İdrar yolu iltihabına antibiyotik tedavisi

İdrar yolu iltihabına antibiyotik tedavisi

İdrar yolu iltihabına antibiyotik tedavisi

Bizi Takip Et


Anadolu Sağlık Merkezi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Aslan Demir idrar yolu enfeksiyonlarının oluşumunu ve korunma yollarını anlattı.

Kış mevsimiyle birlikte havaların soğumasına bağlı olarak, hastanelere idrar yolu iltihabı yakınmasıyla gelen hasta sayısı artıyor. İdrar yolu iltihabını kolaylaştıran faktörlerden biri hiç kuşkusuz soğuk. Soğuğun idrar yolları üzerinde nasıl bir etki yarattığının yanıtı tam olarak bilinmesede de bu konu üzerindeki çalışmalar devam ediyor.

İdrar yolu enfeksiyonları aslında kolay tedavi edilebilen hastalıklar olmasına karşın, ihmal edildiğinde sonraki tedaviyi güçleştirebilmekte. Kişinin hayat kalitesini bozan ve ağrıya yol açan idrar yolu enfeksiyonlarında hasta; idrar yaparken yanma, 2 saatten daha yakın aralıklarla idrara çıkma, kesik kesik işeme, ani işeme hissi ile sık sık idrarı varmış gibi hissetme, tuvalete gittiğinde ise sadece birkaç damla idrar yapma, kötü kokulu idrar yapma ve bazen de idrarda kan görme yakınmaları ile doktora başvuruyor.

İdrar yolu tahrişi 

Anadolu Sağlık Merkezi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Aslan Demir’in verdiği bilgiye göre, idrar yapma sıkıntılarının altında her zaman mikrobik enfeksiyon yatmayabiliyor. İdrar torbasının tahriş olması sonucu da benzer belirtiler gözlenebiliyor. Op. Dr. Demir’in verdiği bilgiye göre, idrar torbasının ve idrar kanallarının içerisinde jel niteliğinde glikozaminoglukan denilen koruyucu bir tabaka bulunuyor. Bu tabaka adeta idrarın idrar torbasıyla olan temasını engelliyor. Böylece idrar, idrar torbasının duvarıyla direkt temasa geçmediği için idrar, idrar torbasına herhangi bir zarar vermeden bir süre bekleyebiliyor. Glikozaminoglukan tabakasının fonksiyonu çok önemli. Bu tabakada bozulma olmaması gerekiyor.

SOĞUK NASIL ETKİLİYOR?
Op. Dr. Aslan Demir, soğukta meydana gelen değişim konusunda ise şunları anlatıyor: “Tam olarak tanımlanamasa da soğuklarla birlikte bir takım değişiklikler meydana geliyor. Soğuk idrar torbasını tahriş ederek, idrar yolu enfeksiyonlarına yatkınlığını artırıyor. Kişinin herhangi bir sebeple uzun bir süre soğuğa maruz kalma durumunda bu tabakada bir takım bozulmalar olabilir.”

Op. Dr. Demir idrar yolu enfeksiyonlarında günlük sıvı alım miktarının da çok önemli olduğunu belirterek, “Günlük sıvı miktarını yeterince almayan kişilerin idrar yolu enfeksiyonu geçirme riski daha fazla görülüyor. Çünkü sıvı alınmadığı zaman idrar konsantrasyonu daha fazla olduğu için, idrarın idrar kanallarındaki kimyasal etkisi de daha fazla oluyor. Mikrop olsun ya da olmasın tahriş olduğu için tıpkı idrar yolu enfeksiyonu varmış gibi belirtiler ortaya çıkıyor” diyor.

KADINLARDA DAHA YAYGIN

İdrar yolu enfeksiyonları kadınlarda erkeklere oranla daha fazla gözleniyor. Bunun temel nedeni ise anatomik yapı. Bir erkek senede bir kere, kadın ise senede iki kere idrar yolu enfeksiyonu geçiriyorsa normal karşılanabileceğini söyleyen Op. Dr. Demir; daha sık gözlemlendiği taktirde enfeksiyon oluşumunu kolaylaştıran, böbrek hastalığı, diyabet, anatomik yapıda bozukluk olup olmadığının araştırılması gerektiğini vurguluyor.

