Görme Kusurlarının Lazer Tedavisi

Görme Kusurlarının Lazer Tedavisi

Görme Kusurlarının Lazer Tedavisi

Bizi Takip Et


Görme bozuklukları en yaygın toplum sağlığı sorunlarından biri. Günlük yaşamı ve konforu etkilemesi yanında, iş ve eğitim hayatını dahi etkiliyor. Gözlük ya da lenslerle görme sorunlarına çözüm üretilse de yeni gelişen tekniklerle bunlara da gerek kalmadan tedaviler mümkün. Gözü lazere uygun olmayanlara ya da yaşa bağlı yakını görme sorunu yaşayanlara ne tür tedavi seçenekleri var? Mercek değişimi hangi yaşlarda yapılabiliyor, ileri yaşlarda da yapmak mümkün mü? Kaç dereceye kadar miyop, hipermetrop ve astigmatlara lazerle tedavi imkanı var? Lazer ameliyatına engel hastalıklar var mı? Katarakt, glokom lazer tedavisinde engel mi? Lazer ameliyatı nasıl yapılır? Mercek değişimi hangi durumlarda nasıl yapılır? Anestezi yöntemi nedir? Hastaların gözü kapatılır mı? Ağrı çekilir mi, ameliyat sonrası ne kadar sürede iyileşme sağlanır?

Dünya Göz Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Haluk Talu merak edilenleri Sağlığım İçin Herşey’de yanıtladı.

. Gözlüklerden kurtaran tedaviler deyince ilk akla gelen lazer ameliyatları oluyor. Bu konuya gelmeden önce lazer ameliyatına uygun olmayanlara, yaşa bağlı yakın görme zorluğu olanlara ne tür tedavi seçenekleri sunulabiliyor?
“Gözün görme kusurlarını, 40’lı yaşlara kadar olanlar ve 40’lı yaşlardan sonra olanlar diye ikiye ayırmak gerekiyor. Miyop, hipermetrop ya da astigmat gibi kusurlar, eğer göz uygunsa lazerle düzeltilebiliyor ama bunları düzeltsek bile 40’lı yaşlardan itibaren gözümüzün mercekleri yakına bakarken odaklama kabiliyetlerini yitirmeye başlıyorlar. Bu aşamada yakın gözlük dönemimiz başlamış oluyor.

Günümüzde, yakın görmede 40 yaşından sonra oluşan sorunlarla ilgili geçerli bazı yöntemler var. Lazer yapılanlar da oluyor, memnun olan insanlar var ama genelde lazer bu konuda çok arzu edilen şekilde uzun vadede memnun edici sonuçlar vermiyor. Kamra adında, kornea içine bizim yerleştirdiğimiz küçük bir göz bebeği var. Bu FDA onayı da aldı. Bazı insanları memnun edebiliyor.

Bizim üzerinde daha çok durduğumuz, dünyada da doktorların ilgisini çeken başka gelişmeler var. Yaklaşım şu; madem gözümüzün merceği yakına bakarken odaklama yeteneğini yitiriyor ve biz bunu herhangi bir şekilde tekrar odaklama yapar hale getiremiyoruz. Göz merceği ileride saydamlığını da yitirince katarakt olacak. Katarak olduğu zaman ise nasıl olsa göz merceği çıkartılacak, yeni mercek takılacak. Öyleyse, taktığımız merceği çok odaklı mercek olarak takarsak uzağı ve yakını birlikte gösterebiliriz.

Bunlar bazı özel grup hastalar için çok memnun edici bir ameliyat tipi. Bu çok özel grup hipermetroplar. Yani 45-50 yaşına gelmiş uzak görmekte 1, 2 numara bozukluğu olan, yakında 3- 4 numara gözlük ihtiyacı olan kişilerde inanılmaz memnun edici sonuçlar veriyor. Tabi daha yüksek hipermetroplarda daha da başarılı, daha da memnun edici sonuçlar olduğunu söyleyebilirim size.”

