İleri Evre Prostat Kanserinde Tedavi

İleri Evre Prostat Kanserinde Tedavi

İleri Evre Prostat Kanserinde Tedavi

Bizi Takip Et


Prostat kanserinde uygulanan tedavileri Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Özlem Uysal Sönmez anlattı.

Prostat kanserinin yaşla ilgisi nedir?
Prostat kanseri genellikle ileri yaşların hastalığıdır. Kanserlerin diğer tiplerinde de olduğu gibi genetik geçişli olmayanlarda yıllar geçtikçe, kanserojenlere mağduriyet arttıkça, hücre hasarı arttıkça kanser görülme sıklığı artıyor. Genellikle ileri yaş hastalığıdır; ama aile yükü de fazla olabilir. Gençlerde de hiç görünmez anlamına gelmemelidir. Özellikle 40-45 yaşından sonra bu konuda biraz daha dikkatli olmak gerekir.

PROSTAT KANSERİ BELİRTİLERİ

Prostat kanseri varlığında ne tür belirtiler ortaya çıkabiliyor?

Genellikle prostat hipertrofisi dediğimiz prostatın iyi huylu büyümesinden çok fazla ayırt edilen belirtiler olmaz. İdrarda çatallaşma, idrarda kan gibi belirtiler olabilir. Bu taşla da karışabilir. Gece idrara sık sık kalkma ihtiyacı oluşabilir. Çünkü biraz idrar yolu baskıladığı için mesane tamamen boşalamaz. Bu tip şikayetler olabilir; ama bu şikayetler iyi huylu prostat büyümesinde de olabilir. Bu belirtiler varsa zaman kaybetmeden hekime başvurmak gerekir. İleri evrelerde kemiğe metastaz yapabildiği için bel ağrısı, yürüme güçlüğü ve bazen sinir basısı nedeniyle idrar kaçırma şikayetleri de olabilir.

Bazı vakalarda prostat kanserinin sinsice mi ilerler?
Kimi zaman belirti vermeden de oluşabiliyor ve ileri evre, metastatik evrede de bu belirtilerle karşımıza gelebiliyor. Metastaz; yani bulunduğu bölgeden vücudun başka bir bölümüne de geçmesi sonucu ortaya çıkan sinir basısı, kanama gibi etkiler olabiliyor. Bu belirtiler daha çok artık vücudun prostat dışına da yayıldığını gösteriyor.

AİLE ÖYKÜSÜ VE PROSTAT KANSERİ

Örneğin bir erkeğin babasında, abisinde ya da amcasında prostat öyküsü var. Bu erkeğin diğer erkeklere göre ailesel öyküsü olduğu için prostat kanseri riski ne ölçüde artıyor?
Buna daha fazla artıyor diyebiliriz. Ama yine bu artış riski yüzde 10’un altındadır. Çevresel faktörler ve yaşa bağlı olarak prostat kanseri artar.

İyi huylu prostat büyümesi de erkeklerde çok yaygın bir problem. İyi huylu prostat büyümesinin prostat kanserine dönüşme riski söz konusu mudur?
Böyle bir risk hemen hemen yok gibidir. Tıpta hiç olmayacak, tamamen imkansız gibi bir şey söylemek mümkün değil. Ama böyle bir şey yok gibidir. İyi huylu prostat büyümesinin prostat kanserine geçişiyle alakalı bugün için bir bilgimiz yok.

