Hipertiroidi Ve Zehirli Guatr Nedir?

Hipertiroidi Ve Zehirli Guatr Nedir?

Hipertiroidi Ve Zehirli Guatr Nedir?

Bizi Takip Et


Tiroid bezinin fazla çalışmasına hipertiroidi denildiğini vurgulayan Acıbadem Hastanesi uzmanlarından İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Sezgin Meriçliler, halk arasında Zehirli Guatr denen Graves hastalığının da hipertiroidinin bir çeşidi olduğunu belirtiyor.

Halk arasında radyoaktif iyotla hipertiroidi tedavisininin, tiroid kanserlerindeki radyoaktif ablasyon tedavisiyle karıştırıldığını; oysa hipertiroidi tedavisinde kanser tedavisindekine oranla çok daha düşük dozda radyasyon kullanıldığını anlatıyor.

Zayıflamak amacıyla tiroid ilaçları kullanılmasının sakıncalı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Meriçliler, tiroit hastalıklarının belirtileri, çeşitleri, tedavi yöntemleri hakkında sorularımızı yanıtladı.

. Hipertiroidi ve zehirli guatr nedir, aralarında ne gibi farklılıklar vardır?
“Hipertiroidi, tiroidin fazla çalışmasıdır. Fazla hormon üreterek kana vermesidir ama kanda tiroit hormon seviyesini fazla bulduğumuz her durum hipertiroidi anlamına gelmeyebilir. Tiroidin normal, az hatta hiç çalışmadığı durumlarda bile kanda tiroit hormon seviyesini fazla bulabiliriz.  Genellikle çarpıntı, terleme, titreme, çoğunlukla kilo kaybı gibi şikayetlerle doktora giden bir hastada kanda tiroit hormonları yüksek bulunduğunda bu yüksekliğin nedeninin tiroidin fazla çalışması hipertiroidi mi yoksa başka bir nedene mi bağlı diye araştırmamız gerekir.

Zehirli guatr, halk arasında hipertiroidi diğer bir deyişle kanda hormon seviyesinin fazla olması olarak algılanıyor. Halbuki hipertiroidinin bir çeşididir zehirli guatr. Tıbbi adıyla graves hastalığıdır. Graves yani zehirli guatrda; hormonlar yanında antikor dediğimiz tiroidin bağışıklık sistemine ait birkaç madde daha salgılanıyor.

Bu maddeler, bazen göz kasları başta olmak üzere vücudun kendi dokularını düşman kabul ederek onlarla savaşmaya başlıyorlar. En çok bilinen bulgusu gözlerde ileri doğru büyüme, göz kapaklarında geriye doğru çekilme gibi. Bu bulgudan dolayı da halk arasında zehirli guatr adı veriliyor bu hastalığa.”

. Hipertroidin belirtileri nelerdir?
“Nasıl bir arabanın motorunu çalıştırmadan önce kontak anahtarını çevirirsiniz ve bir kıvılcım çıkar ardından motor çalışır. Tiroit hormonları da vücuttaki hücrelerin kontak anahtarıdır ya da kontağın yarattığı kıvılcımdır.

Bütün hücreler tiroit hormonlarının ateşlemesiyle normal fonksiyonlarına başlarlar ve devam ederler. Tiroit hormon seviyesi kanda hızlı olduğunda daha fazla kıvılcım çakar ve hücreler giderek daha fazla çalışırlar. Dolayısıyla hipertiroidi aslında vücuttaki tüm hücrelerin çok daha fazla çalıştığı, normalden fazla çalıştığı bir dönemdir. Bu bulgu her organda farklı bir şekilde kendini ortaya koyar. Mesela kalp, beş katı daha fazla çalışır. Karaciğer üç katı daha fazla çalışır. Sonuçta organların fazla çalışması fazla enerji harcatır. Buna bağlı olarak da birtakım bulgular ortaya çıkar.