“UZAĞI TEMİZ GÖRENLERE İLERİ YAŞLARDA DA LAZER YAPILABİLİR”

. Yani bir kişinin 48 yaşında yaşa bağlı yakını görme sorunu varsa, uygunsa da mercek değişimi yapabiliyorsunuz değil mi?
“Bu uzağına bağlı. Eğer uzağı çok temizse onda kamra gibi kornea içi ‘inley’ler bir avantaj sağlayabiliyor ama uzakta da bir iki numarası varsa ve yakında bu üç dört numaraysa, o zaman bu göz için mercekler çok iyi bir avantaj haline gelebiliyor.”

. Katarakt da olmuyor değil mi bu kişilerde?
“Olmuyor, kataraktı gelişmiş gibi yaptığımız bir işlem zaten bu.”

Op. Dr. Haluk Talu

. Lazer tedavisine gelirsek, tıp teknolojisi geliştiği için hep soruyorum, kaç dereceye kadar miyop, hipermetrop ve astigmatlara lazerle tedavi imkanı var?
“Genel kavram olarak, miyop artı astigmat toplamında 10 numaraya kadar tedavi yapabiliyoruz. Yani 8 numara miyop 2 numara astigmat; 7 numara miyop 3 numara astigmat toplamında. Eğer kornea uygunsa, yeteri kalınlıktaysa ve eğimiyle duruşuyla bize güven veriyorsa miyoplarda 10 numaraya kadar çıkabiliyoruz.

Hipermetroplarda bu 4 numaraya kadar daha memnun edici ama 6 numaraya kadar yapabilme hakkımız var. Fakat yaş 40’lara geldiyse, 40’ın üzerine çıkmaya başladıysak 3-4 numara hipermetroplarda biraz önce bahsettim göz içi mercek ameliyatı, mercek değişim ameliyatı biraz daha doktorlar tarafından benimsenmeye başlıyor diyebilirim.”

“BAZI HASTALIKLAR VE KİŞİNİN DAVRANIŞ ALIŞKANLIKLARI LAZER İÇİN ÖNEMLİ”

. Bazı hastalıklar, örneğin diyabet ya da romatoid artrit ya da gözle ilgili sorunlar, lazer ameliyatına engel teşkil edebilir mi? Lazer olmaya engel teşkil eden sağlık problemlerini sıralayabilir misiniz?
“Romatizma, şeker hastalığı, guatr, tiroit hastalıkları olanlar bize lazer için başvurduğu zaman dikkatle yaklaştığımız hastalık grupları. Çünkü bu sistemik hastalıkların iyi kontrol altında olmaması durumunda gözde şiddetli kuruluklara, reaksiyonlara sebebiyet verme ihtimali var.

Biz bir şeyi iyi yapalım derken hastamızın bu reaksiyonlar dolayısıyla yaşayacağı sorunlar, şikayetlerini artırabilecektir. Biraz o konularda dikkatli olmaya çalışıyoruz.

Nasıl oluyor? Diyabette her şey kontrollüyse, göz dibi çok temizse, hasta kendine çok iyi bakıyorsa hemoglabin A1C çok iyi gidiyorsa o zaman gönül rahatlığıyla lazer yapabiliyoruz. Buna karşılık, biraz göz dibinde sıkıntıları var, kontrollerini ihmal eden bir hasta kendisini de çok umursamayan bir durumdaysa hiçbir şekilde yaklaşmak istemiyoruz. Göz dibi problemleri yaşarsa, hasta ‘siz benim gözlerime lazer yaptınız ondan sonra bunlar benim başıma geldi’ şikayetini bile yapabilir. Bir de tabi hastalığın dokuya verdiği hasara da bakıyoruz. Hiçbir şey vermediyse çok idare ediliyorsa o zaman biraz daha rahat davranabiliyoruz.”