PROSTAT KANSERİNDE TEDAVİ

Prostat kanserinin tanısı konulduktan sonra tedavisinde nasıl bir yaklaşım ortaya çıkıyor? Prostat kanserinin tedaviye yaklaşımında evresi, tümörün cinsi tedavi sürecini nasıl belirliyor?
Onkolojide multdisipliner bir yaklaşım söz konusudur. Hastayı hangi kanser türü olursa olsun, o konuyla ilgilenen cerrah, radyolog ve radyasyon onkoloğu, nükleer tıpla o kanser tipini ilgilendiren branşlar ve temel branşlarla masa başında oturarak gözden geçiririz. Buna multidisipliner tümör konseyi denir ve hep beraber karar veririz. Tümörün tedavisi evresine göre belirlenir. Eğer erken evreyse sınırlıysa hastanın yaşına göre ve beraberindeki hastalıklarını da göze alarak cerrahi mi yoksa sadece radyoterapi mi yapacağız buna karar verilir. Ürolog ve radyasyon alanındaki uzmanlarımızla hep beraber karar veririz. Eğer sadece radyoterapi olamaz aşamasını geçtiysek, artık vücudun başka bir yerlerine sıçradıysa ve lokal tedaviler yapmamız gerekiyorsa bu durumda palyatif tedaviden söz ederiz. Mesela radyoterapiyi erken evrelerde küratif dediğimiz tedavi amacıyla kullanırken ileri evrelerde kemik metastazı varsa ona yönelik şikayetleri giderme amaçlı kullanırız. Bunun sonucunda da hastaların durumuna göre sistemik tedavi planlaması yapılır. Kısacası artık tıbbi onkoloji ön plana gelmiş olur. Kadınlarda meme kanserlerinde de hormona duyarlı tipler vardır ve bu durumda hormon baskılamak gerekir. Prostat kanserinde de ana amacımız hormon baskılama olmalıdır. Hormona duyarlılık veya duyarlı olmama durumunda ileri evre tedavilere geçilir.

Kemoterapi daha önce, bu aşamadan sonrası için tek tedavi seçeneğimizdi. Hormon duyarlılık aşamasını geçtikten sonra tek duyarlı tedavi seçeneğimizdi diyebiliriz. Tanı ve tedavideki bilgiler baş döndürücü bir hızla ilerledi. Hedef ilaçlar dediğimiz yeni nesil tedaviler, eskiden bildiğimiz pratikleri değiştirdi. Yani eskiden evre 4 ise hastalıkta belli bir yaşam süresi vardı. Bazen kemoterapi vermek de gerekebiliyor. Ama şu an belli bir sıralamayla yeni tedavi seçeneklerimiz var ve pek çok kanserde olduğu gibi prostat kanserinde de yaşam süresi uzadı. İlerlemiş evre olsa bile.

İLERİ EVRE PROSTAT KANSERİ

İleri evre prostat kanseri ne demek?
Prostattın dışına geçmesi, en çok kemiği ve etrafındaki lenf bezlerini sarmasıdır. Kimi zaman karaciğer hatta beyine daha nadir olmak üzere metastaz yapabilir. Yani ileri evre dediğimiz metastazik bir hastalıktır. Lokal evre, vücudun başka bir yerine sıçramamasıdır. Ama bulunduğu bölgede biraz daha ilerlemesidir.

 

Doç. Dr. Özlem Uysal Sönmez

İleri evre prostat kanserinin tedavisinde uygulanan hedefe yönelik tedaviler, hastalara ne gibi avantajlar getiriyor?
Kemoterapi aslında vücudun tüm hücrelerini hedefliyor. Bütün vücudunuzun hızlı çoğalan hücrelerini saçınızı, kan hücrelerinizi, sindirim sistemi hücrelerinizi hepsini etkiliyor. Dolayısıyla tüm vücutta yan etkiler görülebilir. Bu ilaçlarla yan etkiler görülmez. Artık hedeflediği noktalara direkt ulaşır; yani vücudun diğer hücrelerini etkilemez. Halk arasında akıllı ilaçlar denir. Kendilerine göre tabii ki bir takım yan etkileri vardır. Bu yan etkiler, onkoloji ve tıbbi onkoloji uzmanları ile hastayla beraber yönetilir. Kemoterapiyi kullanmamız gereken durumlar elbette ki var; ama bu da hastanın durumuna göre uygulanabilecek bir tedavi seçeneğidir.

Bu gelişmeler, hastaların yaşam sürelerini ve yaşam kalitelerini ne oranda arttırdı?
Evre 4 dediğimiz zaman yani ileri evre dediğimiz zaman hastalar birden yıkılıyorlar. Aslında evre 4 kavramı çok geniş bir kavram. Tıbbi kaynaklarda daha önceden 1 yıl ya da daha az belki de 2 yıl gibi yaşam sürelerinden bahsedilirken şimdi bu süre daha da uzadı. Yeni tedavi seçenekleriyle bir şeker hastalığı ya da tansiyon hastalığı gibi kanser hastalığı da kronik bir hastalık haline geldi. Prostat kanseri de bu kanserlerden birisidir.

