmasının zorunlu olduğu durumlar vardır. Toplumdan topluma değişen ve erkeklerle kadınlar açısından farklılık gösteren boy standartları vardır. Ama genelde boyu 1.50’nin altında olan kişilere ‘konstitüsyonel boy kısalığı’ teşhisi konur. 1.35 ile1.40 altı ise cücelik sınıfına girer. Cücelikler hastalık olarak değerlendirilir ve tedavilerine erkenden başlanır. 5 yaşında başlanılan boy uzatma tedaviler vardır. Bunlar 5 ile 10 yaşlarında ve ergenlikte olmak üzere seanslar halinde yapılır. Sadece bacaklar değil, kollar da uzatılır. Konstitüsyonel boy kısalığı ise, ergenlik döneminin sona ermesiyle  boy uzaması duran ve boyu standardın altında kalmış kişilerde görülür. Bu gruba giren hastalar durumlarından ciddi derecede muzdariptir. Aslında sağlıklı kişiler olan bu gruptaki vakalara bir takım ön tetkikler sonrasında boy uzatma ameliyatı yapılabilir.”

. Estetik amaçlı ameliyatlarda boy ne kadar uzatılabilir?
“Tıbbi olarak bunu yapmak mümkün ama etik olarak bunu yapmak doğru değildir. Eğer bu kişide boy kısalığının ruhi bir saplantı haline geldiğini düşünürsek, kişiyi psikiyatrik bir konsültasyona yönlendiriyoruz. Psikiyatrik konsültasyonda ‘Eğer bu tedavi yapılmazsa söz konusu hastada kalıcı ruhi bozukluklar olur’ raporu gelirse, o zaman hastaya her türlü olası komplikasyonlar anlatılarak tedavi yapılabilir. Bu sınıfa giren hasta oranı yüzde 1’dir.”

“ÇOCUKLARDA BÜYÜME KIKIRDIKLARINA ZARAR VERİLMEMESİ ESASTIR”

. Cücelik teşhisi konmuş kişilere boy uzatma ameliyatı nasıl yapılıyor, hangi teknikler kullanılıyor?
“Bu tür vakalar 2-3  yaşlarında çocuk hekimlerinin yönlendirmesiyle veya ailenin fark etmesiyle bizlere geliyorlar. İlk başta boy ölçümlerini yapıp hiç tedavi görmezse ergenlikteki sahip olabilecekleri ortalama boy uzunluğunu hesaplıyoruz. Çocuklarda boy uzatma tedavileri büyüme kıkırdaklarına zarar vermeden dışardan yapılır. Hastanın durumuna ve uygulanan bölüme göre bacak yanında uzunlamasına veya çember gibi bacağı saran bir şekilde tutturduğumuz cihazlarla uzatma tedavileri uygulanır. Diz altına çember gibi olanı, diz üstüne yandan uzun şekilde olan tercih edilir. Erişkin çağdaki hastalara ise kombine teknikler uygulanır. Kemiğin içine kaymayı, eğrilmeyi ve kısalmayı önleyecek ve en önemlisi tedavi süresini üçte iki kısaltacak implantlar yerleştirilir. Örneğin konvansiyonel, yani çember ve çubuklarla yapılan tedavilerde altı-yedi ay süren süreç, iki-üç aya indirebilmektedir. Bu da hastanın konforunu arttırmaktadır.”

“VÜCUDUN SİMETRİSİNDEN CÜCELİĞİN VARLIĞI ANLAŞILABİLİR”

. Ebeveynlerin dört-beş yaşlarındaki bir çocuğun ileride cüce kalacağına ikna olma süreci kolay oluyor mu?
“Cüceliklerde bir takım özel dış görüntüler vardır. Kafanın kol ve bacaklara göre aşırı büyümesi, vücudun, gövdenin ve kafanın kol-bacak orantısına uygun olmaması gibi görüntülerden anne-baba da bu problemi teşhis edebiliyor. Ebeveynler vücudun simetrisindeki problemi bilerek geliyorlar. Bu konu ile ilgili benzer çocuk fotoğraflarını da göstererek aydınlanmalarını sağlıyoruz. İnternet sayesinde zaten anne babalar birçok şeyi öğrenerek müracaat ediyorlar. Hatta bizimle ameliyat tekniklerini konuşacak kadar bilgili olan pek çok aileyle de karşılaşıyoruz.”

