Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları

Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları

Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları

Bizi Takip Et


Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları ne demektir? Alternatif tıpla aralarında fark var mıdır? Sağlık Bakanlığı bünyesinde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Daire Başkanlığı’nın kurulmasının sebebi nedir? Sağlık Bakanlığı’nın tanıdığı geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları nelerdir? Geleneksel-tamamlayıcı tıp konusunda dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir? Türkiye’de kaç ilde tamamlayıcı tıp ve geleneksel tedavi merkezi vardır? Hacamat ve kupa tedavisi nedir? Sülük tedavisi (hirudoterapi) nasıl bir yöntemdir?

Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Nurullah Okumuş geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları ile ilgili merak edilen soruları Sağlığım İçin Herşey’de yanıtladı.

. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları ne demektir? Alternatif tıpla aralarında fark var mıdır?
“Geleneksel tıp, coğrafi bir bölgeye ve belli kültüre ait olan teori, inanç veya deneyimlere dayanan bilgi, beceri veya uygulama bütünlüğüdür. Örneğin Çin tıbbı geleneksel bir tıptır; bitkisel tedaviler veya farklı uygulamalar o bölgeye özgüdür. Tamamlayıcı tıp ise tüm dünya ülkeleri tarafından kabul edilmiş mevcut tedavi uygulamalarına tamamlayıcı olarak yapılan tedavi uygulamalarıdır. Tamamlayıcı tıp, modern tıptaki tedavi yöntemlerine bir alternatif olmadığı için artık alternatif tıp denilmemektedir. Örneğin bir baş ağrısının, geleneksel ya da tamamlayıcı tıp yöntemleri kullanılmadan önce organik nedeni araştırılmalıdır. Altında bir tümör, damarsal bozukluk ya da bir hipertansiyon çıkabilir. Mutlaka modern tıpla tedavisi uygulanmalı; gerekirse tamamlayıcı yöntemlere başvurulmalıdır.”

“HALKIN YÜZDE 60’I GELENEKSEL-TAMAMLAYICI TIBBI KULLANIYOR”

. Sağlık Bakanlığı bünyesinde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Daire Başkanlığı’nın kurulmasının sebebi nedir?
“Sağlık Bakanlığı, 2013 yılında, 7 bölge 14 ilde yaklaşık 6 bine yakın kişinin katılmış olduğu bir anket çalışması yaptı. Bu çalışmanın sonucuna göre vatandaşların yaklaşık yüzde 60’ı geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamaları kullanmaktadır. Ancak uygulanan yöntemlerin büyük bir kısmı genelde kulaktan dolma bilgilerle yanlış ve bazen de zarar verici, hatta modern tıbbın gerektirdiği tedavileri bıraktıracak şekilde uygulanan tedavilerdir. Bu tüm dünyanın sorunudur. Avrupa Birliği – Dünya Sağlık Örgütü işbirliği ile yapılan CAMbrella çalışmasında dünyada geleneksel-tamamlayıcı tıp sorununun artık belli kurallar çerçevesinde çözülmesi gerektiği belirtilmiştir.”

“14 ALANDA GELENEKSEL-TAMAMLAYICI TIP UYGULAMASI VAR”

. Sağlık Bakanlığı’nın tanıdığı geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları nelerdir?
“Sağlık Bakanlığı geleneksel-tamamlayıcı tıp konusunda bir mevzuat hazırlamıştır ve bu dünyada bu konuda hazırlanan ilk resmi mevzuattır. Şuanda Çin’de de uzun yıllardan beri ilk kez yeni yönetmelik çalışması başladı ve bizim yönetmeliğimizi kullandıklarını itiraf ettiler. Geleneksel-tamamlayıcı tıp yöntemi, mutlaka bu konuda eğitim almış, sertifikalandırılmış hekimler ve sadece kendi alanında çalışmak üzere diş hekimleri tarafından uygulanan bir yöntemidir. Şuanda akupunktur, ozon tedavisi, fitoterapi, homeopati, halk arasında hacamat veya kupa uygulaması olarak bilinen tedavi yöntemi, sülükle tedavi, mezoterapi, östeopati gibi 14 alanda geleneksel-tamamlayıcı tıp uygulaması sertifikalandırılmıştır ve merkezlerde uygulanmaktadır.”

SERTİFİKASI OLMAYAN KİŞİLERE İTİBAR ETMEYİN!

. Geleneksel-tamamlayıcı tıp konusunda dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?
“Hastalık anı ve sağlık ihtiyacı insanın en zayıf noktasıdır. Bunun için insanlar yeri geldiğinde hiç çekinmeden paralarını harcayıp hiçbir eğitimi, sertifikası olmayan kişilere gidebilmektedirler. Öncelikle böyle bir tedavi uyguladığını söyleyen insanların diplomaları ve Sağlık Bakanlığı’ndan aldıkları izin kontrol edilmelidir. Bakanlığın izni olmadan bu tür uygulamaları yapmanın cezası 5 yıla kadar, sertifikasız yapmanın ise 3 yıl kadar hapis ve para cezası vardır.”

