Diyabetlilerde Karıncalanma, Uyuşma ve Yanma Hissine Dikkat!

Diyabetlilerde Karıncalanma, Uyuşma ve Yanma Hissine Dikkat!

Diyabetlilerde Karıncalanma, Uyuşma ve Yanma Hissine Dikkat!

Bizi Takip Et


Diyabetik nöropati sinirleri nasıl etkiler? Diyabetik nöropatiden vücudun en çok hangi bölgeleri etkilenir? Şeker hastasının nöroloğa gitmesini gerektiren bulgular nelerdir? Diyabete bağlı sinir hasarları kalpte de problemlere neden olur mu? Diyabetik nöropatik ağrılar ne tür yakınmalara yol açar? Şeker hastalığına dair az bilinen diyabete bağlı nöropatik ağrıları ve şeker hastalığının vücutta yaptığı sinir hasarını Nazif Bağrıaçık Diyabet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Kübra Batum’a sorduk ve önemli bilgiler aldık.
. Diyabetik nöropati sinirleri nasıl etkiler ve tablosu nasıl seyreder?

“Diyabetik nöropati kısaca şekerin sinirlere verdiği hasardır. Özellikle küçük damarları etkileyerek vücudun birçok yerindeki sinirlere zarar verir. Hastalar ‘Ayaklarım uyuşuyor. Ama tatlı bir şey yedim. Sanırım ondan yanıyor’ diyerek doktora gitmede gecikirlerse nöropati denilen durumu atlayabilirler. Sinirlere verilen hasar kalıcı olacağı için gecikme çok önemlidir. Çünkü genellikle geri dönüşü olmayan bir sürece girilir. Ayrıca organ kayıpları gündeme gelebilir. Nöropatik ağrıların görülme sıklığı, yüzde 40 gibi oldukça yüksek bir orandır. Neredeyse diyabetik hastaların yarısında görülmektedir. Bu oran ise sadece klinik olarak bilinen kısımdır. Yapılan sinir testleriyle desteklendiğinde yüzde 62’lere yükselen bir değer ortaya çıkmaktadır.”

“DİYABETİK NÖROPATİ VÜCUDUN UÇ NOKTALARINDA GÖRÜLÜR”

. Diyabetik nöropatiden vücudun en çok hangi bölgeleri etkilenir?
“Diyabetik nöropati en çok vücudun uç noktalarında görülür. Ellerde, bileklerde, ayaklarda uyuşmalar, karıncalanmalar, batmalar ve yanmalar olur. Hastalar özellikle ayaklarının altında yastık varmış hissine kapılırlar. Bunun yanında batıcı ve yanıcı ağrılar görülür. Ayağın altında deri lezyonu olmamasına rağmen kötü bir kaşınma oluşabilir. Kaşınma derken aslında yanıcı bir ağrıdan bahsedilir. Bu hastalar dokunmayı ve ağrıyı da fazla şiddetli hissederler. Çarşafın değmesi bile inanılmaz bir ağrı şikayetine neden olabilir. Bunların tam tersi, hislerde azalma da görülebilir. Hasta ayağını yakar ama farkına varmaz. Yeni aldığı ayakkabıyı içindeki koruyucu kartonla birlikte giyip gezen ve bunun farkına varmayan hastalar vardır. Bunlar sadece hissetme ile ilgili nöropatik bulgulardır. Fakat buna bir de motor yani hareketle ilgili sinirler eklenirse ortaya güç kayıpları çıkar. Hasta ayağını sürüyerek yürür, elleriyle kavramada güçsüzlük yaşar. Daha da artarsa kaslarda erimeler de görülebilir.

İkinci kısım ise otonomik nöropatidir. Çalışması kontrol edilemeyen organların sinirleriyle alakalıdır. En sık görülen de tansiyon farklılıklarıdır. Damarın büzüşmesi ve genişlemesi bir sinir iletisiyle olur. Sinir iletisi kaybolursa ayağa kalkıldığında fazladan bir tansiyon düşüşü ve hatta bayılmalar görülebilir. Bunun yanında mide ve bağırsak sisteminin çalışmasındaki bozukluklar, dirençli ishaller ya da kabızlar, idrar ve dışkı kaçırmalar da olur. Özellikle erkek hastalarda cinsel fonksiyon bozuklukları ciddi sıkıntılar yaratır.

