Gebelik Zehirlenmesi ve Gebelikte Hipertansiyon

Gebelik Zehirlenmesi ve Gebelikte Hipertansiyon

Gebelik Zehirlenmesi ve Gebelikte Hipertansiyon

Bizi Takip Et


Gebelik hipertansiyonu nedir? Risk faktörleri nelerdir? Gebelikte tansiyonu yükselen kadınlarda ne tür yakınmalar olur? Gebelik hipertansiyonu neden önemlidir? Gebelik hipertansiyonu bebeğin sağlığını da olumsuz etkiler mi? Gebelik zehirlenmesi (preeklampsi) nasıl bir hastalıktır? Derecelerine göre gebelik zehirlenmesinde anne adayında ne tür yakınmalar olur? Eklampsi krizi nedir? Ağır preeklampsinin belirtileri nelerdir?

Medistate Hastanesi Kadın Hastalıkları, Doğum ve Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Semih Tuğrul merak edilen soruları Sağlığım İçin Herşey’de yanıtladı.

‘‘BİR GEBENİN İLK ÖNCE TANSİYONU ÖLÇÜLMELİDİR’’

. Gebelik hipertansiyonu nedir? Risk faktörleri nelerdir?
‘‘Gebelik hipertansiyonu, bir gebede gebeliğin hipertansif hastalıkları olarak değerlendirilir. Gebelik hipertansiyonu beş ana başlık altında toplanır. Bunlar gebelik hipertansiyonu, preeklampsi, kronik hipertansiyon üzerine gelişmiş preeklampsi ve eklampsi ile kronik hipertansiyondur. Önemli olan, hipertansiyonu tespit edebilmektir. Daha önce tansiyon olmayan bir anne adayında, gebeliğin 20. haftasından sonra büyük tansiyonun 140 mmHg üzerinde, küçük tansiyonun da 90 mmHg üzerinde olması gebelik hipertansiyonu olarak değerlendirilir. Günümüzde gebelerin ultrason sıklığı kadar tansiyonları ölçülmemektedir. Bir gebede yapılması gereken iki ana muayeneden biri mutlaka tansiyonunun ölçülmesi ve kilosuna bakılmasıdır. Çünkü gebelik hipertansiyonunda birçok risk faktörü vardır. En önemli risk faktörü bundan önce gebenin kilolu gebe kalmasıdır. 35-36 yaşlardan daha ileri yaşlarda gebe kalmak, 18 yaştan daha küçük yaşlarda gebe kalmak ve anne adayında daha önce tansiyon hikayesinin olması en önemli risk faktörlerinden birkaç tanesidir. Diğer risk faktörü de bundan önceki gebeliğinde gebeliğe bağlı bir hipertansiyon atak geçirmiş olmasıdır.’’

. Gebelikte tansiyonu yükselen kadınlarda ne tür yakınmalar olur?
‘‘Eğer ani bir tansiyon yüksekliği söz konusuysa en ciddi yakınmalardan biri baş ağrısıdır. Ayrıca hasta kafasını uyuşuk gibi hissettiğini söyleyebilir veya karın ağrısı olabilir. Özellikle karnın sağ tarafında bir ağrı olabilir. Bazen de nadirde olsa eğer tansiyon çok yükselmişse çift görme, görme kaybı gibi şikayetler olabilir.’’

BEBEĞİN SAĞLIĞI NASIL ETKİLENİYOR?

. Gebelik hipertansiyonu neden önemlidir? Gebelik hipertansiyonu bebeğin sağlığını da olumsuz etkiler mi?
‘‘Gebelik hipertansiyonu anneyi ölüme götürebilecek kadar ciddi formları olan yelpazesi çok geniş bir hastalıktır. Verilere bakıldığında dünyada gelişmiş ülkelerdeki anne ölümlerinin birincil sıklık nedeni gebeliğin hipertansif hastalıklarıdır. İkincil neden, doğuma bağlı kanamalardır. Gelişmekte olan bir ülke olarak bizim de bu konuya çok daha değer vermemiz gerekir. Ülkemizde hala doğum ve doğum sonrası kanamaları birincil ölüm nedeni; gebenin hipertansif hastalıklarına bağlı ölüm ikincil nedendir. Anne ölümü, toplumu da etkileyen en büyük risktir. İnsanlar çok mutlu bir haber beklerken, ‘çocuğum olacak eşimi alıp eve götüreceğim, mutlu bir şekilde yaşayacağım’ derken birden bire ailenin temel direği yıkılır. Bir ölümle karşılaşınca bütün aile darmadağın olur. Aynı riskler çocukta da vardır. Eğer tansiyon erken dönemde yükselirse bebeğin eşi anne karnından erken ayrılabilir ve anne ciddi kanama içine girebilir. Buna dekolman plasenta denir. Dekolman geliştiği zaman çocuk anne karnında ölebilir. Eğer ani tansiyon yükselmez de sonrasında yavaş yavaş yükselirse ve fark edilmeyip atlanırsa çocukta anne karnında gelişim kısıtlığı başlayabilir. Buna intrauterin  gelişim kısıtlığı denir. Bu çocuklar küçük kalacaklardır. Erken doğum riski de bu çocuklarda artar. Erken doğum riski olduğu zaman çocuğun hasta olması veya ölüm riski artacaktır.’’

