Dünya HIV/AIDS Günü İçin Bir Araya Geldiler

Dünya HIV/AIDS Günü İçin Bir Araya Geldiler

Dünya HIV/AIDS Günü İçin Bir Araya Geldiler

Bizi Takip Et


AIDS\HIV konusunda farkındalık yaratmak amacıyla GSK Türkiye’nin “dokun” temasıyla hayata geçirdiği “Kendin İçin 1 Ara’lık”  projesine ait sonuçlar, 1 Aralık Dünya AIDS günü öncesinde kamuoyu ile paylaşıldı. Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosluğunda, Başkonsolos Judith Slater’ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantı, HIV alanında uzman dernekleri bir araya getirdi.

AMACIMIZ AIDS TEHDİDİNİ YOK ETMEK

Toplantıya ev sahipliği yapan ve açılış konuşmasını üstlenen Başkonsolos Judith Slater, Birleşik Krallık olarak bugüne kadar yapılan çalışmalarla 36.7 milyon HIV’liden 19.5 milyon kişiyi tedaviye erişebilir hale getirdiklerini belirterek , “HIV’li ve hamile kadınların yüzde 76’sının ilaçlara erişimini sağladık. Çocuklar arasında HIV enfeksiyonu yarı yarıya düştü. Ancak daha yapılacak çok şey var. Yatırımlarımız aracılığıyla yeni enfeksiyonların azaltılmasının üzerinde duracağız ve tedavi, bakım ve yardıma erişimin önündeki engelleri kaldıracağız. Öncelikli amacımız 2030 yılına kadar AIDS’i kamusal sağlık tehdidi olmaktan çıkarmak.” diye belirtti.

KENDİN İÇİN 1 ARA’LIK” KAMPANYASI 17 MİLYON KİŞİYE ULAŞTI

Bir yıl önce başlatılan kampanyanın sosyal medya aracılığı ile 17 milyon kişiye ulaştığını ve seneye hedeflerinin 25 milyon kişiye ulaşmak olduğunu belirten GSK Türkiye Medikal Direktörü Dr. Fulya Erman, “Amacımız HIV pozitif hayatlara dokunmak. HIV pozitif bireylerin yanındayım diyerek kampanyayı dijital ortamda destekleyen kişi sayısı bir yılda 103 bin 32’ye ulaştı. Web sayfasını bir yılda 430 bin kişi ziyaret etti. Kampanyanın görselleri sosyal medyada 58 milyon kez görüntülendi. Bir yıl için 100 binden fazla kişiye HIV pozitif bireylerin yanındayım dedirtmek bizim için elbette gurur verici. Sorumluluğumuzun sadece yenilikçi tedavi çözümlerimizle sınırlı olmadığının farkındayız. Sağlığını iyileştirdiğimiz bireylerin her alanda yaşamlarını kolaylaştırmanın da sorumluluğumuzun bir parçası olduğunun bilincindeyiz.” dedi.

HIV/AIDS PANELİNDE UZMANLAR KONUŞTU

HIV/AIDS konusunda farkındalık yaratmak amacıyla gerçekleştirilen basın toplantısına; HIV/AIDS Korunma ve Eğitim Derneği’nden Prof. Dr. Serhat Ünal, Enfeksiyon Hastalıklarından Korunma ve Savaşım Derneği’nden Prof. Dr. İftihar Köksal, AIDS ve Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Derneği’nden Prof. Dr. Deniz Gökengin, HIV Enfeksiyonu Derneği’nden Prof. Dr. Fehmi Tabak, Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği’nden Doç. Dr. Serap Gençer ile Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği’nden Doç. Dr. Asuman İnan katıldı.

35 MİLYONDAN FAZLA KİŞİ HIV İLE YAŞIYOR

HIV ve dünyadaki genel durum hakkında bilgi veren Prof. Dr. Serhat Ünal şunları söyledi: “HIV, etken virüsün etkisiyle bağışıklık sisteminin giderek baskılandığı kronik bir enfeksiyon hastalığıdır. Dünya Sağlık Örgütü’nün son verilerine göre bugün dünyada 35 milyondan fazla kişi HIV ile yaşıyor. Bugüne kadar ise 34.9 milyon kişi hayatını kaybetti. HIV ile yaşayan bireylerin test ve tedavi olması kadar korunmak da bu hastalığın önlenmesinde büyük rol oynuyor.”