. Katarakt, glokom gibi hastalıklar da engel teşkil edebilir mi? Örneğin; biraz önce korneanın kalınlığının da önemli bir kriter olduğunu söylediniz. Başka hastalıklar var mı gözle ilgili bu hasta lazer olmamalı dediğiniz?
“Katarakt başlamış hastalarda lazer yapmıyoruz. Çünkü kataraktta sonuçta biz hastamızın gözlüksüz yaşayabilecek sınırlara yaklaştıracak şekilde yapmaya gayret ediyoruz. Görmeyi azaltan bir katarakt tespit ettiysek katarakt cerrahisiyle tedavi ediyoruz. Artık lazer yapmamıza gerek kalmıyor. Göz tansiyonu varlığında yine bugün elimizde çok değerli tetkik cihazları var. Tansiyonun göze ne kadar zarar verdiğini çok iyi takip edebildiğimiz ölçüm teknikleri var. Hastamızın bu ölçümlere ulaşabilme imkanı varsa, sürekli takiplerini ciddi şekilde yapabilecekse, o zaman bazen göz tansiyonu varlığında da lazer yapabiliyoruz. Ancak, dediğim gibi çok özel durumlarda oluyor bu. Bazen de siz kontrol altında tutamayacaksınız deyip yapmıyoruz. Çünkü yaptığımız lazer ameliyatından sonra göz tansiyon ölçümlerini çok doğru yapamıyoruz. Lazer olunca, tansiyon olduğundan çok daha düşük ölçülüyor, her şey iyi gidiyormuş zannediliyor. Onun için artık tansiyon takip kriterimiz değil, göz dibinin ölçümleri. Bunu da özel ölçüm cihazlarıyla yaptığımız takipler kriterimiz haline geliyor.”

“ÇOK ODAKLI MERCEKLERLE AVANTAJ SAĞLANABİLİYOR”

. Lazer ameliyatı ve mercek değişim operasyonları nasıl yapılıyor, nasıl bir işlem gerçekleşiyor?
“Gözümüz bir şeyi görebilsin diye gelen görüntüyü, görme merkezine indirmek zorunda. Bir kırıcılık sistemimiz var. Bu kırıcılık sistemi gözümüzün önündeki kornea tabakası, yaklaşık 43 derecelik bir kırıcılığı vardır. Gözlük değeri olarak 22 derecelik bir gözlük gibi düşünebilirsiniz. Göz bebeğimizin arkasında da gözlük değeri 10 numara olan bir merceğimiz var. Yani bu kırıcılıktaki durumumuz gelen görüntüyü görme merkezimize net indiriyorsa, gözlüksüz görebiliyoruz demektir. Gelen görüntü fazla kırılıyorsa ve arkaya ulaşamıyorsa o zaman miyopuz; az kırılıyorsa geride odaklanma oluyorsa, hipermetrop durumdayız.

Lazer operasyonunda, gözün önündeki bu kornea tabakasının kırıcılığını değiştiriyoruz. Miyoplarda bu kırıcılığı törpüleyerek bir düzeltme yaparak azaltıyoruz, hipermetroplarda ise yine törpüleyerek fakat bu sefer bir tepecik oluşturarak arttırıyoruz. Yani miyoplar ile hipermetroplarda verdiğimiz şekil birbirinden farklı oluyor. Bu kornea tabakasına yaptığımız tedavi kalıcı olsun diye içindeki et tabakaya bizim stroma dediğimiz tabakaya yapıyor olmamız lazım, üstündeki cildi aşmamız lazım. Cilde lazer yaparsak cilt kendisini tekrar düzeltecek, yaptığımız hiçbir şey kalıcı olmayacak. Onun için o cildi aşmamız lazım. Cildi aşmak için de bir kapak yapıyoruz. Lazer operasyonunu yapıyoruz ve yaptığımız kapağı kapatıyoruz. Bu sayede hastamız çabuk iyileşiyor. 3- 5 saatlik bir yara iyileşmesinden sonra normal hayatına geri dönebiliyor.

