Çocukta Ayak Aksamaları

Çocukta Ayak Aksamaları

Çocukta Ayak Aksamaları

Bizi Takip Et


Çocuklarda ayak aksaması, Çocuk Ortopedisi kliniklerin başvuruların önde gelen sebeplerindendir. Aksamanın bir çok sebebi olmakla beraber sıklıkla rastlanan nedenleri; Travma, Geçici Sinovit, Enfeksiyonlar, Perthes hastalığı, Gelişimsel (Doğumsal) Kalça Çıkığıdır.

Travmatik Aksama hikayesinde; sıklıkla düşme, burkulma ya da iğne gibi bir yabancı cisme basma hikayesi vardır. Bu çocuklarda ateş olmayıp, ayağa kalktıklarında ya da yürürken belli bölgede ağrı vardır. Hastaların alt ekstremiteleri ayaklar dahil herhangi bir yaralanma bulgusu (ciltte sıyrık, morarma, küçük iğne batması yeri ve aşırı hassasiyet) açısından gözle ve elle incelenmelidir. Gereken hastalarda radyolojik değerlendirme yapılmalıdır ve tanı koyulunca uygun tedavi doktorunuzca başlanır.

Geçici Sinovit hastaları; son 1-2 gündür kendiliğinden başlayan aksama ve ayağının üstüne basamama şikayeti ile başvurur. Sıklıkla hastada ateş olmayıp son 1 ay içinde geçirilmiş bir enfeksiyon öyküsü vardır. Genellikle tek taraflı tutulum olup etkilenen eklemde hareketler minimal olarak kısıtlanmıştır. Ultrasonografide eklemde sıvı birikimi görülürken radyografide kemik patolojisi görülmeyip eklem mesafesinde hafif artma dikkati çekebilir. Çoğunlukla istirahat ve antiinflamatuvar tedavi ile 7-10 gün içinde kendiliğinden geçer.

Enfeksiyonlar; bazı üst solunum yolu ve diğer bölgelerin viral enfeksiyonlarının başlangıcında birden fazla eklemi tutan ağrı ve ateş görülür. Sıklıkla viral enfeksiyon bulguları baskındır. Takipte kendiliğinden düzelir.

Bazı hastalarda nadirde olsa eklemin iltihabı (septik artrit) ve kemik iltihabı görülebilir ki bunlar acil yaklaşım gerektirir. Eklem enfeksiyonunda çocuk yürümek istemez ve sıklıkla yüksek ateşi vardır. Yattığı posizyonda eklemini en rahat ettireceği pozisyonda tutar ve eklemin pasif olarak oynatılmasına aşırı tepki verir. Sıklıkla diz, kalça, ayak bileği ve omuz eklemlerinde olup genelde tek eklem tutulumu olur. Diz ve ayak bileği gibi eklemlerde tutulum olursa şişlik ve ısı artışı ile kızarıklık belirgindir. Acil yaklaşımda doktorunuz sıklıkla ultrasonografi, kan testleri ve radyolojik inceleme isteyebilir. Tanıda şüphe olan olgularda eklem içine iğne ile girilip örnek alınabilir. Tanı koyulunca derhal örnek alınıp antibiyotik başlanır ve eklemin içinin yıkanıp temizlenmesi gerekir ki bu sıklıkla cerrahi olarak yapılır, bazı eklemlerde işlem açık olarak yapılabildiği gibi bazı eklemlerde artroskopik yöntem ile yapılır. Kan değerleri normale dönene kadar intravenöz yada intramüsküler antibiyotik tedavisine devam edilir.

Kemik iltihabında ise eklem hareketleri kısmen rahat olup, kemiğin ekleme yakın bölgesinde ağrı, hassasiyet, şişlik ve kızarıklık gözlenir. İlk 24 saat içinde yakalanan olgular sadece intravenöz ya da intramüsküler antibiyotik tedavisi ile kontrol altına alınabilirken daha geçikmiş olgularda kemiğin içinde abse oluşacağından cerrahi drenaj gerekmektedir. Yine kan değerleri normale dönene kadar intravenöz ya da intramüsküler antibiyotik tedavisine devam edilir.

Legg-Calve-Perthes hastalığı; sıklıkla 4-10 yaş arasında görülür ve erkeklerde daha yaygındır. Dize veya uyluğa vuran kalça ağrısı mevcuttur. Sıklıkla aksama ve diz ağrısı ile başvururlar. Ateş olmayıp genel kan testleri normaldir. Hastaların büyük kısmında radyografi ile tanı koyulabilirken erken olgularda radyolojik bulgu görülmeyebilir (Şekil 1). Bu durumda MRI tetkiki yardımcı olacaktır. Tedavide ilk amaç kalça eklem hareket açıklığını sağlamaktır. Bunun için ağrılı devrelerde istirahat ve eklem hareket açıklığını sağlayıcı eksersizler önerilir. Hastalar, 6 haftada bir klinik ve radyolojik olarak takip edilirler. İncelemede amaç kemikteki çökme ve kalça eklemi uyumunu irdelemektir. Hastalığın iyileşme süreci 1-2 yıldır. Uyumun bozulduğu hallerde doktorunuz eklem uyumunu sağlamak amacı ile cerrahi tedavi önerebilir. Tedavide ortez kullanımını savunan hekimler olmakla beraber, ortez kullanımını önermem.

Gelişimsel (doğumsal) kalça çıkığı; doğum sonrasında yapılan muayene ve kalça ultrasonografileri sayesinde erken tanısı koyulabilen bir hastalıktır. Ancak günümüzde nadiren bazı hastalar yürümeye başladıktan sonra aksama veya ördekvari yürüyüş ile başvurabilmektedir. Tek taraflı olgularda aksamada gövde çıkık tarafa doğru eğilmektedir. Çıkık tarafta kısalık ve hareket kısıtlılığı göze çarpmaktadır. Tanı, klinik ve radyolojik olarak koyulur. Bu yaş grubunda tedavi cerrahidir.

Prof. Dr. Şeref Aktaş
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı

www.serefaktas.com


İçeriği Paylaşın