Otonom sinirler dışında denge sinirleri de vardır. Denge sinirleri hasar aldığında ise özellikle yürüme bozuklukları, güç kaybı veya hissetme kaybı olmadan denge bozuklukları ortaya çıkabilir. Kalın sinir liflerinin etkilenmesiyle birlikte hasta gözünü kapattığında ayakta dik duramamaya, yürürken bir tarafa doğru sendelemeye başlar. Buna ataksik nöropati yani denge problemi denir. Bazı bölgelerde de nöropatik durumlar oluşabilir. Bilekte sinir sıkışması buna bir örnektir. Diyabetik hastalarda bu durum normal hastalara göre 2-3 kat daha sık görülür. Çünkü incinmiş ve daha kırılgan bir sinir sisteminin varlığı söz konusudur. Gözdeki, yüze giden ve beyinden çıkan sinirlerin nöropatisi de buna dahildir. Tıpkı bir felç gibi semptom verebilir. Göz sinirini tutup ani görme kayıpları gibi durumlar da olasıdır. Sadece kol ve bacak değil, daha karmaşık bir sinir hasarı oluşmaktadır.”

Kubra Batum

Dr. Kübra Batum

ŞEKER HASTALARI SİNİR HASARININ FARKINDA DEĞİL

. Türkiye’de şeker hastası olan kişilerde, diyabetin sinir hasarlarına bağlı farkındalık ve buna bağlı tedavi alma oranları ile ilgili bir bilgi var mı?
“Şeker hastalarının, diyabetin yaptığı sinir hasarlarının farkında olduklarına dair herhangi bir veri yok. Ama hastalardan edinilen deneyimler çoğunun farkında olmadıkları yönündedir. Genelde hastalar ancak ciddi bir şekilde gece uyku bozuklukları, kramplar, ayakların aşırı yanması ya da uyuşmasından muzdarip olduklarında başvurmaktadırlar. Hastaların dikkatlerini bu konuya çekmek için, sinir sistemi bozulunca damar sistemlerinin ve organların beslenmesinin de bozulacağı sürekli anlatılmaktadır.”

EMG TESTİ NÖROPATİNİN ÇEŞİDİNİ BELİRLİYOR

. Şeker hastaları diyabet tanısı aldıktan ne kadar süre sonra bir nöroloğa görünmelidir? Şeker hastasının nöroloğa gitmesini gerektiren bulgular nelerdir?
“Bir hastaya diyabet tanısı konulur konulmaz bir nöroloğa başvurmalıdır. Çünkü ilk tanı anında bile nöropati görülme oranı yüzde 30’dur. Hatta ‘Bacağım uyuşuyor’ diye gelen hastalar, elektro-fizyolojik testler sonrasında ‘Sizde şeker çıkabilir’ denilerek dahiliye uzmanına yönlendirilir. Dolayısıyla hastaların direkt gelmesi gerekir. Ayak başparmağındaki iğnelenmeler, uyuşmalar ve kramplar bile nörolojiye gelmek için bir sebeptir.

Hastaya yapılan EMG testi ile sinir iletimi ve kas fonksiyonları değerlendirilir. Bu test nöropatiyi tespit etmenin yanı sıra nöropatinin çeşidini de belirler. Çünkü sadece diyabetik nöropati yoktur ve hepsinin tedavileri ayrıdır. EMG ile nöropatinin derecesi de bilinir. Hissetme sinirlerinde mi yoksa motor sinirlerinde mi hasar var; en çok aşağı bölgelerde mi yoksa yukarı bölgelerde mi görülüyor; bunlar tespit edilir. Dolayısıyla çok değerli bir testtir. Yakınması olana kadar hastadan tekrarı istenmez ama yakın gözlem altında kalması gerekir. Daha riskli hastalar daha sık EMG ile kontrol edilmelidir.”

. Kan şekeri dengede olan bir diyabet hastasında diyabete bağlı sinir hasarı ortaya çıkabilir mi? Diyabete bağlı sinir hasarları kalpte de problemlere neden olur mu?
“Kan şekeri dengede olan bir diyabet hastasında diyabete bağlı sinir hasarı ortaya çıkabilir. Çünkü bu sinirler daha hassastır. Kalpte görülen problemler ise otonomik nöropatinin içerisine girer. Kalp basıncında ve nabızda normalde olması gereken sistem devreye giremediği için farklı nabız değişiklikleri, tansiyonun aniden yükselmesi ve çıkması gibi kalbi çok yoran bulgular da oluşabilir.”