VAKA SAYILARINDA ARTIŞ VAR

Ülkemizdeki HIV\AIDS vakaları ile ilgili değerlendirmede bulunan Prof. Dr. İftihar Köksal “Ülkemizde ölüm oranları azalmış olmakla birlikte HIV enfekte vaka sayılarında maalesef artış görülmektedir. Son yıllarda hastalığın genç nüfustaki artışı dikkate değer bir diğer noktadır. Hastalığın farkında olmak ve bilgi sahibi olmanın yanı sıra erken tanı ve erken tedavi bulaştırıcılığı azaltmada önemli yer tutmaktadır.  Ama maalesef ülkemizde bir teşhis problemi var. Yeni geliştirilen ilaçlarla birlikte doz sıklığı, ilaç sayısı azalmış, kısa ve uzun dönem yan etkileri daha az olan ilaçlar hasta uyumunu da artırmıştır” dedi.

ERKEN TANI VE TEDAVİ BAŞARI GETİRİR

Toplantıda günümüzde kullanılan antiretroviral tedaviler sayesinde HIV ile yaşayan bireylerin, HIV ile enfekte olmayanlar kadar uzun ve sağlıklı yaşaması mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Gökengin, “Tedaviye ne kadar erken başlanırsa sonuç o kadar başarılıdır. Bu nedenle riskli davranışta bulunan bireylerin test yaptırması ve riskli davranışlar devam ettiği müddetçe belirli aralıklarla test yaptırmaya devam etmesi hastalığın erken dönemde teşhis edilmesi ve tedaviye erken başlanması açısından son derece önemlidir.” şeklinde belirtti.

HER BİREY KORUNMA BİLİNCİNE SAHİP OLMALI

HIV ile nasıl mücadele edilebileceğini anlatan ve test yaptırmanın alınabilecek en büyük önlem olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Fehmi Tabak, “Anonim; yani kimlik bilgisi zorunluluğu olmadan test yapabilen merkezlerin sayısının artması gerek. 2016 yılında 3 bin tanı konuldu. Artık her bireyin korunma bilincine sahip olması gerek” diyerek tedavinin, HIV’in yayılımına karşı en önemli faktör olduğuna dikkat çekti.

HEM AİLE HEM ÜLKE EKONOMİSİ İÇİN BİR YÜK

HIV/AIDS, birey ve çevresi üzerinde büyük sosyal, psikolojik ve ekonomik etki yarattığını söyleyen Doç. Dr. Serap Gençer, “Özellikle geç tanı alma ve tedavi altında olmama durumu; ülke ekonomisi ve ailenin sosyal ve ekonomik durumu üzerinde de ciddi bir yük oluşturmaktadır. Bu yüzden, virüsün yayılmasını önleyecek tedbirlerin alınmasına ve enfekte kişileri erken tanıyıp tedaviye başlanmasına ihtiyaç var” diye belirtti.

KORKMAYIN, TEST YAPTIRIN, TEDAVİ OLUN

Basın toplantısında son olarak Doç. Dr. Asuman İnan ise şunları söyledi “Damgalanma korkusu bireylerin, test yaptırmaktan, sağlık kuruluşlarına başvurmaktan, tedavi almaktan, partnerlerini uyarmaktan kaçınmasına, dolayısıyla hastalığın geç döneminde tanı konulmasına ve yayılmasına yol açmaktadır. Unutmayalım ki enfeksiyon her yaşta, her cinsiyette, her sosyo-kültürel düzeyde görülebilmektedir. Yani ayrımcılık ve damgalama yapılan kişinin siz ya da sevdikleriniz olması da mümkündür. Bu konuda verilebilecek en önemli mesaj ise korkmayın, korunun, test yaptırın, tedavi olun.”


İçeriği Paylaşın