Diyabete Bağlı Organ Hasarları Nasıl Önlenebilir?

Diyabete Bağlı Organ Hasarları Nasıl Önlenebilir?

Diyabete Bağlı Organ Hasarları Nasıl Önlenebilir?

Bizi Takip Et


Diyabet hastalarının çoğu sadece şeker yüksekliğinin organ hasarlarına yol açtığını düşünür. Hipogliseminin ise bu açıdan bir risk yaratmadığına inanır. Oysa, şekerin hızlı düşmesi ve glisemik ataklar da komplikasyon oluşumunda şeker yüksekliği kadar önemli. Ayrıca gereğinden erken ve ihtiyacından daha fazla miktarda verilen insülinler de bu konuda sorun yaşamalarına yol açıyor.

Kan şekeri yüksekliğine bağlı diyabet komplikasyonlarının 10,15 ya da 20’inci yıllarda yıllar da ortaya çıktığına işaret eden Türkiye Diyabet Tedavi ve Eğitim Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, “Buna karşın ani şeker düşmelerine bağlı hipoglisemik komplikasyonlar 3-5 yıl içinde ortaya çıkmaktadır gelişmektedir.  Hastanın gün içinde hem ani şeker düşmelerini, hem de ani şeker yükselmelerini bir arada hissetmesi sonuç olarak hipoglisemik ataklara neden olur. Bu durum ciddi organ hasarlarına zemin hazırlamaktadır” diye konuştu.

“İnsülin iki ucu keskin bir bıçak. Dozu iyi bir şekilde uzmanlar tarafından belirlenmeli” diyen Prof. Dr. Yılmaz  “Eğer az kullanılırsa şeker yüksek gider, yüksek kullanılırsa ani şeker düşmeleri yaşanır. Türkiye’de çok sayıda diyabet hastası insülini gereğinden fazla yüksek dozda almaktadır. İşte diyabet tedavisinin iyi yönetilmemesinden dolayı kan şekerinde yaşanan bu iniş çıkışlar, organ komplikasyonlarına neden olmaktadır” dedi.

Organ hasarının yönetim kriterlerine de değinen Prof. Dr. Temel Yılmaz, şu bilgiyi verdi:

“Elimizde şeker hastalığının yönetim kriteri olarak sadece Hba1c var. Hba1c değeri 7’nin altında olduğunda organ hasarı olmuyor. 7 ile 8,5 arasındaki sarı alanda büyük hasarlar gelişebiliyor. Bunlar arasında kalp damar hastalıklarını sayabiliriz. 8,5’un üstü ise kırmızı alan. Büyük damarlarla beraber küçük damarlarda da bozukluk meydana geliyor. Sonuçta diyabete bağlı göz, böbrek gibi organlarda nöropati yani sinir hasarı oluyor.”

Glisemik değişkenliklere de dikkat çeken Prof. Dr. Temel Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

“Ani şeker düşmelerinin yönetiminin çok iyi yapılması ve kontrol altına alınması gerekiyor. Uzun süre kan şekeri yüksek olan bir hastada çok hızlı bir şekilde kan şekerinin düşürülmesi önemli bir hatadır. Uzun süreli kronik hiperglisemisi yani şeker yüksekliği olan bir hastanın tedavisinde de agresif olunmamalıdır. Şekeri hızlı düşürülmesi hipoglisemiye yol açar.”


İçeriği Paylaşın