Bu uzak için yaptığımız miyop, hipermetrop ve astigmat tedavileri için geçerli yöntem. Bunu yapamadığımız durumlarda -eğer hastamızın durumu da uygunsa- göz içindeki 10 numara gözlük değerindeki merceği çıkartıp, gözün içine yeni bir suni mercek yerleştiriyoruz. Bu suni mercek uzak ve yakını gösteren multifokal odaklı bir mercek olursa, yakına bakarken de odaklanmaya gerek kalmadan yakını gösterme özelliğinde oluyor. Uzaktaki kuvvetini de ayarlıyoruz zaten. Belli hesaplarla hem uzağı hem yakını görür hale getirebiliyoruz hastalarımızı. Bu operasyonda doğal olarak ‘0.0’ numara olacak diye bir şey yok. Ufak tefek numaralar kalsa bile hastalar gözlüksüz uzağı ve yakını görebilir halde olabilirler. Çok gerekirse bir dinlendirici gözlük verip, o gözlükle uzak ve yakını biraz daha rahatlatabiliyoruz.

Hastamız durumundan memnun değilse, kalan numarasından olabilir. Lazerle kalan numarayı da bir parça daha düzeltme şansımız vardır. Yani daha önce lazer yapmışsak eğer, günün birinde katarakt ameliyatını rahatlıkla yapabiliyoruz. Ayrıca, daha önce katarakt tarzı mercek değişimi ameliyatı yaptıysak da kalmış numaraları lazerle düzeltebiliyoruz. Hastalarımız bize hep bu soruyu soruyorlar. ‘Ben lazer olacağım ama ileride başka ameliyat olmam mümkün olacak mı?’ diye. Evet mümkün olacak. Yani bizim yaptığımız herhangi bir ameliyatın ileride olabileceği herhangi bir ameliyata engel teşkil etmesi mümkün değil. Engel teşkil ediyor olsaydı ameliyat yerine başka yöntemler üzerinde konuşuyor olurduk.”

“LAZER VE MERCEK DEĞİŞİMİNDE İYİLEŞME SÜRESİ NE KADAR?”

. Bu her iki işlemi karşılaştırarak anlatmanızı rica edeceğim. Süre ne kadardır? Gerek lazerle yapılan kırılma kusuruyla ilgili ameliyatlarda, gerek mercek değişimi ameliyatlarında. Ayrıca, anestezi yöntemi nasıldır? Hastaların gözü kapatılır mı? Ağrı ya da acı çekerler mi? Görme, ameliyattan hemen sonra istenilen düzeye erişir mi yoksa belirli bir süre geçmesi gerekir mi?
“Bu kişiden kişiye ve yaptığımız operasyona bağlı olarak değişebilir. Genel anlamda her şey çok uygunsa ve çok arzu ettiğimiz bir lazer ameliyatını yaptıysak 5 dakika birinci aşaması, 5 dakikada da ikinci numara düzeltme aşaması. 10 dakikalık bir işlemdir. 3-4 saat yanma, batma, ağrı olabilir ama hastamız ertesi sabah bize kontrole arabasını kullanarak rahatlıkla gelip, işine dönebilir. İşten güçten alan bir ameliyat değildir. Çabuk, rahatlıkla birkaç saatte atlatılan bir yöntemdir. İki gözü aynı anda yaparız ve ertesi gün muhtemelen bizimle işi bitmiştir.

Göz içi mercek ameliyatlarını, iki gözü aynı anda yapmıyoruz. Gözün içerisine girdiğimiz için on binde bir de olsa bir enfeksiyonla karşılaşma durumumuz söz konusu olabildiği için, önce bir gözle başlıyoruz. Mümkünse baskın olmayan gözümüzle başlıyoruz. Çünkü orada bir hesaplama yaparak merceği takıyoruz. O hesabımız tuttu mu 0.25 derece şaştık mı ona bakıyoruz. 2-3 gün geçtikten sonra da diğer gözünü yapıyoruz hesabımız daha iyi otursun diye. Mercek ameliyatları birkaç gün iyileşme süreci gerektiriyor. Genel bir fikir vermesi açısından, pazartesi birinci göz, çarşamba ikinci göz ameliyatını yapsak, perşembe-cuma günü tekrar işinin başına dönebilir halde oluyor. Eğer ameliyat arzu ettiğimiz gibi gitmişse.”


İçeriği Paylaşın