İğnesiz, Dikişsiz Katarakt Ameliyatı

İğnesiz, Dikişsiz Katarakt Ameliyatı

İğnesiz, Dikişsiz Katarakt Ameliyatı

Bizi Takip Et


Gözdeki doğal merceğin saydamlığını kaybetmesi sonucunda bozulan lensler, buslu ve lekeli görmeye başlar. Cisimler şekilsizleşmeye başlar. Gözün ışıktan rahatsız olmaya başlaması, tek gözde çift görmenin başlaması, gece görüşünün bozulması, renklerin giderek soluklaşması, gözlük camı ya da kontakt lens numarısında değişikliklerin ortaya çıkması gözde kataraktın oluşmasının belirtileri.

Göztepe Medical Park  Hastane Kompleksi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Şehvar Nefesoğlu, iğnesiz, dikişsiz son teknolojiyi kullanarak katarakt ameliyatı yaptıklarını söyledi. Nefesoğlu, yapılan ameliyat sonrasında hastanın aynı gün içinde işine dönebildiğini belirtti. 

LENSLERDEN ÖNCE ÇOK KALIN GÖZLÜKLER VARDI

Dr. Şehvar Nefesoğlu, katarakt ameliyatı öncesinde hastaların ameliyatlarında kullanılan göz içi lenslerden önce ya çok kalın gözlükler veya kontakt lensle günlük hayatlarını idame ettirmeye çalıştıklarını belirterek, “Ancak teknolojinin hızla gelişmesi ile birlikte yapılan katarakt ameliyatı tekniği ve göz içi lenlerin teknik özellikleri de değişti. Bu durum hem katarakt cerrahisi hem de hasta için bir kaç farklı ameliyat ve lens tipi arasında karar vermek pozisyonunu doğurdu” dedi. 

EN SIK 50 YAŞINDAN SONRA GÖRÜLÜR

Farklı katarakt tipleri olduğunun altını çizen Dr. Nefesoğlu, şöyle konuştu: 

“En sık görüen katarakt tipi 50 yaş sonrası görülen kataraktlardır. Günümüzde katarakt ameliyatı ağrısız kısa süreli, hızla iyileşen özelliklerinin dışında ameliyat sonrası hastanın görsel ihtiyaçlarına uygun bir düzeltme yapılabilmesi de önemli hale gelmiştir. 

Eskiden hastaya (Göz İçi Lens) GİL takıldığında ortalama bir numara takarak ameliyat sonrası ortaya çıkan kırma kusurlarını da uzak- yakın gözlüklerle düzeltiliyordu. Oysa günümüzde elimizde mevcut ileri teknoloji ürünü GİL `leri sayesinde her türlü kırma kusurunu (astigmat dahil) ayrıca aynı zamanda hem uzak hem yakın görmeyi düzeltmek mümkün olmaktadır.”

DOKTOR HASTANIN GÖZÜNE UYGUN LENSİN KARARINI VERİR

“Tüm bu lens çeşitlerinin içinden hangisinin hastanın gözüne uygun olduğunun kararının iyi bir muayene yapılıp,  hastaya detaylı bilgi verildikten sonra anlatılması gerekir” diyen Dr. Şehvar  Nefesoğlu,  “Hastanın da bu aşamada takılacak GİL`in kendi bütçesi için uygun olup olmadığını değerlendirilmesi gerekir. Çünkü klasik (monofacal) lensler dışında diğer lens tiplerini SGK  karşılamamaktadır. Ameliyat için uygulanan cerrahi teknik çok az farklar dışında tüm lens tipleri için aynıdır. Yukarda belirtilen lensle kliniğimizde başarı ile uygulanmaktadır” dedi. 

GÜNÜMÜZDE KULLANILMAKTA OLAN GİL TİPLERİ ŞUNLARDIR:

•    -Klasik tek odaklı (monofokal) GİL
•    -Multifocal GİL (Uzak yakın beraber gözlükler gibi her mesafe için farklı optik zon vardır)
•    -Akomodatif GİL ( Hasta hem uzağı, hemde yakını doğal gözüne benzer şekilde tek odaktan görür. GİL göz içinde uyum yapar)
•    -Asiferik GİL (ışık kırılmalarını en aza indirir)
•    -Toric GİL ( astigmatı da düzeltir)
•    -Monovision(bir göz uzağı diğeri yakını net görür)
–    Işıkla ayarlanabilinen GİL l( Göze takılan lensin numarası ameliyat sonrası ışıkla değiştirilebilinir deneme aşamasıdır. )
•    -Mavi ışık filtreli GİL  ( Göze zararlı ışıkları filtre ederken rek görmeyide bozmaz)         Pigyback GİL (Üst üste 2 lens takılır)


İçeriği Paylaşın