Gırtlak Kanseri Tedavisinde Karbondioksit Lazer

Gırtlak Kanseri Tedavisinde Karbondioksit Lazer

Gırtlak Kanseri Tedavisinde Karbondioksit Lazer

Bizi Takip Et


Gırtlak kanseri, baş-boyun bölgesi kanserleri arasında en sık görülen kanser tipi. Dünyada her yıl yaklaşık 12 bin kişi gırtlak kanserine yakalanıyor. Genellikle sigara içen erkeklerin hastalığı olmasına rağmen, günümüzde sigara kullanımının artmasına paralel olarak kadınlarda da görülme oranı gün geçtikçe yükseliyor.

Acıbadem Ankara Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Köybaşıoğlu, sadece sigara içenlerin değil, aynı zamanda pasif içicilerin de risk altında olduğuna dikkat çekerek, “Gırtlak kanserinden korunmak için sigara içilen ortamdan da uzak durulması yaşamsal öneme sahip” diyor.

SİGARA KULLANANLARDA RİSK 4-5 KAT ARTIYOR!

Prof. Dr. Ahmet Köybaşıoğlu gırtlak kanserinin daha çok sigara içen orta-ileri yaş erkek hastalığı olduğunu belirterek şu bilgileri veriyor: “Sigara kullananlarda kansere yakalanma riski içmeyenlere göre 4-5 kata kadar çıkıyor.
Ayrıca tedavi sonrası sağ kalım oranları sigara ve alkol kullanan kişilerde kullanmayanlara oranla daha düşük. Dünyada erkek kadın oranı 5/1 iken T.C. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de 20/1 oranında, yani Türkiye’de kadınlarda gırtlak kanseri dünyadaki kadınlara oranla daha az görülüyor. Kadınlar açısından sevindirici bir durum olmasına rağmen Türkiye'de erkeklerde gırtlak kanseri dünyadaki erkeklere oranla 1.5 kat daha fazla görülüyor.”

SİGARA İLE ALKOLÜN BERABER ALINMASI RİSKİ DAHA DA ARTIRIYOR

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Köybaşıoğlu, sigara ile alkolün beraber alınmasının da riski artırdığı uyarısında bulunarak sözlerine şöyle devam ediyor: “Bunun nedeni gırtlağın üst kısmının yemek yoluyla yakından ilişki halinde olması. Yani alkolün gırtlağın üst kısmına ve yutak yolunun başlangıç kısmına temas etmesi. Sigara kullanımına alkol kullanımı da eklendiğinde kansere yakalanma riski tek başına sigara içenlere göre 2 kata kadar artıyor.

Ayrıca papilloma virüs enfeksiyonları ve bazı kromozom bozuklukları da gırtlak kanserine yakalanma riskini artıran faktörler arasında yer alıyor.”

SES KISIKLIĞI, YUTMA GÜÇLÜĞÜ, NEFES DARLIĞINA DİKKAT!

Prof. Dr. Ahmet Köybaşıoğlu, gırtlak kanserinin tümörün gırtlaktaki yerleşim yerine göre farklı bulgular verdiğine dikkat çekerek şunları söylüyor: “Tümör ses tellerinde ise ses kısıklığı, gırtlağın üst kısmında ise boğazda kitle hissi, kulağa vuran ağrı, yutma zorluğu; gırtlağın alt kısmında ise nefes darlığı ilk belirtileri oluşturuyor. Tümör büyüyünce hangi bölge olursa olsun tüm bu belirtileri verebiliyor. Gırtlak kanserinin en önemli belirtileri ise ses kısıklığı, yutmada güçlük ve nefes darlığı. Bu yakınmalardan biri tek başına ortaya çıkabildiği gibi diğer belirtiler de eşlik edebiliyor. Dolayısıyla erken tanı için hastanın bu yakınmalardan biri ortaya çıktığında zaman kaybetmeden bir Kulak Burun Boğaz uzmanına başvurmalı.”

ERKEN TANI İLE TEDAVİ ŞANSI YÜZDE 90’A YÜKSELİYOR

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Köybaşıoğlu erken tanının her kanser türünde olduğu gibi gırtlak kanserinde de tedavi başarısını etkileyen en önemli faktör olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam ediyor:

“Erken evrede özellikle ses tellerinde yerleşen tümörler gırtlak içinde sınırlı kalıyor; boyun lenf bezlerine yayılmıyor. Bu nedenle de tedavideki başarı şansı yüzde 90 gibi oldukça yüksek bir rakama ulaşıyor. Tedavi tümörün yerleşim yeri ve evresine göre farklılık gösteriyor. Erken evre tümörlerde cerrahi ve radyoterapinin başarı şansları yakın oluyor.”

HASTA SESİNİ KAYBETMİYOR, BOĞAZINDA DELİKLE YAŞAMAK ZORUNDA KALMIYOR

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Köybaşıoğlu ileri evre tümörlerde kısmi cerrahiler yapılamazsa “total larenjektomi” denilen gırtlağın tümünün çıkarıldığı ameliyatların uygulandığını ve boyundaki lenf bezlerinin çıkarıldığını ifade ederek şunları söylüyor: “Hasta sesini kaybettiği gibi hayatı boyunca boğazında bir delikle yaşamak zorunda kalıyor.

Bunun aksine kanser erken evrede yakalandığında ise gırtlak sadece kısmen alınıyor; hasta bu sayede sesini kaybetmiyor, boğazında bir delikle yaşamak zorunda kalmıyor ve yemeğini rahatlıkla yiyebiliyor. Son zamanlarda ileri evre tümörlerde de ameliyat yapılmadan radyoterapi ve kemoterapi ile de başarılı sonuçlar alınıyor.”

KARBONDİOKSİT LAZER TEDAVİ YÖNTEMİ

Prof. Dr. Ahmet Köybaşıoğlu, pek çok hastalığın tedavisinde başvurulan karbondioksit lazerin gırtlak kanseri tedavisinde de büyük bir başarı sağladığını söyleyerek bu yöntemin avantajlarını şöyle sıralıyor:

•    “Karbondioksit lazer erken evre gırtlak kanserlerinde kanama olmadan, çevre dokulara hasar vermeden, hastanın boğazında delik açmadan ameliyat yapma imkanı veriyor.
•    Erken evre tümörlerde tek başına yeterli geliyor; ileri evre tümörlerde ise her zaman radyoterapi, kemoterapi gibi ek tedavi yöntemleriyle beraber kullanılıyor.
•    İşlemin süresi tümörün büyüklüğüne göre yarım saat ile 2-3 saat arasında değişiyor. Hastaların yemek yemeye başlamaları, hastaneden çıkış süreleri daha kısa sürede gerçekleşiyor. Öyle ki ileri evrede bu süre 6 aya kadar uzayabilirken, erken evre ise hasta ertesi gün taburcu olup, 3 gün sonra işine gidebiliyor.”


İçeriği Paylaşın