Prof. Dr. Ahmet Semih Tuğrul

‘‘GEBELİK ZEHİRLENMESİ YÜZDE 7-15 ORANINDA GÖRÜLÜR’’

. Gebelik zehirlenmesi (preeklampsi) nasıl bir hastalıktır?
‘‘Gebelik zehirlenmesinin görülme sıklığı yaklaşık yüzde 7-15 arasındadır. Bu, gebe kalan 100 kadından 15 tanesinde bir hipertansif hastalık gelişecek ve o hipertansif hastalığa bağlı da sorunlarla karşılaşacağız demektir. Doğum sayısı fazla olan anne adaylarında, ileri anne yaşında (özellikle 35-36 yaşından sonra gebe kalan anne adaylarında), genelde ilk gebeliklerde veya son gebeliklerde daha sık görülür. Önceki gebeliğinde preeklampsi geçirmiş veya gebeliği hipertansif hastalığı geçirmiş gebe adaylarında ise iki misli daha sık görülür. Ayrıca çoğul gebeliklerde de tansiyonunun çıkma olasılığı veya preeklampsi riski çok artar. Örneğin çoğul gebeliklerle tekil gebelikler karşılaştırıldığında tekil gebeliklerde preeklampsi görülme riski, 20’li yaşlarında olan bir anne adayında yaklaşık yüzde 4,5-5’tir. Oysa ikiz gebeliklerde bu oran yüzde 13,5’lara kadar çıkar.’’

. Derecelerine göre gebelik zehirlenmesinde anne adayında ne tür yakınmalar olur?
‘‘Preeklampsinin kriterlerinden biri tansiyon yükselmesi; ikincisi de idrarda protein kaçağıdır. Hafif preeklampside anne adayının tansiyonu genellikle 140-90’ın üzerindedir. 500 miligrama kadar olan protein kaçakları hafif olarak değerlendirilir. Annede pozitif ödem varsa bu da hafif olarak algılanır. Bunlarda genelde hafif baş ağrısı vardır. Ayrıca kişinin duyarlılığına göre değişir. Nadirde olsa bulantı ve kusma da olabilir. Hafif preeklampside anne karnındaki çocukta geri kalma olabilir. Hafif preeklampsilerdeki en büyük kaygı, bunların birdenbire ağır preeklampsiye dönmesi veya bunlarda birdenbire eklampsi krizi görmektir.’’

EKLAMPSİ KRİZİNİN YOL AÇTIĞI SORUNLAR

. Eklampsi krizi nedir?
‘‘Preeklampsi ya da gebelik hipertansif hastalığı olan bir kadın, bazen tansiyonu normal sınırlarda olsa bile sara nöbetine benzer bir kriz geçirebilir. Eklampsi krizinin daha çok beyin ödeminden kaynaklandığı düşünülmektedir. Kriz sırasında kadının şuuru ve solunum yolları kapanabilir; mide muhteviyatını solunum yolları yutabilir; dilini ısırabilir. Dilini ısırdığı zaman dil solunum yollarını tıkayabilir. Sonunda anne adaylarında beyin ödemi olacağı için çok ağır iltihaplı olacaktır. Eklampsi krizi geçiren anne adaylarının yaklaşık yüzde 1-3’ü  kaybedilir. Gestasyonel hipertansiyon olan anne adaylarında ana amaç, bir çocuğun gelişmesini takip etmek, çocuğun içeride herhangi bir şekilde hipoksin kalmasını engellemek; ikincisi annede eklampsi krizi gelişmeden veya ağır tablo oturmadan doğumu gerçekleştirmektir. Bu nedenle gebenin mutlaka 34. haftasını doldurması hedeflenir. Çünkü 34. haftanın sonunda çocuğun akciğerlerinin gelişimi tamamlanır. Ancak hafif eklampstik gebeliklerde asıl amaç 37. haftaya kadar götürmektir.’’

. Ağır preeklampsinin belirtileri nelerdir?
‘‘Ağır preeklampside büyük tansiyon 160 mmHg üzerinde, küçük tansiyon da 110 mmHg üzerinde olur. Karaciğer ve böbrek fonksiyonları bozulur; şiddetli baş ağrısı, akciğerlerde ödem ve şiddetli karın ağrısı olur. Bu belirtilerin yanı sıra görme kaybı veya çift görme gibi göz dibinin ödemini ilgilendiren bulgular da varsa ve idrarda da protein 2 gramın üzerindeyse bu kişiye ağır preeklampsi tanısı konur. Tedavisi de buna göre planlanır.’’

. Çocuk sahibi olmak isteyen ya da gebe olan anne adaylarına neler önerirsiniz?
‘‘Kilolu gebe kalmasınlar ya da hiç olmazsa mevcut kilolarının yüzde 8-10’unu vererek gebe kalsınlar. Mutlaka ilk muayeneye gittikleri hekimin yanında kilolarını ölçtürsünler. Her gidişte mutlaka tansiyonlarına baktırsınlar. Gebe ve çocuk muayenesi sadece ultrasonografiyle çocuğun yüzünü görmek değildir. Asıl olan, anneyi görmektir.’’


İçeriği Paylaşın