. Türkiye’de kaç ilde tamamlayıcı tıp ve geleneksel tedavi merkezi vardır?
“Geleneksel-tamamlayıcı tıp uygulamaları daha çok Marmara, İç Anadolu ve Ege bölgelerinde toplanmış durumdadır. Geleneksel-tamamlayıcı tıbbın uygulandığı 29 tane büyük uygulama merkezi vardır. Bunun yanında birim olarak bu hizmeti sunan 279 merkez bulunmaktadır. Merkez olarak ülkemizin neredeyse her her iline yayılmıştır. Bir de geleneksel-tamamlayıcı tıp sertifikası alınan eğitim merkezleri vardır. Bunlar aynı zamanda uygulama merkezleridir. Uygulama merkezlerinin 12 tanesi eğitim merkezi olarak şuanda geleneksel-tamamlayıcı tıp hizmeti sunmaktadır.”

‘‘SGK, BU TÜR TEDAVİLERİ ÖDEMİYOR’’

. SGK, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının ücretini ödüyor mu?
“Şu an için geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın geri ödemesi yoktur. Hastalar bu tür bir tedaviyi talep ettiklerinde bunun ücretini kendileri karşılamak zorundadırlar.”

. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları için sertifikalandırma yöntemi nasıldır?
“Öncelikle bu bir uzmanlık değil uygulama sertifikasıdır. Çünkü zaten o alanda hekim olan kişilere verilen bir sertifikadır. Sadece eğitim alınan alanda uygulama yapma üzere sertifika verilir. Örneğin akupunktur dalında eğitim alındıysa sadece o uygulanabilir. Diğer 13 alanda tedavi uygulama hakkı vermez.”

. Örneğin İstanbul’daki bir kamu hastanesinin geleneksel-tamamlayıcı tıpla ilgili merkezinde 14 uygulamanın hepsi yapılıyor mu? Yoksa orada çalışan kişinin hangi alanlarda sertifika sahibi olduğuna göre değişiyor mu?
“Bir hastanedeki bir merkezde sadece akupunktur uygulanabileceği gibi bir başka merkezde ozon, kupa veya bir başka 3 tanesi uygulanabilir. Hastaneler o konuda eğitim almış hekimlere göre farklı alanlarda veya farklı sayılarda uygulama yapılabilir.”

.  Kamu dışında çalışan ve sertifikası olan bir hekim bir kamu hastanesinde çalışmak zorunda mıdır? Kendi adına bir klinik kurabilir ya da bir muayene açabilir mi?
“Şu anda bir üniversite hastanesinde veya eğitim araştırma hastanesi bünyesinde bu hizmetinin verilmesi tercih edilmektedir.”

HACAMAT TEDAVİSİ

. Hacamat ve kupa tedavisi nedir? Geleneksel bir tedavi olarak hangi sağlık problemlerinde bildiğimiz tıbbi tedavilerin yanında uygulanabilir?
“Kupa ve hacamat tedavisi birbirine benzer uygulamalardır. Genelde 2 şekilde uygulanır. Birincisi, kuru kupa uygulaması denilen sadece lokal dolaşımı hızlandırmak amacıyla ciltte herhangi bir kesi yapmadan uygulanan tedavidir. Diğeri ise halk arasında daha çok hacamat olarak bilinen yaş kupa uygulamasıdır. Bu, ciltte yüzeysel kesi yapılarak kupanın oluşturduğu basınçla vücuttan kan çekilmesi yöntemidir. Kupa tedavisi belli şartlarda belli kişilere uygulanır; tek başına bir tedavi yöntemi değildir. Örneğin kanama, pıhtılaşma bozukluğu, ciltte bir enfeksiyon ve venöz dolaşım bozukluğu varsa o bölgeye yapılamaz. Çünkü kanama riski daha da artırılmış olur. Çocukluk yaş grubunda da yapılamaz. Bu tedavi yöntemi o bölgede hem kan dolaşımını hızlandırmak, doku canlılığını artırmak hem de metabolizmanın oluşturduğu artıkları çeşitli yöntemlerle vücuttan uzaklaştırmak için yapılır. Karaciğerden, akciğerden ya da idrar yoluyla bunlar atılabilir ancak bu uygulamada dokularda birikmiş olan atıklar uzaklaştırılmş olur. Bir anlamda bir detoksifikasyon yöntemidir. Bunun yanında bir miktar kanın alınmasıyla da kemik iliği çalışmasını hızlandırarak vücudun kendisini yenilemeye çalışan bir tedavi yöntemidir. Ağrılarda, fibromiyaljilerde, eklem rahatsızlıklarında hatta duygu durum bozukluklarında mevcut tabloyu iyileştirme adına uygulanan bir tedavi yöntemidir. Geçmişi eski Mısır’a kadar uzanır.”

SÜLÜK TEDAVİSİ

. Sülük tedavisi (hirudoterapi) nasıl bir yöntemdir?
“Sülükle tedavi, hacamat tedavisinin bir canlıyla yapılan şeklidir. Sülüklerin mutlaka steril edilmiş olması gerekir. Tıp alanında kullanılan özel bir sülük cinsiyle yapılan bu tedavide dokulardaki kan emilir. Bu sülüklerin özelliği bu emme işini yaparken aynı zamanda vücuda anti bakteriyel madde salgılamalarıdır. Kanın pıhtılaşmasını azaltan madde salgılamaları dolayısıyla daha uzun süre kan emebilirler ama bu arada vücuda da yarar sağlarlar. Kemik iliğinin çalışmasını hızlandırarak çeşitli alanları kullanırlar. Özellikle eklem rahatsızlıklarında, dolaşım bozukluklarında, varislerde oldukça faydalıdır. Bilimsel ortamda faydası kanıtlanmış durumdadır.”


İçeriği Paylaşın