Belirtilerin başında çarpıntı geliyor, genellikle kilo kaybı olur çünkü metabolizma hızlı çalışıyor ve fazla enerji harcanıyor. Ancak bazen iştah o kadar çok açılır ki metabolizma hızlı çalışsa da kişi, çok fazla yer ve neticesinde kilo alan hipertiroidi hastaları da görebiliyoruz. Terleme, elde titreme bazen vücutta titreme, artan metabolizmaya vücudun yakıtının yetişmemesi nedeniyle özellikle deri, cilt gibi organların yeterli derecede beslenememesi üzerine cilt kuruması, saç dökülmesi, cinsel isteksizlik gibi şikayetler ortaya çıkar.”

AİLEVİ YATKINLIK ZEHİRLİ GUATR NEDENİ
. Hastalığın nedeni nedir, kimlerde daha çok görülür? Örneğin nodüllerin olması da hipertiroit için bir risk midir? Başka hangi faktörler hastalığa zemin hazırlar?

“Tiroit bezinin fazla çalışması iki şekilde olabilir; hiç nodül içermeyen dümdüz bir tiroit bezi bir şekilde normalden fazla çalışmaya başlayabilir. Biz buna diffüz guatr diyoruz. Zehirli guatr genellikle hiç nodülsüz guatrlarda görülür. Bu durumda biraz ailevi yatkınlık biraz da stres, yaşam şartları, farklı hormonların değişiklikleri rol oynamaktadır.

Bir de nodüllerin fazla çalışma ihtimali var. Nodüllü guatrlarda nodül, tiroit dokusundan kaynaklandığı için tiroit dokusunun bir özelliği olan hormon salgılama yeteneğini taşıyabilir fakat nodül hormon salgılamaya başladığında bunu normal tiroit dokusundan farklı olarak kontrolsüz olarak gerçekleştirir.

Normal tiroit dokusu, vücudun kontrol mekanizması içinde çalışır. Vücut, ihtiyacını tiroide bildirir ve tiroit o kadar hormon salgılar. İhtiyaç azalınca da tiroit hormon üretimini azaltır. Ama nodüllerde bu kontrol mekanizması bozulmuştur. Hormon salgılayarak karşımıza çıkarlar bu daha çok kalıtsal tiroidin bir türüdür.”

ZAYIFLAMAK İÇİN TİROİD İLACI ASLA KULLANILMAMALI
. Bazı kimseler, metabolizmasını hızlandırarak zayıflamak amacıyla tiroit ilaçlarını kullanıyor. Bu konuda görüşünüz nedir? Kullanılan tiroit ilaçları, hipertiroide zemin hazırlar mı?

“Tiroit bezinin fazla çalışması yani fazla hormon üretmesi, tüm organların biraz daha fazla çalışmasına yol açarak metabolizmayı hızlandırır. Bu çalışma sırasında yağ dokusunun yanında yağ dışı dokudan da enerji tüketir vücut.

Hem hipertiroidi hastalarında hem de sırf zayıflama amaçlı tiroit hormonu alınması durumunda vücut, enerjiyi yağ dokusu kadar yağ dışı dokudan (kaslardan, vücut proteinlerinden) da harcar. Dolayısıyla o sırada verilen kilo, sağlıksız bir kilo vermedir.

Hipertiroidi geçirmiş hastalara bakarsak eğer hipertiroidin yani kanda tiroit hormon seviyesinin fazla olduğu dönemlerde verilen kiloların hepsinin tedaviden sonra geri alındığını görürüsünüz. Çünkü vücut kendi sağlıklı kilosuna, sağlıklı kas yapısına geri dönmek ister. Üstelik aşırı derecede alınan tiroit hormonu kemik erimesine yol açmaktadır, ruh sağlığını etkilemektedir ve merkez sinir sisteminin fonksiyonlarını da etkilemektedir. Bu yüzden eğer hormon eksikliği yoksa tiroidi normal çalışan bir kişi için dışarıdan tiroit hormonu vermeyi uygun görmüyoruz.”

TİROİD İÇİN GEBELİKTE KULLANILAN TEK BİR İLAÇ VAR
. Bir kadın tiroit hastası olarak hamile kalırsa, bu dönemde tiroit ilaçları kullanabilir mi? Doğum sonrasında emzirme döneminde kullanabilir mi? Anneden bebeğe bir geçiş olabilir mi?

