Tiroid Hastalıkları ve Tiroid Cerrahisindeki Gelişmeler

Tiroid Hastalıkları ve Tiroid Cerrahisindeki Gelişmeler

Tiroid Hastalıkları ve Tiroid Cerrahisindeki Gelişmeler

Bizi Takip Et


Günümüzde tiroid cerrahisindeki gelişmeler nelerdir? Tiroid ameliyatları günümüzde kapalı olarak da yapılmakta mıdır? Tiroid nodüllerinin kanserleşme riski nedir? Kanser riski taşıyan nodüllerin özellikleri nelerdir? İnce iğne biyopsisi sırasında neden patolog da olmalıdır? Çoklu nodül olduğunda ince iğne aspirasyon biyopsisinin güvenirliliği nedir? Erkeklerde tek nodül varsa biraz daha dikkatle araştırılması gerekir mi? Ne tür durumlarda ameliyat yapılır?

Memorial Şişli Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Adnan İşgör, tiroid hastalıkları, tiroid nodülleri ve tiroid cerrahisindeki gelişmeleri Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.

“MONİTÖRİZASYON SAYESİNDE HASTANIN SES TELLERİ ZARAR GÖRMEZ”

. Günümüzde tiroid cerrahisindeki gelişmeler nelerdir?
“Tiroid cerrahisinde teknik açıdan en büyük gelişmelerden biri, damarı hem kapatıp hem de kesen cihazların olmasıdır. Ameliyat sırasında bir organ çıkarırken ya da bir iş yaparaken önümüzde birtakım damarlar olur ve bu damarların kanamasın diye bağlanması, kesilmesi gerekir. Eskiden bunların birçoğu iplikle bağlanır ve dikilirdi. Yeni cihazların getirdiği en büyük kolaylık zaman kaybını önlemesidir. Ancak enerji temelli cihazlar oldukları için kullanırken yandaş dokulara ısı hasarı vermemek için dikkat etmek gerekir. Damarı yakarken veya keserken yakınında çok hayati veya önemli bir organ varsa ona dikkat etmek gerekir.

Tiroid cerrahisinde ikinci en önemli gelişme, ameliyat sırasında sinirlerin kontrol edebileceği bir sistemin kullanılmasıdır. Buna ameliyat sırasında sinir kontrolü-monitörizasyon denir. Sinirleri korumak yüzde 100 mümkün değildir ama sistem cerraha çok büyük kolaylıklar sağlar. Çünkü tiroid ameliyatlarında hastanın ses tellerine verilecek bir zarar ses sorunlarına yol açar. Monitörizasyonun ikinci faydası da ameliyat sırasında strateji değişikliğine imkan vermesidir.”

‘‘TİROİD AMELİYATLARININ YÜZDE 2’Sİ KAPALI YAPILMAKTADIR’’

. Tiroid ameliyatları günümüzde kapalı olarak da yapılmakta mıdır?
“Günümüzde kapalı olarak yapılan tiroid ameliyatı sayısı toplam ameliyatlar içinde devede kulak gibidir. Türkiye’de yaklaşık yılda 60 bine yakın tiroid ameliyatı yapılmaktadır. Bunun ancak yüzde 2’si kapalıdır. Çünkü henüz kapalı ameliyatlar tiroid cerrahisinde tam oturmadı. İkincisi, teknik nedenlerden dolayı her hastaya uygulanamaz. Üçüncüsü de biraz daha pahalı cihazlar olmasıdır. Ayrıca robot cerrahisi de artık kullanılmaktadır ama  henüz istenilen popüleriteye ulaşamamıştır. Onun dışında laparoskopik denilen yöntemlerle tiroidi ameliyat etme şansı vardır. Ancak bunlar tiroid ameliyatı gereken hastaların çok az bir kısmında uygulanabilmektedir.”

‘‘BİR NODÜLÜN KANSER OLMA İHTİMALİ YÜZDE 4-5’TİR’’

. Tiroid nodüllerinin kanserleşme riski nedir? Kanser riski taşıyan nodüllerin özellikleri nelerdir?
“Bir tiroid nodülünün ortalama kanser olma ihtimali yüzde 4-5’dir. Nodül neredeyse toplumun yüzde 60’ında var. Tiroid hastası olduğunu bilmediğimiz 100 kişiye ultrason yapılsa 50’sinde bir nodül bulunur. Ama bunların hepsinde kanser riski var denilemez. Tiroid nodüllerinin yüzde 15’ine ameliyat gerekir. Klinik olarak bakıldığında ele sert gelen ve oynamayan bir nodül varsa, ailede tiroid kanseri öyküsü bulunuyorsa önemsenir.  Ama bütün bunlardan önce bir ultrason gerekir. Ultrason bize o nodülün özelliklerini söyler. Birkaç tane nodülde kanser çıkma riski çok fazladır ve eğer onlar görülürse bir ileri aşamaya geçip iğne biyopsisi yapılır. Biyopsi mutlaka görüntüleme eşliğinde yapılmalıdır. Çünkü doğru yerden örnek alabilmek için iğnenin o nodüle girdiğini görmek gerekir.”