ORANTILI VE ORANTISIZ BOY KISALIKLARINDA TEDAVİYE YAKLAŞIM

. İster çocuklara dört-beş yaşında yaptığınız operasyonlarda, ister 1.50’nin altındaki kişilere yaptığınız operasyonlarda ameliyatla boyu yaklaşık kaç santim uzatmak mümkün? Kişinin kemik yapısı, kalıtımı gibi bazı faktörler bunda belirleyici oluyor mu?
“Boy kısalıklarını orantılı ve orantısız olmak üzere ikiye ayırıyoruz. Cüceliklerde büyüme hormonu yetersizlikleri hariç olan kısımda ‘akondroplazi’ ve ‘hipokondroplazi’ gibi çok sık ortaya çıkanlarda orantısız cücelik görülüyor. Bu durumda gövde ve baş normal büyümeye devam ederken, kol ve bacaklar kısa kalıyor. Bu hastalarda her seansta 10- 15 santim gibi uzatmalar yapılabiliyor. Çünkü kısa kalan kol ve bacaklar bu seanslarla gövdenin orantısına uydurulmaya çalışılıyor.

Büyüme hormonu yetersizliğine bağlı orantılı cüceliklerde ise çocuk büyüyor ama gövde, baş, kol ve bacaklar doğru orantılı bir şekilde kısa kalıyor. 1.50 ve altında olan konstitüsyonel boy kısalıklarında vücut orantıları normal kalıyor. Bu hastalarda seans başına 8 santimden fazla uzatma yapılmaması gerekir. Çünkü vücut orantısının bozulması riski vardır. Hasta aşırı uzun bacaklı ve gövdesi kısa ise bu da göze batan bir durumdur. Hastalarımıza photoshop yardımı ile bu simülasyon yapılıyor ve durum izah ediliyor. Çünkü hastalar 15-20 santim uzama isteği ile geliyorlar. Bu o kadar kolay bir şey değildir. Ayrıca estetiği ve oranı da bozar.”

“YETİŞKİNLERDE İKİ YÖNTEMLE BOY UZATMA AMELİYATI YAPILABİLİR.”

. 18 yaşının üstündeki kişilerde boy uzatma ameliyatlarında hangi tekniklerden faydalanıyorsunuz?
“Hastanın kemik yapısı uygunsa kombine teknik ile içeriye bir implant yerleştirerek, hem dışardan hem de içerden bir cihazla uzatma yapılır. Yöntemin en büyük avantajı hastanın tedavi süresinin üçte iki oranında kısaltılmasıdır. Bir diğer yöntem ise tamamen içeriye yerleştirilen implantlarla gerçekleştirilir. Uzaktan kumandalı, manyetik veya elektro-motor esaslı cihazlardan faydalanılır. Uzaktan kumandalarda teleskopik çiviler kendi kendine uzar. Bunlar biraz maliyetli tedavilerdir çünkü kullanılan implantlar yurtdışından getirilmektedir. Bu implantları da sigorta karşılamamaktadır. Sigorta cücelik gibi patolojik kökenli hastalıkların tedavi maliyetini ödemektedir.”

“TEDAVİDE GÜNDE 1 MİLİMETRE UZAMA MÜMKÜN.”

. Tedavi sürecindeki uygulamaları detaylandırabilir misiniz?
“Eksternal fiksatör ile uzatmada kemikte yapılan tüm işlemlerde minimal invaziv yöntemler kullanılmaktadır. Büyük cilt kesileri yapılmadan en fazla bir santim büyüklüğündeki birkaç kesiden operasyon gerçekleştirilmektedir. Kemiği zayıflatarak bir kırık oluşturulur. Daha sonra eksternal fiksatör denilen cihaz takılıp ilk 10 gün kırık bölgede yeterli materyalin oluşması beklenir. O materyal de oluştuktan sonra adeta sakızı iki ucundan çekerek uzatır gibi günde bir milimetrelik uzatma hastanın kendisi ya da yakını tarafından yapılmaya başlanır.