“Gebeliğin ilk 11 haftasında tiroidin fazla çalışmasını yavaşlatıcı tedavi için elimizde tek ilaç var. Diğer kullandığımız ilaçların hiçbirini gebelik sırasında kullanamıyoruz. Hatta tüm gebelik boyunca bu ilaçları kullanmıyoruz aslında.

Bu tek ilacı da gebeliğin ilk 11 haftasında kullanmayı pek sevmiyoruz. Ama hipertiroidi devam ediyorsa 11 haftadan sonra kullanıyoruz. Daha önceden hipertiroidisi olmayan gebe kalmış bir kadında gebeliğin ilk üç ayında hipertiroidi saptasak da mümkünse ilaçsız takip ediyoruz.

Hipertiroidisi bilinen ve  hipertiroidi kontrolü için ilaç kullanmakta olan bir hanım o süreçte önerilmemesine rağmen gebe kalırsa, mecburen kandaki hormon düzeyini en uygun şekle getirmek için en düşük dozda ilaç kullanmaya çalışıyoruz. İlacın dozlarını ayarlamak sıkıntılı aslında ama 11. haftadan sonra o tek ilacın en düşük dozda kullanılmasında bir sakınca yok.”

RADYOAKTİF İYOTLA RADYOAKTİF ABLASYON KARIŞTIRILMAMALI
. Radyoaktif iyot tedavisini hangi hastalara öneriyorsunuz, nasıl uygulanıyor? Tedavi öncesi, tedavi sırasında ve tedavinin sonrasında nelere dikkat edilmesi gerekiyor?

“Hipertiroidi, nodülsüz bir guatra bağlı olarak ortaya çıktıysa ve biz antitiroit tedavi dediğimiz tiroidi yavaşlatıcı, normale döndürücü medikal tedaviden yaklaşık bir yıl boyunca düzenli uygulamamıza rağmen fayda görmediysek ya da fayda gördüysek de üç ay içinde nüks olduysa ya da kişinin tüm hayatı boyunca toplam üç kereden fazla nüks olduysa; hastaya, radyoaktif iyot tedavisini öneriyoruz.

Radyoaktif iyotla hipertiroidi tedavisinini (atom tedavisi), tiroid kanserlerindeki radyoaktif ablasyon tedavisiyle karıştırmamak lazım. Halk arasında karıştırılan budur. Çünkü o sırada çok yüksek doz radyasyon kullanıldığı için hasta bir süre hastanede kalır ve 15-20 gün yakınlarıyla temastan kaçması söylenilir.

Oysa hipertiroidi tedavisinde biz çok düşük doz iyot kullanıyoruz dolayısıyla birkaç gün çocuğuna yaklaşmaması, ayrı havlu kullanması, tuvaletin bol suyla yıkanması dışında bir önerimiz yok.”

. Hipertiroidi hastaları ömür boyu ilaç kullanmak zorundalar mı, tedaviden sonra tekrarlama riski var mıdır? Hastalar nelere dikkat edilmelidir?
“Hipertiroidi, hangi duruma bağlıysa ilaç tedavisinin ne kadar süreceği de bu durumun özelliklerine bağlıdır. Nodüllü bir guatrda eğer nodüllerin fazla çalışması nedeniyle hipertiroidi ortaya çıkıyorsa ilaç, sadece kontrol altına alacaktır ve kesildiğinde tekrar nüks olacaktır.

Hormon salgılayarak kendini ortaya çıkaran nodüllü guatrlarda ilaçla tedavi altına alındıktan sonra operasyon öneriyoruz. Çünkü ilaçların ömür boyu kullanılması riskler taşıyabilir ancak yaşlı kişilerde, operasyona engel olan durumlarda bazen ilaçla ömür boyu kontrol altında tutmaya çalışıyoruz.

Ancak, diffüz guatrlarda nodülsüz hipertiroidilerde hedefimiz maksimum ilk bir yıl içinde ilaçla kontrol altına almak. İlaçla maksimum bir yıl içinde kontrol altına alamıyorsak daha kalıcı bir tedavi yöntemi radyoaktif iyot ya da cerrahi tedaviyi önermek durumundayız.”


İçeriği Paylaşın