Prof. Dr. Adnan İşgör

. İnce iğne biyopsisi sırasında neden patolog da olmalıdır?
“Alınan örnek enjektörün iğnesine bir doku parçası olarak değil hücre düzeyinde gelir. Dolayısıyla alınan materyal yeterli mi değil mi o anda karar vermek gerekir. Patoloji, inceleyeceği bir örnek bulamazsa hastaya bir kez daha biyopsi yapmak gerekir. Bundan kaçınmanın yolu o anda patoloğun olmasıdır. Patolog genellikle o anda tanı vermez. Tanı vermek için yeterli bulduğunda işlem sonlandırılır.”

‘‘İĞNE BİYOPSİSİ ÇAPI 2.5 CM OLAN NODÜLLERE YAPILIR’’

. Çoklu nodül olduğunda ince iğne aspirasyon biyopsisinin güvenirliliği nedir?
“Kaç tane nodüle iğne biyopsisi yapılacağı konusunda en büyük kolaylığı bize ultrason gösterir. Eğer nodüllerin hepsi aynı karakterdeyse ve bu nodüllerin yapısı kanseri çağrıştıracak birtakım özellikler içermiyorsa hiçbirine biyopsi yapılmaz. Ama örneğin 6 nodül var ve 2 tanesi bazı özellikleri içeriyorsa sadece ikisine yapılır. Bir de nodülün büyüklüğüyle ilgili kriterler vardır. Genellikle önemli özelliği yoksa ve çapı 2-2.5 santimse onların çoğuna yapılmaz. Ama çapı 2.5 santimin üzerindeki her nodüle yapma eğilimi vardır. Bir de, tek içi kist dolan vasa yani bir duvarı var ve içi sıvı dolu ise biyopsiye gerek yoktur. Zaten yüzde 99 iyi huylu olur.”

“ERKEKLERDEKİ NODÜLLERDE KANSER ÇIKMA RİSKİ DAHA FAZLADIR”

. Erkeklerde tek nodül varsa biraz daha dikkatle araştırılması gerekir mi?
“İstatistiklere göre erkeklerdeki nodüllerde kanser çıkma riski daha fazladır. Nodüllerde kanser çıkma riski kadınlarda 55, erkeklerde 45 yaş kabul edilir. Ama 55 yaşının üzerindeki erkeklerde nodül varsa o da bir kriterdir. Bir hastaya iğne biyopsisine karar verilirken yaş dışındaki bir başka kriter radyasyon öyküsüdür. Hastaya doğru sorular sorulup daha önce herhangi bir radyasyonla karşılaşıp karşılaşmadığı öğrenilmelidir. Çünkü radyasyon bu an için bildiğimiz hemen hemen tek, tiroid kanser sebebidir.”

. Nodülü olduğunu bilmeden yaşayan kişilerle ilgili ne yapmak gerekir?
“Tiroid için henüz tarama testleri kabul görmedi. Çünkü nodül sayısı çok. Japonya ve kuzey ülkelerinde yapılan çalışmalarda da yüzde 60 oranında. Dolayısıyla her bireye tiroid ultrasonu yaptırmanın bir anlamı yok.”

TİROİD AMELİYATI HANGİ DURUMLARDA YAPILIR?

. Ne tür durumlarda ameliyat yapılır?
“Tiroid ameliyatı öncelikle kanser şüphesi olan veya kanser tanısı iğne biyopsisiyle konmuş hastalara yapılır. İkinci sırada zehirli guatrı olup ilaç veya diğer tedavilere uygun olmayanlar gelir. Üçüncü olarak da solunum sıkıntısına neden olan büyük guatrı bulunanlara ameliyat yapılır. Özellikle göğse doğru büyümüş bir nodül veya guatr varsa bunlar nefes borusunu itip baskı yapabilir. Tiroid kanserlerinde şuanda yaygın olan görüş tamamının çıkarılmasıdır. Eğer hasta düşük risk grubundaysa, nodülün çapı kanser olmasına rağmen bir santimden küçükse, kanıtlar tek taraflı bir ameliyatın yetebileceği yönündedir. Ancak kural değildir; tamamen hekimin ve hastanın karşılıklı bu konuda karar vermesiyle ilgilidir. Çünkü hastaya daha sonradan ikinci bir ameliyat gerekebilir.”


İçeriği Paylaşın