Günde dört kere altı saatte bir 0.25 milimetre uzatma gerçekleştirilmektedir. Bu ağrısız bir uzatma sürecidir. Hastalar her 15 günde bir muayene edilmektedir. Amacımız uzatma periodunun gidişatını incelemek, oluşan yeni kemik dokusunun durumunu teşhis edebilmektedir. Eğer yapılan kontrölde kemik dokusunun iyi oluşmadığı tespit edilirse, uzatma hızı yavaşlatılabilmekte, bir milimetreden yarım milimetreye düşürülebilmektedir. Bazen de tam tersine kemik oluşumunun iyi gittiği belirlendiğinde, 1,5 milimetreye çıkartılabilmektedir. Tabii bu arada kemikle beraber etrafındaki kaslar, bağ dokuları, sinirler ve damarlar da uzamaktadır. Dolayısıyla kontrollerde ‘bu dokularda da  oluşan bir problem var mı’ diye bakılmaktadır. Hedeflenen uzatma miktarına ulaşıldığında  ise, uzatılan doku kemik kıvamına gelip sertleşene kadar beklenmektedir. Sonrasında da ‘eksternal fiksatör’ denilen cihaz çıkartılmaktadır. Eğer bir cücelik söz konusuysa 3-5  yıl aralıklı olmak üzere bir-iki seans daha tedavi yapılmaktadır.”

“HASTANIN DOKTORU İLE  DİYALOĞU ÇOK ÖNEMLİDİR.”

. Bu tedavi sırasında hastaların nelere dikkat etmeleri gerekiyor?
“Hastalara özellikle ‘Sizinle olan ilişkimiz ameliyat ile başlar. Ameliyat ile bitmez’ diyorum. Bu tip müdahalelerde de eğer hasta çocuksa; anne ve babalar, eğer hasta erişkinse fizyoterapistle birlikte yoğun bir takım çalışması yapmamız gerekiyor. Uzamakta olan eklemlerde kontraktür denilen sorunlar oluşabiliyor. Bunların iyi bir fizik tedavi ile açılması gerekir. Hastadaki çivilerinin diplerinin haftada iki-üç gün temizlenmesi de lazım. Hastanın doktoru ile diyaloğunun çok iyi olması da son derece  önemlidir. En ufak bir problemde ulaşılabilir olmamız gerekir. Bunları hastalara çok detaylı olarak izah ediyoruz. İzin verdikleri ve arzu ettikleri takdirde önceden bu tedaviyi geçirmiş hastaları, boy uzatma ameliyatı geçirmeyi düşünen hastalarla tanıştırıyoruz. Onlar birbirlerine hasta ve hasta yakını olarak deneyimlerini aktarıyorlar. Bu şekilde tedavileri yönlendiriyoruz.

. Boy uzatma tekniğini kemik kırıklarının da tedavisinde kullanıyor musunuz?
“Boy uzatma ameliyatları bütün uygulamalarımızın yüzde 10’unu oluşturuyor. Geri kalanı da bahsettiğiniz gibi kaza sonrası oluşan kısalıklar, kaynamayan kırıklar, bacak ve kol eğrilikleri, bir bacağın diğerine göre değişik nedenlerle kısa kalması gibi durumlarda uygulanıyor. Bazen de kemik iltihabında, iltihaplı bölümü çıkartarak kemik nakli  yapılıyor. Bunlarda da aynı prensiplerden faydalanıyoruz.”

“BOY UZATMA AMELİYATLARI KONUSUNDA TÜRKİYE ÖNDER BİR ÜLKE KONUMUNDA”

. Boy ve uzatma ameliyatlarıyla ilgili Türkiye’deki uygulamaların dünya  tıbbındaki yeri nedir?
“İsrail, Arap ülkeleri, Amerika gibi ülkelerde belirli demo ameliyatlarını yapabiliyoruz. Bu durum Türkiye’de tıbbın geldiği noktayı açıkça gösteriyor. Övünerek söyleyebilirim ki, Türkiye olarak uzatma cerrahisinde ve erişkin rekonstrüktif cerrahide sayılı ülkelerden biriyiz. 2003’te dünya kongresini ilk defa Türkiye’de biz topladık. Amerika’da bu konuda birçok ders ve konferans verdik. Bu konuda takip ediliyoruz. Bilimsel platformda birçok yayınımız da dünyadaki bilim adamları tarafından takip ediliyor. Türkiye olarak bu konuda önder bir konumundayız. Programınız aracılığıyla genç hekim arkadaşlarımıza seslenmek istiyorum. Uzatma cerrahisine ilgi duymalarını, öğrenmelerini ve bu şekilde hastalara da yardımcı olmalarını öneriyorum.”


İçeriği Paylaşın