. Diyabetik nöropatik ağrılar ne tür yakınmalara yol açar?
“Nöropatik ağrılarda batıcı, yanıcı bir ağrıdan bahsedilir. Oluşan organın yerine, ayakta ya da ayağın yukarısında olmasına göre bu ağrıların seyri de değişebilir. Yanma bulgusu çok önemlidir. Isıyı ayarlama dengesi de bozulduğu için aşırı yanma hissi ve acılı bir yanma hissi görülür. Donma hissinde de aynı şikayetler olur. ‘Ayağım üşüyor ama üşümesine dayanamıyorum. Sıcak sulara sokuyorum’ diyerek gelen hastalar vardır.”

NÖROPATİK AĞRILARIN TEDAVİSİ

. Diyabetik nöropatinin hasarlarında hasarların yol açabileceği organ fonksiyon yetmezlikleri ya da kayıplarından hastaları nasıl koruyorsunuz? Diyabetik nöropati ağrılarına hangi ağrı kesiciler etki eder?
“Hastalara, sebep veren şeyi ortadan kaldıran tedaviler uygulanır. Dolayısıyla sebep diyabet olduğu için ilk önce kan şekeri ayarlamasına önem verilir. Kan şekeri regüle olmadan ağrıların geçmeyeceği ve sinir hasarının yükselerek devam edeceği bilindiği için ilacın faydası olmayacaktır. Bunun yanında diyabeti arttıran diğer risk faktörleri de vardır. Tansiyon yüksekliği, sigara ve aşırı alkol kullanımı, obezite gibi problemler oldukça önemlidir. En güzel tedavi aslında hastaları bu konularda bilgilendirmektir.

Hastaların şikayetleri yaşam koşullarını oldukça bozan yakınmalardır. Gerçekten günlük yaşam aktivitelerine zarar veren keyifsiz durumlarla karşılaştıkları için sadece bu semptomlara yönelik ağrı tedavileri ya da duysal yakınmalarına yönelik tedaviler uygulanır. Bunlar, uyuşmada kullanılan özellikleri nedeniyle bazı antidepresanlar olabilir. Çünkü standart ağrı kesicilerin nöropatik ağrılarda hiçbir etkisi olmamaktadır. Bu ilaçlar hastaların yaşına, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarına göre doz doz, yavaş yavaş yükseltilerek verilir. Bunun yanında bilinen tek koruyucu tedavi olan ve hücre içini zedelemeden koruyan antioksidan madde içeren ilaç kullanılır. Ayrıca hastaya beyin, denge fonksiyonları ve sinir iletimi açısından önemli bir vitamin önerilir.”

ŞEKER HASTALARINDA DENGE PROBLEMİ

. Yaşlı pek çok şeker hastası var. Aileler, yaşlı hastalardaki denge kayıplarını yaşa bağlı olarak yorumlayabiliyor. Hem bu durum hakkında hem de şeker hastası ve yakınlarına önerilerinizi paylaşabilir misiniz?
“Denge problemi çok önemlidir. Denge problemi olduğunda nöroloğa ‘Beynimde bir şey mi var’ diye gidilmektedir. Halbuki durum çok daha basit olabilir. Dengeyi sağlayan sinirlerin etkilenmesi ve ayağın altındaki yeri algılama problemi nedeniyle derinleşen bir denge problemi görülebilir. Nöroloji uzmanı bunu ayırt etmelidir. Özellikle de diyabetik hastalarda nörolojik komplikasyonlar açısından çok dikkatli olmalı ve bunu önemsemelidirler. Basit bir uyuşma, karıncalanma, yanma gibi bulgularla gelen hastada en azından bir problem var mı diye bakmalıdırlar. Bazen bu sinir hasarından dolayı şekerin düşük olduğunu bile hastalar hissedemezler. Hasta defalarca ayağını vurmasına ve yaralamasına rağmen ‘Ayağınızda bir problem var mı?’ diye sorulduğunda ‘Hayır, yok’ diyebilmektedir. Hem ayak yapısı hem de yeri algılama şekli bozulduğu için yan basma ve sık düşmeler, denge problemleri çok görülür.


İçeriği Paylaşın