Diyeti Bırak, Mindful Beslen!


Bizi Takip Et


Bazen ne yerseniz yiyin bir türlü doymadığınız, kendinizi tıkanırcasına yemek yerken bulduğunuz oluyor mu? Sinirli, yorgun, uykusuz anlarınızda soluğu hemen mutfakta alıp, çikolata, tatlı, kurabiye, cips gibi kalori ve şeker deposu yiyecekleri midenize indiriyor musunuz?

Eğer, siz de yeryüzündeki duygusal yeme bozukluğu olan milyonlarca kişiden biriyseniz, uyguladığınız tüm diyet programlarının başarısızlıkla sonuçlanması normal. Midenizin sesi yerine ruhunuzda fırtına yaratan stress, öfke, endişe gibi duyguların doymak nedir bilmeyen, şımarık sesine kulak veriyorsanız, doktorunuzun ya da diyetisyeninizin önerdiği beslenme reçetelerine mükemmel bir uyum göstermeniz asla mümkün olmayacaktır.

Öğlen ya da akşam yemeklerinde iş telefonlarını yanıtlayıp, tansiyonu yüksek konuşmalar yaparken ne yediğinizden tad alırsınız, ne de doyduğunuzu hissederseniz. Otomatiğe bağlanmış bir şekilde yediğiniz için ya bir tabak daha alma isteği duyarsınız ya da beyniniz doymadığı için sofradan aç kalktığınız hissine kapılırsınız. Çözüm ise anda kalmak ve yemeklere hakkını verebilmekte…

Sizi bilmem ama ben uzmanların elimize tutuşturduğu haftalık diyet reçetelerini çok sıkıcı bulanlardanım. Sabah, öğle ve akşam ne yiyeceğimizi bize dikte eden beslenme programlarına uyum sağlamakta zorlanıyorum. Kaldı ki; duygusal faktörlerin etkisiyle yemek yiyen bir kadın olduğum için, stress, yorgunluk, uykusuzluk etkisiyle canımın tatlı, makarna gibi yiyecekler çekmesine neden olan davranış ve düşünce kalıplarını kıramadığım sürece kilo vermem bir türlü mümkün olmuyor. Son günlerde ruhuma uygun bir çözümü buldum: “Minful beslenme”

BEYNİNİZ, GEÇMİŞ İLE GELECEK ARASINDA DANS ETMESİN!

Bilinçli farkındalık olarak tanımlanan “mindfulness” kavramının bir parçası olan “mindful beslenme” yeme alışkanlıklarımızı değiştirmeyi hedefliyor. Mindfulness kavramının temelinde anda olmak, anda kalmak yatıyor. Burada amaç, bedeninizin ve zihninizin sinyallerini okuyup, anda kalarak ağzımıza aldığınız her lokmanın hakkını vermek. Daha yavaş yemek ve bu şekilde beyninize tokluk sinyalinin ulaşmasına zaman ve imkan tanımak. Günümüzde uygulayıcıları giderek yaygınlaşan mindfulness ve mindful beslenme konusunda sadece bireyler değil, kurumsal şirketler de eğitimler alıyorlar. Peki, mindfull beslenme nasıl mı uygulanıyor? Aslında son derece kolay ama yeter ki; beyniniz gelecek ile geçmiş arasında dans etmesin, anda kalabilsin.

BEYNE TOKLUK HİSSİ 20 DAKİKADA ULAŞIYOR!

. Sofraya oturduğunuz andan itibaren zihninizin yolculuğuna çıkmasını önlemeye çalışın. Çocuğunuzun gireceği üniversite sınavlarını ya da sunduğunuz projenin onaylanıp onaylanmayacağın konusunu düşünmek yerine, ağzınıza attığınız her lokmanın tadına varmaya odaklanın.

. En doğal ihtiyaçlarımızdan biri olan beslenme, ayaküstü, hızla geçiştirilecek bir şey değil. Yeme hızınızı düşürün, yavaş ve iyi çiğneyin. Beyne toklu hissinin ulaşması için gereken sürenin 20 dakika olduğunu unutmayın.

. Yemek yerken asla telefonla konuşmayın, televizyon seyretmeyin. Farkındalığınız tamamen tabağınızda ve yemeğinizde olsun. Her lokmanın dilinize, damağınıza, ağzınıza verdiği tadı hissetmeye bakın.

. Bir şeyler atıştırmaya ihtiyaç hissettiğiniz anlarda elinizi bisküvi paketine uzatmadan önce düşünün; Gerçekten aç mısınız? Midenizde bir ezilme, içinizde çekilme hissediyor musunuz? Yoksa, mutluluk, neşe gibi keyifli duygulara aç beyniniz ve ruhunuz; bu ihtiyaçlarını kalorili gıdalardan karşılamak istiyor olabilir mi?

. Bazen su içme ihtiyacınızı da açlık olarak algılayabilirsiniz. Açlık hissettiğinizde öncelikle su içmeyi deneyin.

Mindful beslenme kavramında gördüğünüz gibi insanı zorlayan diyet listeleri yok. Sadece anda kalmanız, bedeninizin açlık ve tokluk sinyallerini iyi tanımanız ve yemek yeme hızınızı azaltmanız gerekiyor. Uzmanlar, bu şeklide zayıflamayı başaranlarda kilo kaybının kalıcı olduğuna da dikkat çekiyorlar. Çünkü, sizi sürekli ve aşırı yemek yemeğe  iten duygusal ve davranışsal kalıplarınızı kırmış oluyorsunuz!

 

Esra Kazancıbaşı Öztekin

sagligimicin@gmail.com

Not: Bu yazı 20 Ocak 2019 tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı.


İçeriği Paylaşın