ERKEN TANI İÇİN YAPILMASI GEREKEN TARAMALAR

Kanserde erken tanı çok önemli. Prostat kanserinin erken tanısı için erkeklere hangi yaştan itibaren ne sıklıkla ne tür tarama testlerini öneriyorsunuz?

Prostat kanseri için 45 yaş sonrası PSA takibi önerilir. Sonuçlar deneyimli uzmanlar tarafından değerlendirilmelidir. Hastanın durumuna göre rektal muayene de olabilir. Rektal muayeneden hastalar genellikle kaçıyorlar. Ama bunlar önemli tanı kriterleridir.

PROSTAT KANSERİ VE BESLENME

Kanserin beslenmeyle, seçilen gıdalarla, yemeklerin pişirilme şekliyle de alakalı olduğu söyleniyor. Prostat kanserinden korunmada domatesin, kabak çekirdeğinin olumlu bir etkisi var mı?
Beslenme kanser için tabi ki bir risk faktörüdür. Ancak hiçbir mucizevi beslenme türü, daha doğrusu gıda kanseri direkt önlemez. Beslenme tarzının kabul edilebilir, sürdürülebilir ve tolere edilebilir olması lazım. Doğru beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmek lazım. Genel olarak Akdeniz tipi beslenmeyi ve hareketli olmayı öneriyoruz. Fast food beslenmeden uzak durulmalıdır. Fast food yerine eski kültürümüzdeki mutfağa dönersek genel beslenme tarzımızla, işlenmemiş tahıllardan, sebzelerden daha fazla soframıza getirip beslenirsek daha sağlıklı olacaktır.

Pişirme teknikleri de gerçekten çok önemli. Pişirme tekniklerinden kızartm, kanserojen olması hem de midenin, sindirim sistemi rahatlığı açısından önerilmemektedir. Tamamen kesilemediği için çok nadir aralıklara düşürmek ve azaltmak uygun olacaktır. Izgarayı ve mangalı çok seviyoruz; ama ateşle et arasındaki mesafenin çok fazla olması, çok fazla karbonlarla temas edip yanmaması gibi noktalara dikkat edilmesi gerekir. Daha sağlıklı pişirme tekniklerini kullanırsak pek çok oranda korunma sağlanır.

Prostat kanseri daha ileri yaşlarda çoğunlukta ortaya çıkan bir hastalık. Erkeklerde kalp, hipertansiyon, diyabet gibi pek çok fazla kronik hastalık da var. Böyle bir durumda yeni geliştirilen hedefe yönelik tedaviler sayesinde bu tür hastalıklarla birlikte kanserin tedavisinde nasıl bir kombinasyon sağlanabiliyor? Yeni tedaviler bu tür kronik hastaların da gidişatını nasıl etkiliyor?
Yeni tedaviler, kişinin yandaş bu tür hastalıkları varsa işimizi kemoterapiye göre daha kolaylaştırıyor. Yandaş hastalıklara göre tedavi planlanıyor. Kısacası kişinin eğer bu tarz hastalıkları varsa otoritenin bize sunduğu tedavi sıralamasından önce; yani kemoterapiden önce uygulama hakkı verilir.  Hastanın bu şikayetlerini belirlediğimiz ve belgelediğimiz zaman yeni nesil tedavileri daha önce kullanma şansını yakalıyoruz. Bu yeni nesil tedavilerle hastanın tedaviye uyumu, konforu da artıyor.

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği olarak kansere ve özellikle son zamanlarda prostat kanserinin erken tanısına yönelik farkındalık çalışmaları yapıyorsunuz. Bunlardan biraz bahseder misiniz?
Dernek olarak erken tanıyı çok önemsiyoruz ve bu konuda farkındalık oluşturmak istiyoruz. Prostat kanseri için ‘”Tak bir mavi kravat, prostat kanserine dikkat!” çalışmamız var. İstanbul’da başladı ve Galata Kulesi’ne mavi kravat taktık. Ankara Garı’na mavi kravat taktık. İzmir Paraşüt Kulesi ve çeşitli illerde bu aktiviteler sürecek. Bununla beraber meme kanseri için “Kontrolü elden bırakma!” sloganı ile farkındalık çalışması başlattık. Yine akciğer kanserinde erken tanı için toplumda daha fazla farkındalık oluşturmak adına çalışmalarımız devam ediyor.


İçeriği Paylaşın