Estetik Çılgınlığı, Genç Kızlar ve Medya…


Bizi Takip Et


Hayranı olduğu animasyon karakteri Jessica Rabbit’e benzemek için tam19 estetik ameliyat geçiren İsveç asıllı model Pixee Fox Türkiye’ye geliyormuş!

Ülkemiz için ne kadar önemli bir ziyaret değil mi! Basın bülteninde Pixee Fox’un, Dr. Öz Show, The Doctors gibi Amerika’nın en çok izlenen televizyon programlarının aranan yüzlerinden biri olduğu belirtilerek kendisiyle özel haber, röportaj ya da farklı etkinlik talepleri için iletişime geçilmesi isteniyor. Özel söyleşi ve haberi anladım da, farklı etkinle ne demek istendiğini doğrusu çözemedim.

Sağ ve soldan 6’şar adet kaburgasını aldırarak 40 santim bel çevresine sahip olan, göğüslerini vücudunun nerdeyse taşıyamayacağı kadar büyüten model ile pek çok televizyoncunun, gazetecinin söyleşi yapmak için sıraya gireceğinden hiç şüphem yok. Vücudunda estetiksiz yer kalmayan böyle bir vaka dünyanın neresinde olsa haberdir!

Peki, bir gazetecinin sorumluluğu sadece ama sadece tiraj ya da rating sağlayacak işlere imza atmaktan mı ibarettir? Ya toplum sağlığı? Ya hastaların, hasta yakınlarının sağlıkla ilgili konularda doğru, güvenilir bilgiye ulaşma hakları?

MEDYA VE SAĞLIK HABERCİLİĞİ

Topluma sağlıkla ilgili bilgiler verilmesinde medyanın sorumluğu büyük. ‘Halk böyle istiyor’, ‘Ne yapalım okurlar, izleyiciler bunlara ilgi gösteriyor’ diyerek, bu ülkenin insanlarına hiçbir faydası olmayan, hatta zararı dokunacak bir yayıncılık anlayışı nasıl savunulabilir? Özellikle de sağlık gibi insan hayatını doğrudan ilgilendiren bir konuda.

Yıllarını harcayıp tıp fakültesini bitiren uzman doktorlar yerine içinde ne olduğu bilinmeyen bitkisel karışımlarla kanser, karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi hastalıklarla savaşanların umutlarını sömürenleri ekranlara çıkartmak mıdır habercilik? İsminin önünde profesör yazan, otlarla şifa dağıttıklarını öne süren herkese ekranlarda hekim muamelesi yapmak, aslında izleyicileri bir bakıma kandırmak mıdır televizyonculuk?

Yoksa 120 bin dolar harcayarak tam 19 kez bıçak altına yatan Pixee Fox’ları konuk ederek estetik- güzellik pazarının reklamını yapmak, genç kızların bilinçaltına ‘Güzel olmak istiyorsanız bıçak altına yatmaktan çekinmeyin’ mesajını istemeden de olsa vermek midir?

ESTETİK SEKTÖRÜNÜN HEDEFİ: GENÇ KIZLAR

“Peki, ya sağlık sektörünün sorumluluğu?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Sağlıkta rekabetin artması sonucu amaç, hekim, hastane ya da estetik – güzellik merkezi olarak adını duyurarak rakiplerinden bir adım öne geçmek… Daha çok hasta muayene ve tedavi etmek… Daha çok ameliyat yapmak…

Gönderilen basın bültenlerinin bazılarının başlıklarına bakın, ne demek istediğimi anlayacaksınız.

“Meme büyütme ameliyatı yaptıran genç kızların sayısı artıyor”, “Düğün estetiği”, “Nişan Estetiği”, “Mezuniyet estetiği”, “Mezuniyet balosunun en güzeli siz olabilirsiniz!”

Genç kızlara verilmek istenen mesaj aslında şu:

“Beğenilmek, sevilmek, koca bulmak, işe girmek istiyorsan, çalışma hayatında başarılı olmak en büyük arzunsa güzel, en güzel olmalısın. Bu ameliyatlı, ameliyatsız yöntemlerle mümkün. Yeter ki iste… Yeter ki gel…”

26 yaşındaki Fox’un vücudunun neredeyse neşter görmeyen yeri yok!

Tam dört defa meme estetiği olmuş. Brezilya poposu olarak bilinen kalça dolgusu yaptırmış, burun ve vajina estetik operasyonları geçirmiş. Gözlerini daha iri göstermek amacıyla iki defa ameliyat masasına yatan Fox’un son geçirdiği operasyonun amacı ise göz rengini değiştirebilmek.

Pixee Fox Türkiye’ye geliyormuş. Buyursun gelsin!

Biz sağlıkta uzman gazeteciler için Pixee Fox gibilerin hiç önemi yok. Çünkü bu haberlerin kötü örnek olmaktan başka hiç bir faydası yok!

Esra Kazancıbaşı

sagligimicin@gmail.com

Not : Bu yazı 11 Haziran 2016 tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı.


İçeriği Paylaşın