İdrar yolu enfeksiyonlarının kadınlarda daha fazla görülmesinin temel nedeninin kadın ile erkek arasındaki anatomik yapı farklılığı olduğunu hatırlatan Op. Dr. Aslan Demir sözlerine şöyle devam ediyor: “Kadınlardaki idrar kanalının erkeklere oranla kısa olmasından dolayı, kadınlar daha kolay etkilenir. Örneğin deniz veya havuz gibi ortamlardan erkek kolay kolay enfeksiyon kapmaz. Çünkü dış idrar kanalı erkekte daha uzun olduğundan mikrop idrar torbasına kolay kolay ulaşamaz. Kadındaki kanal kısa olduğu için mikrop idrar torbasına çok daha rahat ulaşır. Cinsel ilişki esnasında meydana gelen travmalar da enfeksiyona olan eğilimi arttırır. İlk kez cinsel ilişkide bulunan ya da her zamankinden daha yoğun cinsellik yaşayan pekçok kadında yanma başlar. Özellikle balayında görülen bu durum nedeni ile tabloya ‘balayı sistiti’ deniyor.”

Kişisel temizlik yetersizse…

İdrar yolu rahatsızlıklarındaki bir diğer etkenin de tuvalet alışkanlıkları olduğunu söyleyen Op. Dr. Demir, “Tuvalet sonrası temizliğin arkadan öne doğru yapılması anüs çevresindeki mikroorganizmaları dış idrar kanalına yaklaştırır. Bu nedenle temizlik konusuna kadınların özen göstermesi, ön ve arka bölge temizliğini önden başlamak kaydıyla ayrı ayrı yapmaları gerekir” diyor.

Hamilelik sırasında meydana gelen hormonal değişimler, idrar yollarını etkileyerek daha hassas bir yapı kazanmasına neden olabiliyor. Yine hormonal değişimlere bağlı olarak yaşlı kadınlarda da idrar yolu enfeksiyonu biraz daha sık görülebiliyor. Op. Dr. Demir bunun sebebini de, bu dokuların sağlamlığını sağlayan östrojen denen kadınlık hormonunun azalmasına bağlı olarak bu bölgede kuruluk ve zayıflama meydana gelmesi ve bu durumun idrar enfeksiyonuna zemin hazırlaması olarak açıklıyor.
İdrar yolu enfeksiyonlarının ortaya çıkmasında erkeklerde de yine sıvı alım oranı ve soğuk gibi ortak faktörler söz konusu. Ancak erkekler açısından risk oluşturan bir başka nokta ise, korunmasız olarak farklı kişilerle yaşadıkları ilişkiler. Op. Dr. Aslan Demir’in verdiği bilgiye göre, erkeklerin farklı kişilerle girdikleri korunmasız cinsel ilişkilerden kaptıkları çeşitli mikroplar eğer vaktinde ve gereği gibi tedavi edilmemişse bu mikrop prostata kadar giderek burada kronik bir prostat iltihabına neden olabiliyor. Sıvı alımının düştüğü durumlarda, soğuğa maruz kalınması halinde bu mikroplar uyanıyor ve kişide idrar yolu enfeksiyonuna benzer şikayetler yaratıyor.

TEDAVİ YAKLAŞIMI

Op. Dr. Demir idrar yolu enfeksiyonlarındaki tedavi yaklaşımına ilişkin şu bilgileri veriyor: “Eğer basit idrar yolu iltihabı ise gerekli tetkikler sonrasında antibiyotik tedavisi uyguluyoruz. Kadınlarda basit idrar yolu enfeksiyonlarında genellikle 3 günlük kısa antibiyotik tedavisi uygulanır. Erkeklerde de çoğu zaman benzer bir tedavi uygulanır. Ama eğer yakınmaları uzun bir süreden beri varsa bu durumun kronik prostat iltihabı olacağı düşünülerek tedavi daha uzun sürede tutulur. Çünkü erkeklerde görülen kronik prostat iltihabı tedaviye dirençli olduğundan kolay tedavi olmaz, tedavisi uzun sürer. 30-45 gün süreyle antibiyotik kullanımı öneriyoruz. Ancak medikal tedavinin yanında hastaların bazı noktalara dikkat etmesi de gerekiyor. Bunların başında sıvı alımını yüksek tutmak geliyor. Özellikle erkekler, tahriş gücü yüsek gıdalardan olduğu için acı ve ekşiden uzak durmalı. Ayrıca bu sorunu yaşayan kişilerin hergün bir leğene dayanabilecekleri kadar sıcaklıkta su koyarak, içinde 15 dakika beklemelerini öneriyoruz. Bir başka yöntem sıcak su termoforları. Bunların içine sıcak su koyarak- direkt tene temasından kaçınarak- erkeklerin bacak arasına, kadınların da göbek altına uygulamalarını öneriyoruz.”

Dr. Aslan Demir, kadınların idrar kanalı daha kısa olduğu için idrar yolu enfeksiyonlarına daha kolay yakalandıklarını söylüyor.

Kaynak: Anadolu Sağlık Merkezi web sitesi
(www.anadolusaglik.org)


İçeriği Paylaşın