Gebelikte Egzersiz Erken Doğumu Önlüyor

Gebelikte Egzersiz Erken Doğumu Önlüyor

Gebelikte Egzersiz Erken Doğumu Önlüyor

Bizi Takip Et


Egzersiz, sağlıklı yaşamın önemli bir parçasıdır ve özellikte gebelikte egzersizin ayrı bir önemi bulunmaktadır. Gebelik süresince yapılan egzersizler doğumdan sonra tekrar normal kiloya dönülmesinde kolaylık sağlar. Egzersiz yapan anne adaylarında gebeliğe bağlı şikayetler (uykusuzluk, bel ağrıları, bacaklarda kasılmalar, basur, varis gibi) daha az görülür.

Gebelikte düzenli yapılan egzersizin annenin  doğum sonrası “toparlanma” ve “kendine gelme” sürecini hızlandırdığını ifade eden Acıbadem Bursa Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. H. Alper Tanrıverdi, düzenli egzersizin erken doğum ve sezaryen ile doğum riskini azalttığını belirtiyor.

EGZERSİZ AĞRI KONTROLÜNÜ SAĞLIYOR
Gebeliği boyunca fiziksel olarak aktif olan kadınların doğum süreçlerinin daha kısa sürdüğünü ve daha az komplikasyonla karşılaştıklarını söyleyen Doç. Dr. Tanrıverdi: “Egzersiz, özellikle normal doğum yapmayı düşünenlerde, doğum sürecini kolaylaştırır. Gebenin doğum sürecinde rahat ve derin soluk almasını, kalça, karın ve bacaklarını sarmış kas gruplarını yönetebilmesini sağlar. Gerginlik belirtilerini en aza indirir. Ayrıca nefes alma ve özel gevşeme tekniklerini öğrenmek, gebenin doğru nefes almasına ve doğum sırasında ağrıyı kontrol edebilmesine de yardımcı olur” dedi.

Egzersizin bebek sağlığı için de yararlı olduğunu kaydeden Doç. Dr. Tanrıverdi, egzersizin plasentanın gelişmesini kolaylaştırdığını vurguladı. Tanrıverdi :          “Plasentanın gelişmesi bebeğin daha rahat oksijen ve besin almasına yardımcı olur. Egzersiz bebeğin gelişimini de arttırır, doğan çocuk daha büyük ve daha sağlıklı olur” diye konuştu.

EN İDEAL EGZERSİZ, YÜRÜYÜŞ VE YÜZME
Haftada en az 5 gün ve en az 30 dakika egzersiz yapılmasını tavsiye eden  Doç. Dr. Tanrıverdi, egzersiz programı sırasında gebenin izin verilen kalp atım limitlerinde kalmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Tanrıverdi, kalp atım limitini  en yüksek kalp atım hızının ( 220- gebenin yaşı ) yüzde 60’ı ve yüzde 80’i arası olarak tanımladı.

Gebenin egzersize cevabına göre egzersiz yoğunluğunun değiştirilmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Tanrıverdi, gebeler için en ideal egzersizin yürüyüş ve yüzme olduğunu ifade etti. Tanrıverdi egzersiz ile ilgili  dikkat edilmesi gereken diğer noktaları da şöyle aktardı: “Gebeliğin ilk üç aylarından itibaren yatar pozisyondaki direnç arttırıcı ve ağırlıkla yapılan egzersizlerden kaçınılmalı, aerobik hareketlerine önem verilmelidir. Ayrıca karın bölgesine olası travmalardan kaçınmak için düşme olasılığı yüksek olan kayak, paten, sörf, dağ bisikletine veya ata binmek, dağcılık gibi sporlardan; basınç değişikliğinden etkilenme olasılığı yüksek olduğu için ise derin su (Scuba) dalışlarından ve rakımı yüksek yerlerdeki spor aktivitelerinden uzak durulmalıdır. Gebeliğin son üç ayında ise dengeyi sağlamak problem olabileceğinden step aerobik gibi egzersizler tercih edilmemelidir. Ayrıca egzersiz sırasında harcanan kalorileri karşılayacak iyi düzenlenmiş bir beslenme programı takip edilmelidir.”

KİMLER EGZERSİZ YAPMAMALI?
Gebelikte uygulanabilecek egzersiz türleri ve günlük uygulama miktarının her anne adayı için farklı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Tanrıverdi, egzersizden kaçınması gerekenleri şöyle sıraladı:

*Gebeliğe bağlı olarak kan basıncı normalin üzerinde seyreden anne adayları
*Gebeliğinin son üç-dört haftasında olanlar
*Önceki ya da şimdiki gebeliğinde erken doğum eylemi tanısı konulanlar
*Doğum vaktinden önce suyu gelmiş olan gebeler
*Rahim ağzı yetmezliği olan ve bu sebeple rahim ağzına dikiş uygulanmış gebeler
*Çoğul ve fetüste gelişme geriliği tespit edilen gebeler egzersiz yapmamalı, mümkün olduğunca egzersizden kaçınmalıdırlar.

Kaynak: Acıbadem Hastanesi web sitesi
(www.acibadem.com.tr)


İçeriği Paylaşın